4

1.2K 159 38
                                        

Öğlen hava sıcak diye giydiğim tül elbise öğleden sonraya doğru rüzgarlı olmaya başlayınca, donmaktan son anda aldığım bi elbiseyle kurtulmuştum. İlkbahar çok yanıltıcı bir mevsimdi. Sabah yanarken akşamları götümüz donuyodu. Üstelik aldığım elbise çok güzeldi ve ben çok sevmiştim. Hiç sarayda dikilen 2 tül parçası gibi değildi.

Aldığımız şeyleri arabaya koyan Katsukiyi izledim. Bayağı bi' alışveriş yapmıştım çünkü canım sıkılıyodu. Kendime eğlenebileceğim birkaç şey almıştım.

"Gitmeye hazırız efendim. Lütfen arabaya binin." Diyen Katsukiyle onu izlemeyi bırakmış ve yüzüne bakmıştım. Dümdüz suratı çok yakışıklıydı. Sarı saçlarına uyumlu gözleri çok güzeldi. Kendisine duygusuz diyordu ama ben o gözlerinde bir kaç parıltı görebiliyordum.

Sonradan aklıma gelen bir şeyle hızla Katsukiye döndüm. "Beni burada bekler misin? Almam gereken bir şey daha vardı. Hemen gidip gelirim." Yüzü seğirdi ve kaşlarını çattı. Büyük ihtimalle hayır diyecekti. "Sizi tek başınıza bir yere gönderemem efendim." Bazen çok inatçı olabiliyordu. Oysaki sadece emirleri uyguluyordu.

Katsukiye gerçekten çok ısınmıştım. Son 1 ayda en yakın arkadaşım olmuştu. Kralın tek çocuğuydum. Sarayda hep el üstünde tutulur ve çoğu şeyi yapmama izin vermezlerdi. Genelde dışarı çıkamazdım. Çünkü bu zamana kadarki korumalarım beni korumayı başaramamışlardı. Hiçbir yere tek başıma gidemedim. Sürekli kısıtlamalar altında tutuldum.

Fakat Katsuki geldikten sonra bir çok şey değişti. Onunla, daha önce olan korumalarımla olan yakınlığım çok farklıydı. Hiçbir duygu barındırmamasına rağmen bana çok farklı duygular yaşatmıştı. Son 1 ayda neredeyse hiç ağladığımı hatırlamıyorum.

"Hadi ama Katsuki. Şurası zaten." Aslında tek gitmek istememin sebebi ona küçük bir hediye almaktı. Ona mutluluğun nasıl bi his olduğunu öğretmek istiyordum.

"Yanınızdan ayrılmama efendim. Sıkı emir verildi." Oflayım omuzlarımı düşürdüm. Yavaş adımlarla arkamı dönüp tezgaha doğru ilerledim. Aslında burası mızrak kılıç ve benzeri şeylerin satıldığı yerdi. Katsuki'nin ysnından hiç ayırmadığı ve gözü gibi baktığı kılıcına anlamlı bir tür kabza süsü almak istiyordum.

Tezgahlardaki kabzalara göz atarken Katsuki yanımda durmış bana bakıyordu. Ne yaptığımı sorguluyor olabilirdi. Ama ben burda sana mutluluktan başlayarak duyguları öğretmeye çalışıyordum. Tam beğendiğim bir tanesini elime almıştım ki Katsuki birden hareketlendi ve eli kılıcının kabzasına gitti. Ben ne olduğunu anlamazken kaşları çatılı bir şekilde etradı kolaçan etmeye başladı.

"Efendim. Ne olursa olsun sakın yanımdan ayrılmayın. Sizden bunu rica etmiyorum. Kusura bakmayın ama emrediyorum. Yanımdan sakın ayrılmayın."

Little Emotions // BAKUDEKUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin