Günler geçti. Günler geçirdim üzerine basarak sivri acı saatlerin. Bakındım sokaklara. Sessiz telefonları dinledim. Ne bir adım senden ne de bir istek parmağının ucunda. Pencereler kapandı işte üzerime, rahatça nefes veremedim. Edemedim. Sen kal diye yanımda, yalan söyleyemedim. Bir kez daha, dedim kendi kendime. Bir kez daha deneyeceğim ve ortak bir yol olacaktır mutlaka, dedim.
Düşünemedim.
Bana baktın ilk önce. Önce benim konuşmamı istedin. Bilemiyordum ne diyeceğimi. Gözlerine baktım. Meraklıydın. Meraklıydın ama canlı bir merak değildi bu. Sanki haberdardın.
Çekindim. Duvarlar bakıyordu sanki bana nefretle. Bakamadım ne sana ne de onlara. Gözlerim halıdaydı. Sözlerim ise sende.
"Seni kaybetmek istemiyorum." dedim.
"Beni mi, onu mu?" dedin. Kızgın değildin. Kırgın değildin.
"İkinizi de."
Cevap vermedin. İkimiz de kaldık sessizce. Sonra sen kalktın. Gittin bir çekmecenin yanına ve açtın. Getirip sehpanın üzerine koydun o ilk günkü gibi duran kağıdı.
Aşksiyahı.
"Ben artık onu istemiyorum." dedin. "O olmak istemiyorum."
Kağıdı ters çevirdin. Boş sayfa bakıyordu şimdi ikimize. Elini koydun üzerine.
"Eğer bir şey çizilecekse beraber çizdiğimiz bir şey olmalı." dedin.
Bekliyordun. Tıpkı senin gibi Aşksiyahını arkada bırakmamı. Seninle aynı sayfaya el koymamı.
"Sana yalan söylemek istemiyorum." dedim gözlerine bakarak. Gitmedi işte elim, o çiçeği ezmek istemedi.
Anladın. O an anladın işte iflah olmayacağımı. Yıkıp da kendimi basit şekillerle doğmayacağımı. Çıkıp da gölgeli bahçemden ışıklı bir sevdaya gönül bırakmayacağımı.
Biliyordun beni işte. Tanıyordun. Senin sözünden geçmeyeceğimi biliyordun. Kendime söz geçiremediğimi de biliyordun.
Aldın Aşksiyahı çizimini eline. Ona baktın. O da sana.
"Sen var olmayan birini istiyorsun." dedin bana aynı sakinlikle. "Ben de artık var olmayan birini istiyorum belli ki."
"Ama ölmedim ki ben. Hala varım, hala hayattayım."
"Ölmedin. Ölmedin çünkü iki hayatlısın. Benim de senin gibi olmamı istiyorsun."
Uzattın elindeki çizimi bana, "Al." dedin. "Ben tek hayatıma razıyım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşksiyahı
Romance"...işte böyle böyle tanıştı seninle kalbinin diğer yarısı. Bir dalarak, bir çıkarak. Ehli değildi dalgalar, ehil değildim ben. Ama yine de kayıp gitmedin kalbimden sen. Biliyorsun bundan sonra ne olduğunu. Biliyorsun 'sen ve ben'e ne olduğunu, görd...