|12|

159 25 12
                                    

"Papatyalar Düşer Uçurumlarıma"

the neighbourhood // devil's advocate

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

the neighbourhood // devil's advocate

Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre globalde ölümlerin en sık nedeni iskemik kalp hastalığı. İsviçreli bilim insanlarının facebook gönderilerine göre ise birinci sırada telefon bağımlılığı var. İsviçreli bilim insanları yemeyip içmeyip neden böyle gereksiz işlerle uğraşıyor ya da o facebook hesaplarını kullanan bilim insanları gerçekten de İsviçreli mi tartışılır. Ancak ortada somut bir gerçek var ki, insanoğlu olarak ota boka sebep aramaya bayılıyoruz. Önceleri bunun kendimizi ikna etme çabamızdan olduğunu sanırdım, işler ne kadar berbat olursa olsun 'öyle olması mantıklı' olduğunda daha az acı çekeceğimizi falan. Ancak bunun bir aldatmaca olduğunu, en başından beri amacın yalnızca suçu başka birine -bir şeye- atmak olduğunu fark ettim zamanla. İnsanlar hayatta kalmaya çalışan bir katildense korkak kurban olmayı yeğliyorlar.

Dünya Sağlık Örgütü ölümlerin en sık nedeninin iskemik kalp hastalığı olduğunu söylüyor. Bana sorarsanız yanlış. İnsan en çok beklentiler yüzünden ölür. Etrafındaki her şeye, herkese karşı beslediği anlamsız ve bir o kadar bencil beklentiler... Öyle olmasaydı mesela, şu an bir eliyle Lalisa'nın boynunu onu boğmak ister gibi sıkıştıran Doktor'un asla böyle bir şey yapmayacağına bu kadar inandırmasaydık kendimizi, ya da en başından etrafımızdaki her şeye şüpheyle yaklaşabilseydik de o lanet hastane odasına hiç girmeseydik bu defteri çoktan kapatmış olurduk. Böylece hayal kırıklığı dolu bakışlarla onu süzmez -en azından Jisoo'nun yaptığı buydu- ve en başından bu planı hiç yürürlülüğe koymazdık.

"Sen... ciddi misin?"

Jisoo ne diyeceğini bilemeyerek duraksadı öfkeden titreyen bedeni ve buğulu gözleriyle. Jennie bakışlarını bir an bile kaldırmıyordu boşluktan. Sanki onu hiç duymuyormuş gibi Lalisa'yı sımsıkı tutuyordu. Kahkülleri gözlerini yarı yarıya örttüğü için yüzündeki ifadeyi görmek zordu. Arkamızdan ağır ağır adımlar duyuldu ancak dönüp bakacak gücü kendimde bulamadım.

"Bu kadar yeter, Jennie."

Doktor vakit kaybetmeden ellerini Lisa'dan çekti ve birkaç adım geriledi onunla konuşan Junmyeon'a doğru. Güçlükle nefes alan Lalisa bir elini duvara yaslayarak soluklandı. Neye uğradığını şaşırmış, bunun da ötesinde deli gibi öfkelenmişti. Sulu gözleri kıpkırmızıydı. Hızla arkasına dönüp Jennie'nin boğazına yapıştı aniden, öylesine çevik ve sertti ki Jennie'nin bedeni bir iki adım geriye savrulmak zorunda kalmıştı. Ancak herhangi bir karşılık vermedi.

"Bunca zamandır bunların köpekliğini mi yapıyordun?" diye mırıldandı Lisa sıktığı dişlerinin arasından. Junmyeon uzanıp onun kolunu yakalamaya kalkıştığında o da aynı öfkeyle Junmyeon'a vurmaya yeltendi ancak Jennie Lisa'nın kolunu havada yakaladı. Yalandan histerik bir gülüş kondurdu yüzüne Lalisa ikisine bakarken. "Sizi orospu çocukları.."

l e s  m o n s t r e sHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin