Yeni Hayat

99 4 0
                                    

Evet gençlik bugün aslında bölüm atmayı düşünmüyordum. Aldığım bir yorum üzerine yazdım. Hdjdlsls

Yorum ve vote atmayı unutmayalım.
:) :) :) :) :) :) :) :) :) :) :) :) :) :) :) :) :) :)

İyi okumalar...

Korku.. Şuan iliklerime kadar
hissettiğim tek şeyin adı. Kimsesizliğimin verdiği korku.. Bir başıma mücadele ederken çektiğim zorluk.. Ve şuan bu adamın şah damarımın üzerinde duran namlusu.

Bana seni istiyorum demişti. Sadece seni. Buda ne demek oluyordu. Hayretle ağzımdan "ne" demiştim sadece. "ben seni tanımıyorum bile" dedim.
"tanımak isteyeceğini zannetmiyorum." demişti.
"şimdi üzerini  giyin gidiyoruz." dedi.
Şuan bu adamın karşısında iç çamaşırlarımla duruyordum. Ve bu ister istemez utanmama neden oluyordu.
Yavaşça beni bıraktığında dolabıma doğru ilerledim. "arkanı dönermisin" dedim çekinerek. Gözlerini kıstı. Vücuduma bakmıyor sadece yüzüme bakıyordu.
"ters bir hareket yapmaman gerektiğini söylememe gerek yoktur umarım. Alin Kızılok."
Adımı bilmesine bile şaşırmıyorum. Bu psikopat evimdeydi şu anda.
Hayır anlamında başımı iki yana sallayarak dolabımı açtım. Göz ucuyla onun olduğu tarafa baktığımda arkasını döndüğünü gördüm. Siyah bir pantolon, siyah bol bir tişört giydiğimde artık hazırdım.
Dolabımın içinde olan göz yaşartıcı spreyi aldım. Ses çıkarmamaya çalışarak ağır adımlarla psikopata doğru ilerledim. Tam elimi kaldırdığım sırada ani bir manevrayla bileğimi büküp elimdeki spreyin düşmesini sağladı. Ve beni duvara doğru sert bir hareketle iktirdi. Sırtımdaki sızıyla daha da öfkelendim.
"sana uslu durman gerektiğini söylemiştim." dedi. Ürkütücü bir sessizlikle. Ve bende adamın yüz hatlarıyla uyumlu burnuna hiç acımadan kafamı geçirdim. Evet bunu yaptım. Sanırım biraz sert oldu.
Fazla zaman kaybetmeden bacak arasına tekemi savurmak için hamle yaptığında bacağımı sert bir şekilde kendine çekerek sendeleyip düşmemi sağladı. Ama son anda bileğimden kavrayarak yeri boylamamamı sağladı. 'Allah razı olsun ya'
"anlaşılan seninle işimiz var." Dedi. Ne diyordu bu mayyah be?

Şuan psikopatın arabasında nereye gittiğimi bilmeden ilerliyordum.
"nereye götürüyorsun beni mayyah herif"
sinirlenmiş olacakki derin bir soluk alıp verdi.
"kural 1 hakaret etmek yok" dedi.
"ne bu ana sınıfı öğrencilerine kuralları hatırlatan hoca gibi" dedim. Böyle söylememle dudakları hafifçe yana kıvrıldı. 'hayırlı olsun Alincim bir bipolar ın daha oldu.' sanırım ilk defa iç sesime hak verdim.
Araba durduğunda olduğum yere bakındım sade ve şık duran bir villanın - buna ev demek günah - önünde durmuştu.
Piskopat arabadan inmişti ama ben arabadaydım.
Bir kaç adım atıp arabanın önüne geçtiğinde "neyi bekliyorsun" dedi. Israrla arabadan inmediğimde
Kapıma gelip açtığında "davetiye falan mı bekliyorsun" dedi. Bende onu alaya alarak
"yoo kapımı açmanı bekliyordum."dedim ve arabadan indim. Sinir bozucu bir kahkaha yükseldi pisikopattan
" bela mısın kızım sen benim başıma "dedi.
" beni kaçıran sensin ve bela olan benim öyle mi? "dedim.
" öyle. Çok  konuşma da düş önüme."dedi. Hah kim oluyordu da bana emir veriyordu acaba. Sakın ol Alin sakin ol. Daha fazla sorun çıkarmamak adına eve doğru yürüdüm.
Bir sürü koruma vardı. Dış kapıda ayrı, evin etrafında ayrı korumalar var ki büyük ihtimalle evin arkasında da bir sürü adam arasından kurtulabilmek imkansız gibi bir şeydi.
Kapının önüne geldiğimde kapıyı çalmıştım ama açan yoktu. O yüzden arkamda olan Piskopatı beklemek zorunda kaldım.
Çıkardığı anahtarla kapıyı açtığında geçmem i in işarette bulundu. İçeri geçtiğimde Piskopatın ışıkları açmasıyla evin güzelliği gözüme çarptı.
Genellikle koyu tonların hakim olduğu ev, krem rengi ile muhteşem bir uyum içerisinde gözüküyordu.
Daha fazla ayakta durmaktan sıkılıp L koltuğa doğru ilerleyip oturdum.
"rahatsın bakıyorum" dedi.
Yani ben koltuğun hakkını veriyordum sonuçta. Aman her neyse.
"derdin benimle değilken beni kaçırmanın sebebini öğrenebilirmiyim acaba?"
"derdimin seninle olmadığını da nereden çıkardın?"
"eğer derdin benimle olsaydı karşında böyle oturuyo olmazdım diye düşünüyorum. Büyük ihtimal derdin Cahit'ledir." adam gözlerini kısarak bana baktı.
"neden babana ismiyle hitap ediyorsun Alin kızılok?"
"bu seni hiç ilgilendirmez. Hem sen nasıl insansın evine gelen misafire bir şey ikram etmezmisin sen?" dedim. Ve Amerikan tarzda olan mutfağa doğru ilerledim. Arkamdan gelirken
"sen misafir değilsin ki. Ben seni kaçırdım farkındaysan " dedi.
"olabilir. Ama şu anda senin evindeyim ve bu aç olduğum gerçeğini değiştirmiyor psikopatcım" dedim. Dolabın kapağını açtığımda içerisinde sadece su vardı. Bildiğin sadece su. Korkunçbir ifadeyle Piskopata döndüğümde o da bana aynı şekilde bakıyordu.
"sen. Bana. Piskopat. Dedin." yok canım sesli söylemiş olamam değilmi herhalde. Açlık beynime vurdu. Neyse ne bozuntuya vermeyecektim.
"demişsem dedim. Ne olmuş yani" ağır adımlarla üzerime doğru geliyordu. Ve ben her adımda geriye doğru adım atıyordum. Ta Ki tazgahla piskopat arasında kalincaya dek. İki elini tezgaha dayandığında, aldığı nefesler yüzüme çarpıyordu.
"inan göstermemi istemezsin küçüğüm" dedi.
Bu adamda bana ikidir küçüğüm diyordu. Herhalde kendi çok büyük olmalıydı.

Daha fazla bu yakınlığı kaldıramayarak gitmek istedim. Ama beni kollarının arasına hapsetmişti.
Geçmek için kolunu iktirdiğimde buna izin vermedi.
"piskopat" dedi sorarcasına
"isminizi bahşetmediğiniz için size yaraşır bir isim bulmak istedim. O yüzdendir herhalde size böyle seslenişim." sesimin tonunu değiştirmeye özen göstererek.
"ah leydim bağışlayın beni. Kabalık ettim. Ben Demir Koza." dedi. Kendinden beklenmeyecek kibarlıkla.
"iyi tamam neyse ne ben açımm" :)

 "iyi tamam neyse ne ben açımm" :)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Demir Koza

Bölüm hakkında düşünceleriniz neler?
*yorum
*vote
Demiri nasıl buldunuz

ZifiriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin