Gözlerimi açtığımda yorgundum tekrardan uykuya dönecek kadar uykum vardı.Kendimi zorladım ve gözlerimi açtım. İlk gördüğüm Arendi. Baya endişeli ve şaşkın gözlerini bana dikmişti bu beni tekrar geçmişime götürdü...
Derin'in Günlüğünden
9 Temmuz 2002
Bisiklet sürmeyi öğreniyordum .Ailem bana bisiklet almıştı fakat ben küçükken tam bir korkaktım tek başıma yapamazdım ,yardım isteyecek ilk kişi olarak Aren'i görmüştüm . "Aren bana bisiklet sürmeyi öğretirmisin ?" " Bende bilmiyorum ki"." Olsun birlite öğreniriz " diye atıldım ve elini tutup bisikletlerin arasına daldım. Benimki sarıydı ve Aren bisiklet kullanmadığı için yoktu." Tamam birlikte bincez ,birimiz arkaya oturacak düşeceksek beraber " dedim. Başıyla onayladı ve arka demire yerleşti.Öne oturdum ve anlatmasını bekledim." Şimdi ayaklarını pedallara koy direksiyonu sıkı tut sakın tekerleklere bakma yola bak ve pedalları çevir , ben böyle biliyorum."
" Eğer düşersek Aren ? "
" Dedin ya birlikte düşeriz kardeşim."
Bu sözleri beni daha fazla heyecanlandırdı ,sürmeye başladım. Ellerim titriyordu o yüzden sarsılıyorduk. "Dikkat et Derin " dedi Aren.
" Sanırım düşeceğiz ! " Son sözüm bu olmuştu. Ve düştük..
Ben baya bir sert düşmüştüm dirseklerim sızlıyordu. O sırada Aren kalkıp başıma dikildi ,elini uzattı. Şaşkın ,endişeli ve biraz alayla mırıldandı.
" Ne oldu küçük hanım düştük."
Gülümsedim elini tuttum ve kalktım " evet düştük ama ikimizde aynı çukura düştük. En azından hala yanımdasın" dedim.Sevinçle tekrar evlerimizin yolu tuttuk.O gün acıların dostlarla çekildiğinde canımın yanmadığını öğrendim.
(Günümüz)
O günden farklı olarak Aren sanki biraz ağlamıştı.Neler oluyordu? tabii ya Başağım grubun sevinci.
Kafamı kaldırdım ve etrafa baktım Başak dışında bütün grup buradaydı.Herkes üzgün ve merak içinde olduğunu anladım.Bende merak içindeydim tünele giriyordum ama biri beni tuttu.Pars tabiki diye düşündüm, ona döndüm.Nasıl oldu? Pars ne sorduğumu hemen anladı ." O geçite girdin Derin ve bende peşinden girdim sen girme diye seni tutacakken.Tünelin içi çok ,çok fazla karanlıktı ama gördüm koca bir bina gördüm etrafi tek katlı ev doluydu,arkada orman gördüm ama o bina göz kamaştırıyordu sadece onu izlemekle yetindim .Sen bayılmıştın ve etrafta gölgeler vardı.Tüneller açılıyordu, kapanıyordu.Başka çarem yoktu bir geçitten senide alıp çıktım.Ve şunu fark ettim ki bütün yada birçok geçit o ormana çıkıyor Derin o lanet olası ormana ,kardeşimizi alan ormana."
Şok içindeydim.Bina? Gölgeler? Bütün bunlar ne anlama geliyor " Başak nerde şuan , Pars ?" dedim.Cevap beklenen bir soru değildi o da sadece kafasını eğdi ve
" görmedim , göremedim" diye fısıldadı." Çok üzgünüm çocuklar belkide orada durup Başağı aramam gerek olduğunu düşüyorsunuz ama Derin bayılmıştı ve onlar her neyse güçlüydü yenemezdik , çıkmak zorundaydım".
Barlas boğazını temizledi " anlıyoruz "dedi birçok şey düşünüyordu fakat sadece bir kelime çıkmıştı dudağından.Aren'in kendini tutamadığı çok belliydi.Dayanamayıp
" nasıl kurtaracağız onu? " dedi.
Düşünüyordum bu konuda kimden yardım isteyebilirdik ki 4 genç yeni bir dünyaya geçip ne olduğunu bilmeden ne yapabilirdi ki?O an buldum . Sesli bir şekilde "buldum" dediğimde sesim sevinçli çıkıyordu.
Herkesin meraklı bakışları bana döndü.Ayaklandım
" orası başka bir dünya ise , birilerine ihtiyacımız var. "Aren'in anlayan bir şekilde gülümsediğini gördüm.
Başağın Günlüğünden
8 Şubat 1997
Başak ve ben oyun oynuyorduk .O zamanlar Aren bizim mahalleye taşınmamıştı.
Biz bile yeni taşınmıştık.Oyuna dalmıştık bir yandan da sohbet ediyorduk.Elimdeki oyuncakları Derin'e göstermek için kaldırdım ve onun yüzüne bakmak için kafamı kaldırdım.Onu gördüm Derin'in arkasındaydı simsiyah saçları ve yemyeşil gözleri ile çok güzeldi.O zamanlar için içimden hep aralarındaki en çirkin kızın ben olduğunu düşünmüştüm.Kızla gözgöze geldik çok dikkat çekiciydi ve kısacası harikaydı.Ben düşüncelere dalmışken Derin beni anlamak için arkasında döndü ve o da gördü.Utangaçtı ve çekine çekine eskiden satılık olan evin merdivenlerinden inip yanımıza geldi.Üzerinde koyu mor kazak , mavi kot tulum ve açık mavi converse ayakkabısı vardı . İkmizde ayağa kalktık."Ben Aybüke, şu eve yeni taşındım "dedi kısa bir sessizlikten sonra .
"Ben Başak bu da Derin" dedim .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mutluluklarımın Mezarlığı
FantasíaDerin isimli bir kızın arkadaşları ile bir gizemin kapısını aralaması. Peki bu serüvende Derin ve arkadaşları yenilen taraf mı yenen taraf mı olacakalar?