5. Aidiyet

3.6K 92 30
                                    

 herşey güzeldi...

bütün bir yıl haikaydı. bir haftadır efkarla çıkıyorduk. birkaç kez öpüşmüştük. okulda herkes de benden korkuyordu. seviyordum benden korkmalarını. ben herkese karışıyordum ama kimse bana karşı çıkamıyordu.

...

yine hergece olduğu gibi efkarla bir bara gittik. kot pantalon ve beyaz badi giymiştim. saçlarımı da şekillendirmiştim accık...

fazla kaçırmış olmalıydım içkiyi, başım dönüyordu. efkarı süzdüm. dudakları 'öp beni' diye haykırıyordu sanki. bende daha fazla karşı çıkmadım. yapıştım dudaklarına. ilk başlarda yanlızca bendim öpen, şaşkınlı bir tarafa bıraktı o da beni öpmeye başladı. dünya dönmeye devam ediyordu ama yanlız biz hareket ediyor gibiydik...

...

çok üşüyordum. gözlerimi bembeyaz bir odada açtım.
''burası neresi ya!!'' çıplaktım, çarşafın hertarafo kandı. bakmaya cesaret edemediğim tarafa yöneldim. yorrganı araladım ve efkarı grünce daha da arttı şokum.

efkar da uyandı. o da şaşırmıştı. hayat bize tuhaf oyunlarından birini oynuyordu. gözyaşlarım sular seller gibi akmaya başladı. artık ağlamaktan da geçmiş, resmen böğürüyordum.

''A-a-asmin ...'' bana sarıldı. bu güven verici bir sarılmaya benziyordu. bende bununla beraber rahatlardım. tabii hala çıplak olmasaydım.

kalktım ve kıyafetlerimi giydim. efkar hala yataktaydı. hem gülüyor hem de somurtuyordu. ne yani bir de bunun için seviniyor muydu ? lanet girsin!!

çantamı da aldım ve koşmaya başladım. arkamdan seslenmeye başladı. hala ağlıyordum.

eve de gidemezdim. biliyordu sonuçta evimi. hepsinden önemlisi ben nasıl yaşardım böyle. mahvoldum, hayatım bitti.

beni anca duru sakinleştirebilirdi. nerde olduğumun bile farkında değildim yol kenarından bir taksi çevirdim ve beraber olduğumuz köşke son bir kere baktım...

...

''Duru, Duru !! aç kapıyı !!''  sanırım fazla bağırmıştım. hala ağlıyordum. saçı başı dağınık olan arkadaşım bana baktı. ''sabahın beşinde noluyosun kızım. iyi misin.'' kapının arkasından seslenen Tunayla ikinci bir şok yaşadım. ''kimmiş Duru?''

''yo amına !'' o kadar ifadesizdim ki..

''Asmin bak gel içeri konuşalım. ne yapıcağımı hiç bilmiyorum. bu sabaha kadar herşey çok güzeldi. herşey mükemmeldi!'' o da ağlıyordu. bu dünyada ağlamasına kıyamayacağım iki insan vardı. biri annem biri de Duruydu. içeri geçtik. tuna beni görünce çok şaşırdı. Altında yanlızca dizlerinin biraz yukarısındaki süper dar Tony marka iç çamaşırı vardı. o da yeni giyiniyor gibiydi. 

''gi-gi-gitsen iyi olucak Tuna .'' Duru'nun sesiyle beraber Tuna eşyalarını toparladı ve giyindi. ''seni seviyorum Duru. ben pişman değilim olanlardan lütfen sende olma.'' Duru daha çok ağlamaya başladı. bende ağlıyordum. başım ağrıyordu. ''Tuna git lütfen Duru pek iyi değil.'' bunların üzerine bişey demedi çıktı ve gitti. 

bana ne diyeceğini bilmezmiş gibi baktı. ''neler oldu duru... anlatabilirsin bana.''

''herşey, herşey çok güzeldi. bana güzel sözler söylüyordu.-o ağladıkça daha çok istiyordum kıyametin kopmasını- saçlarımı okşadı sonra ensemde onun nefesini hissettim, yanlızca basit bir öpücük olmalıydı. ama ben dur bile diyemedim Asmin. dur bile diyemedimmm...''

''tamam tamam ağlama lütfen!! dünyanın sonu değil ya. sen böyle yapıyorsun ya ben ne yapayım.''

''ağlıycaksan defol git burdan...'' o da üzülüyordu. biliyordum. ''sana ne oldu peki Asmin. ilk defa bu kadar darma dumansın. sorun ne?''

IssızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin