Tak,tak,tak...Camıma ardarda gelen tak sesleriyle uyandım.Yahu gece gece evi mi bastılar ? Babam duysa vallahi hepsini sopayla kovalayacak diye kendi kendime düşünürken iç sesim yine düşüncelerime muhalefet oldu."Canım odunluk,öküzlük senin ruhuna işlemiş,normal kızlar acaba kim diye merak eder!Bir sürü hayal kurar.Hiç mi film izlemiyorsun ? Hangi işsiz senin evini bassın deli misin sen ?"
Ah bu iç sesim.İlk defa haklı.Bu kadar ev varken bizimki gibi eski bir evi neden bassınlar canım?Ben iç sesimle kavga ederken sesler kesilmedi.Biri ardı ardına cama ufak taşlar atıyordu.Bir tanesi oyle sert geldi ki "Oha hayvanus kırsaydın bari ?" diye bağırarak cama yöneldim.(Evet evet hayvanus.Benim kendime özgü sözlerim meşhurdur ama hayvan demek çok klişe canım.)
Camdan baktığımda büyük bir çığlık attım.Ovv şettt.Evet sayın okuyucular karşımda Doruk Başaran vardı.Egoist,tatlı,gülüşüyle her yeri yakıp yıkan kalbimin pislik hükümdarı Doruk Başaran! Gözlerim fal taşı gibi açık ona bakıyordum,aşağıdan bana eliyle gel işareti yaptı.BANA....DORUK...Şu an iç sesim bile şokta arkadaşlar.Ayaklarımsa benden bağımsız sürünerek aşağı dogru iniyordu.İnerken bir yandan da sayıklıyordum:
"Bana,Doruk beni çagırdı,Doruk bu saatte evime geldi,yok artık!"Şoku atlatan iç sesim yine konuşmaya başladı.Ağzına koli bandı yapıştırıcam ha!
" Aysu,biraz sakin ol canım.Evet Doruk kapıda olabilir.Evet ben bile şok oldum ama rezil olmamalısın bence."Tamam çok konuştun sus iç sesim diyerek demir kapıyı açtım.Ne kadar iç sesime kızmış olsam da dediğini yaparak biraz önce deli gibi sayıklayan ben değilmişim gibi umursamazca yanına gittim:
-Tatlım saatten haberin var mı?
-Uyandırdım mı?Özür dilerim.(Ayy ağzını yüzünü mıncırdığım gecenin bu saatinde seni görüyorum bunun özrü olur mu hiç?Ay yicem galiba.Neyse sakinim.)
-Ne uyuması babamla çiftetelli oynuyorduk.
-Kızdığında ne kadar tatlı olduğunu biliyor musun ?(Tatlı? Ben mi ? Nasil yani bana mı dedin sen?Ay yok artık kalp krizi geçireceğim.Öyle güzel bakma şurda bayılıp kalıveririm bak.)
-Öyle mi ?
-Evet öyle,dedi ve ellerimi tuttu.Hızla atan kalbimin ritmini duyabilecek kadar yakınıma geldi ve alnını alnıma yasladı.Oksijenlerimiz birbirine karışıyordu.Yavaşça gözlerimi kapadım...VEEE Sevgili babamın Aysu kalk kızım,kahvaltı yap da okula git demesiyle yeniden açtım.Babam başımda bana bakıyordu:
-Ben çıkıyorum,sen de giyin kahvaltını yap.Annen de biraz önce çıktı,diyerek sabah bilgilendirmesini yaparken kafamı tamam der gibi salladım.Odadan çıkınca boş boş kapıya baktım.Kendime gelmem biraz zaman aldı.Ama olmaz ki bu bana yapılmaz kii.Herşey bir rüya mıydı şimdi?Depresyondayım dırım dırım.O eski platonik yaşamıma dönmüştüm resmen.Ah bilinçaltım bunu bana neden yapıyorsun?
Yataktan isteksizce kalktım.Yine giyinecek,kahvaltı yapacak,okula gidecek,uzaktan Doruk'u keserek hayalimde ağzını yüzünü mıncıracaktım.Ne eğlenceli ama (!)
Evden çıktığımda kar yağdığını gördüm.Aman yarabbi.Bu nasıl da güzel bir görüntü.Kalbim bir Doruk'a bir de şu bembeyaz görüntüye aşık diye kendi kendime konuşurken iç sesim hiç susar mı?
"Her yer buz olduğunda kayıp düştüğünde böyle demiyorsun ama " diye beni ezdi.Hatta yerden yere vurdu.O zaman tatil olmaması sevgili vali amcamızın suçu canım.Aman yarabbi.Doruk mu o ? Allahım yerler seni.Ah bu arada Doruk benim iki ev yanımda oturuyor söylememiştim değil mi?Ama arkadaşmısınız derseniz...Ayy demeyin sizde,bu kadar meraklı olunmaz tatlışlar.
Her zamanki gibi o önde ben arkada durağa kadar yürüdük ve otobuse bindik.Ohh vallaha dünya varmış be.Dışarsı neydi öyle dondum dondum.Afedersiniz de musait bir yerlerim isyana geçmişti.Bir yere koyayım da ısınsın diyerek koltuğa oturdum ve Doruk'ta arkama oturdu.Allahım bununla bile mutlu olabiliyorumm.Şu an arkamda Doruk var!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalbimin Pislik Hükümdarı
Romancesen benim sevgilim olma sen benim gökyüzüm olma sen benim her şeyim olma sen ve ben olmayalım, biz olalım. Biz sevgiliden öte olalım, Biz gökyüzünden sonsuz olalım. Biz her şey olmayalım. Her şey biz olsun.