Kendimi zar zor okula attım.Ayağım hala çok acıyordu.Ceylan gibi seke seke gelmiştim buraya kadar.
"Ben sana Doruk'a ayağım acıyor de demiştim" dedi iç sesim.Bu da her şeye muhalefet olmasa olmaz sanki.Başka bu kadar bilmiş iç ses var mı acaba?
Merdivenlerin başına geldiğimde bu kadar fazla olmalarına sövdüm.Bu ne ya,ben bu ayakla burayı nasıl çıkacaktım acaba?Kendi kendime oflarken arkadan tanıdık bir ses duydum.Ayağım bu kadar kötü olmasa kaçarak uzaklaşırdım.
-Günaydın Aysu.
-Senle başlayan sabahlar hiç aydın degil Onur.
-Bende seni çok seviyorum canım.Sinirle arkamı döndüm.Bu özgüvenin %1 i ben de olsa Doruk her şeyi bilirdi ama yok işte naparsın?
"Ne özgüveni canım bildiğin yüzsüz bu" diyen iç sesime kesinlikle hak veriyordum.Platoniksen platonikliğini,yavşıcaksan sınırını bilsene çocuk!
-Onur Dünya Yüzsüzlük Ödülü olsa kesin birinci olurdun biliyorsun değil mi?
-Ah,işte en iyisi olduğum bir konu daha!Yüzüne iğrenerek baktım.Bence çok havalıydım ama bence yani.Aman boşverin milleti canım."Hayvan gibi umursadı!"
Sonra arkamı dönerek sevgili ayağımın izin verdiği hızla oradan uzaklaştım ama ayağımdaki aksaklığı farketmemek için kör olmak lazımdı.Daha 4-5 merdiven çıkamamışken Onur yanımda bitiverdi:
-Ayağına ne oldu?
-Sanane.
-Yapma böyle ciddi bir şey soruyorum.
-Ben de ciddi cevap veriyorum.Seni sevmediğimi anlaman için ne yapmam gerekiyor?
-Senin beni sevmemen benim seni sevmeme engel değil sende bunu anla.
-Platonikliğin bir sınırı var Onur.Sesim hiç olmadığı kadar yüksek çıkmıştı.Manyak mıdır nedir? Tamam, ona da hak veriyorum benim gibi tatlı,güzel deli bir kızı sevmemek elde değil.(Egom kendine yeni bir cumhuriyet kurdu.O derece aştı artık.) Burda kendimi överken iç sesim susarsa olmaz tabi:
"Aysuu!Aştın bebeğim kendini.Deli dışında hiç bir özelliğin sen de olmadığını herkes biliyor."Of iç sesim.Bozmasan olmaz dimi ? -_-
Onur hiç durmadan cevap verdi tabiki.Yapıştı gitmiyor arkadaş.
-Konu senken kalbim kural sınır dinlemiyor.
Yüzüne boş boş baktım.Kendimi önceden zorlamıştım seni sevmek için ama olmuyor tatlım.Kalbimi hükmetmiş biri var üzgünüm,demek istedim ama kalbimi hükmeden kişiyi öğrenirse hiç hoş bir hayatım olmazdı.Malesef canlarım o kadar ekşın bana göre değil.
-Cevap versene! diye bağırdığında bir an şıçradım.Ahh ayağım.Zaten canım acıyordu niye böyle şeyler beni bulurdu ki ? Ay şimdi imdat diye çığlık atıcam yeter ya diyerek çirkef yanımda burda olduğunu belirtti.Onu arada besliyordum ki ölmesin.Aşkım sonra ben onsuz naparım diye saçma alemlere daldığımda kurtarıcı meleğimin "Günaydın" sesini duydum.Evet kurtarıcı meleğimdi.Çünkü şimdi beni şu yapışmakta üstüne uhu tanımayan Onur'dan kurtaracaktı.
Tabiri caizse sürünerek yanına gittim:
-Günaydın Aras.Bir an kimse beni burdan götürmeyecek sanmıştım.Aras kuyruğuna basılmış kedi gibi aniden sinirlenmişti.Bu asabi halini görseniz sizde ordan kaçarak uzaklaşırsınız.Onur da kalan son akıl kırıntısıyla Aras'ın bakışlarına maruz kalmadan sessizce gitti.
-Bu çocuk bir daha yanına gelirse elimde kalacak,diye atarlanınca napcağımı bilmeden saçmalamaya başladım:-Nayırr nolamaz.Bu genç yaşında mapushane köşelerinde mi çürüyeceksin.Aman elini kana bulama beni düşünmüyorsan karnımdaki bebeciği düşün diyerek tam türk filmine bağlamıştım ki Aras'ın bakışlarını görünce sustum.Hayır deli değildim ortam yumuşasın diye şey etmiştim ben..
"Sen şey etme" diye beni azarlayan iç sesimden sonra Aras:
-Millet deliye hasret biz akılıya diyip o cool gülüşünü yaptı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalbimin Pislik Hükümdarı
Romancesen benim sevgilim olma sen benim gökyüzüm olma sen benim her şeyim olma sen ve ben olmayalım, biz olalım. Biz sevgiliden öte olalım, Biz gökyüzünden sonsuz olalım. Biz her şey olmayalım. Her şey biz olsun.