Düşman

<14>

Soobin

Önceki gün olanlardan sonra ne okula gidecek ne de çocukların yüzüne bakacak enerjim olmamasına rağmen aptal kuzenim tarafından zorla okula getirildim.

"gidip yeonjundan özür dileyip konuşursan belki bir şeyler düzelir" dedi taehyun ciddiyetle

"ya düzelmezse"

"köşe bucak onlardan kaçarsan bunu asla bilemeyeceksin sümüklü"

"ya beni sevmekten vazgeçmişse, yüzüme bakmamasına dayanabilirim ama beni sevmediğini söylerse dayanamam taehyun"

"uf kes edebiyatı ya senin yüzünden karnıma maşa yedim kısa kes gidelim konuş" dedi ve beni kolumdan çekiştirerek onların oturduğu masaya sürükledi.

Yeonjunla göz göze geldiğimizde hızla gözlerini başka bir yöne çevirdi, işte tam o an keşke yok olsam diye düşündüm.

"naber maşalı" dedi taehyun, beomgyu'nun burnundan makas alarak.

"sen daha doymamışsın maşaya" diyen beomgyu çantasından maşasını çıkardı

"buzları eritmeye geldik hacı koy onu yerine" dedi taehyun

"mumla buzulları eritemezsin birader" dedi kai sinirle

"amma kastınız ha ne var yani her şeyi yanlış anlayıp bir anda ortalıktan kaybolup sonra ansızın gelip arkadaşınızın mental sağlığını siken bir kuzenim varsa"

"olur öyle şeyler yani" dedim sonunda konuşacak cesareti bularak

"sen sus konuşma" dedi yeonjun hışımla

"yeonjun sapladı otuz beş santimi" dedi kai kolunu kaldırarak

"ben de sana saplıyıcam yatak odamızda" dedim gülümseyerek

"şuan canım ne istedi biliyor musunuz" dedi yeonjun

"ne istedi canım" diye sordum merakla

"tavşana benzeyen bir insanı doğrayıp yahni yapmak" dedi yeonjun korkunç bir şekilde gülümseyerek

"ya tavşana mı benziyorum gerçekten" dedim yüzsüz bir şekilde

"çarpıcam ağzının ortasına bir tane şimdi"

"bir de çakarsın bana" dedim gülümseyerek

"maşamı çıkarayım mı yeonjun" dedi beomgyu çantasına sarılarak

"sakın" dedi yeonjun

"ya şapşik sen beni mi koruyorsun yerim ağzını yüzünü" dedim yanaklarını mıncırarak

"çıkar maşayı beom" dedi kai

"maşanı paramparça ederim beomgyu" dedim gülümseyerek

"maşamı çıkarmasam da olur" dedi beomgyu endişe ile

"laan kai şu senin çocuk değil mi" dedi gözlerini bir yere kitlemiş olan taehyun

Hepimiz o yöne baktığımızda geçen gün kai ile beraber bizi sıkıştıran çocuğun etekle okul bahçesine girdiğini gördük.

"maşallah ne cevherler varmış bu çocukta da haa" dedi kai istemsizce

"birileri tutulmuş" dedim dalga geçer gibi

"kızlardan hoşlanıyom ben hacı"

"allahın heterosu" dedi taehyun alayla

"hem daha adını bilmiyom nasıl seveyim" dedi kai

"lan çocuğun adını bilmiyor musun" dedi yeonjun kınar gibi

"geçen gün o da aynı şeyi sordu ama bilmiyorum napayım yani" dedi kai omuzlarını silkerek

"işte yüce maşayı hak eden biri" dedi taehyun gözlerini kısarak

"sapla beom" dedi yeonjun elini havaya kaldırarak

"bir kere beom bana vur- beomgyu sok onu yerine gözünü seveyim" dedi kai ayağa kalkarak

Sonrasında beomgyu elinde maşayla kai' i kovalamaya başladı, kai ayağı takıldığı için ismini bilmediği çocuğun üzerine düştü ve çocuk kalkıp beomgyu ile birlik olarak kai'i dövdü.

"özür dilerim çok özür dilerim ikinizden de" dedi kai yalvarır gibi

"bir daha karşıma çıkarsan ağzını yüzünü sikerim senin kai" dedi çocuk ve kai'e son bir tekme daha attıktan sonra okula girdi. Beomgyu da kai'ye acıyarak onu rahat bıraktı.

"az önce söylediğim her şeyi geri alıyorum kızlardan falan hoşlanmıyorum ben sadece o çocuktan hoşlanıyorum o çocukseksüelim ben" dedi kai nefes nefese

"çocuğun karşısına bir daha çıkarsan seni öldürür" dedim

"ölümüm onun ellerinden olsun yeter ki" dedi kai aşık aşık

"çocuğun emaneti yakında görünce etkilendi galiba" dedi taehyun kahkaha atarak

"bir insan tekme atarken bu kadar güzel gözükemez ulan" dedi kai isyan eder gibi

"kai bile aşık oldu sıra siz de" dedi yeonjun beomgyu ve taehyun'u göstererek

"aman allah korusun" ikisi de aynı anda söylendiğinde yeonjun kocaman bir gülümse ile bana baktı

"barıştık mı bal porsuğum"

"bak bak hoppa" dedi yeonjun ve bana el hareketi çekerek masadan ayrıldı

Zilin çalmasıyla ben de istemeye de olsa ben de sınıfa çıktım.