<26>

236 20 16
                                    

Kai

Cumartesi ki konuşmamızdan sonra harutodan bir daha haber alamadığım için çareyi arkadaşlarına danışmakta buldum. On ikilerin katına girdiğimde harutonun arkadaşlarını nasıl bulacağıma dair hiçbir fikrim yoktu. Biri kolunu omzuma attığında irkilerek geri çekildim

"sen kimsin kardeş?" dedim sorar gözlerle

"bizi aramıyor muydun küçük enişte?" dedi çocuk

"sen kimsin de seni arıyom?"

"harutonun on ikiye giden arkadaşlarıyız biz" dedi yandaki çocuk sohbete dahil olarak

"ya öyle desenizee yaa haruto nerde biliyor musunuz?" dedim hemencecik soruya girerek

"bilmiyoruz sen biliyor musun?" dedi eli omzumda olan çocuk

"bilse bize mi gekir jihoon" dedi yandaki çocuk

"ne bileyim ben bok parçası hyunsuk" dedi jihoon sinirle

"bize teyzemlerdeyim dedi sana ne dedi?" dedi hyunsuk

"anneannemlerdeyim dedi" dedim suratımı düşürerek

Neden yalan söyleme gereği duymuştu ki?

"bak küçük enişte seni pek sevmesekte açık konuşucam" dedi jihoon derin bir nefes alarak

"lütfen" dedim sesim içine kaçarken

"haruto çok temiz tatlı bir çocuk babası da öyle ama belki biliyordursun haruto anne ve üvey babasıyla yaşıyor" dedi jihoon

"biliyorum biliyorum"

"heh işte bu üvey babası pek ipe sapa gelir bir adam değil orospu çocu kaç kez tenhada sıkıştırdık piçi hala adam olmadı" dedi hyunsuk dişlerini sıkarak

"harutoya kötü mü davranıyor?" dedim sesimi güçlü çıkararak

Sikik herife bak çükünü keserim senin

"sandığından da kötü tacizcinin önde gideni" dedi jihoon

"babası kazık mı ulan ne diye bir şey yapmıyor?"

"haruto istemiyor çünkü annesi hamile" dedi hyunsuk göz devirerek

"bu adam bir şey yapmış olabilir mi harutoya?"

"büyük ihtimal öyle küçük enişte" dedi jihoon

"yapabileceğimiz ne var alalım ordan harutoyu" dedim sinirle

"yani anlıyorum enişte de haruto bu konuda çok inatçı annesinin yanında kalacağını söylüyor annesi o heriften soğuyana kadar ne olursa olsun çekeceğim diyor" dedi hyunsuk

"karışmamızı da istemiyor" dedi jihoon göz devirerek

"rica etsem bana ev adresini verir misiniz?" dedim gülerek

"bir planın mı var aslanım?" dedi hyunsuk

"önceliğim harutonun iyi olduğundan emin olmak sonrası allah kerim" dedim

"sevdim seni al " dedi ve sıranın üzerindeki kağıdı bana uzattı

"eyvallah hacı" dedim ve merdivenlere koştum

Soobin ve taehyun'u da yanıma alarak adrese geldiğimde sinirden köpürmek üzereydim. Eğer harutoya bir şey olduysa ne yapar ne eder o adamı öldürürüm.

"sakin ol olum ısırcak köpek gibi duruyon" dedi taehyun

"öyleyim zaten dokunma seni de ısırırım" dedim sinirle

"kodumun kuduzu" dedi soobin göz devirerek

"ya sevgilimin başında bin türlü iş var arkadaşlarımın dediklerine bakın" dedim yuhlar gibi

"tamam lan tamam demedik bişi" dedi taehyun enseme şaplak atarak

"siz dışarda kalın" dedim ve kapıya yaklaştım

Zil çaldığım dakika açıldığında karşımda karnı burnunda minnoş bir kadın beni karşıladı.

"merhaba efendim ben harutonun arkadaşıyım da kendisine ulaşamayınca merak ettim evde miydi acaba?" dedim gülümseyerek

"geç canım odasında" dedi annesi gülümseyerek

Gözlerim masada gazete okuyan adama iliştiğinde koşup ağzına yüzüne iki üç tane çakmak istedim ama yapamayarak harutonun odasına daldım.

"GELME DED-kai" dedi haruto

Gözleri şişmiş ve yüzünün her yeri yara bantları ile dolmuştu, koşarak bana sarıldığında kollarındaki morlukları görmek sinirimi daha da arttırmıştı.

"neden söylemedin haruto?"

"özür dilerim kai" dedi, sesi ağlamaklıydı

Kolumu bacaklarının arkasına yerleştirerek harutoyu kucakladım ve yatağına yatırdım.

"eğer arkadaşlarına sormasaydım ne olacaktı haruto böyle acı içinde yatağında kıvranacak mıydın?" dedim

"kai çok kalma sinirlenir sana da zarar verir" dedi haruto gözlerini doldurarak

"kim?"

"annemin eşi, sinirli bir herif anneme de vurdu geçen sefer zaten olay çıkmasın tekrar olur mu?" dedi haruto ellerimi kavrayarak

"BEN SENİN İBNE OĞLUNUN MÜŞTERİLERİNİ EVİMDE AĞIRLAMAK ZORUNDA MIYIM ULAN"

"bak çoktan sinirlendi hadi git sen hallediyorum ben iyileşiyorum bak iyiyim" dedi ayağa kalkarak

"annene de vuruyor mu?" diye sordum, kafasını olumlu anlamında salladığında aşağı inip adamı boğma isteğimin üstünü kapatamadım

Odadan çıkıp alt kata indiğimde harutonun annesini bir köşeye sinmiş o pisliği de elindeki sopayı kadına doğrultmuş şekilde buldum. Haruto annesine doğru koşacağı sırada onu arkama alarak adamın yanına gittim.

"ulan orospu çocu kadına el kalkar mı?" dedim alayla

"sana mı sorucam ulan yerden bitme" dedi

"kai" dedi haruto arkamdan

"ne o sen de bu sürtüğün müşterisi misin?"

Yakalarından tutup kafayı gömdüğümde yere düştü, fırsattan istifade ben de fazladan vurdum ki ayağa kalkamasın. Haruto annesinin yanına yanaşmış ve onu kaldırmıştı.

"POLİSE VERİCEM SENİ MAHVEDİCEM" diye yattığı yerden tehditler savuran orospu çocuğunu bırakarak ben de harutonun annesinin yanına gittim

"gidin çocuklar hadi siz ben hallederim" dedi kadın gözyaşları arasında gülümseyerek

"olmaz öyle beraber gidiyoruz" dedim ve anlık gelen bir gazla harutonun annesini kucakladım

"kai nereye?" dedi haruto arkamdan koşarak

"önce hastaneye sonrasına da bakarız" dedim pisliğin kalkamadığından emin olarak rahatlıkla evden çıktım

"LAN KAİ NAPTIN KADINA NEDEN KAN VAR ÜZERİNDE HAMİLE KADINA NE YAPTIN?" dedi taehyun kaşlarını çatarak

"oğlum sus bir taksi çağır amınakoyucam şimdi özür dilerim teyzeceğim ama sinirimi bozuyor bu arkadaş" dedim gülümseyerek

"NEREYE GÖTÜRÜYORSUN ULAN KARIMI" dedi orospu çocuğu ortaya çıkarak

DüşmanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin