taehyun
"YUH HAYVAN ÇIKMA TEKLİFİ ETTİĞİ YERE BAK" dedi haruto sinirle
"aşkım böyle aksiyonlu falan tam bize uygun diye düşündüm" dedi kai dudaklarını büzerek
"tamam hadi kabul ediyom hadi ağlama" dedi haruto
"öp bir yanağımdan ağlamayım" dedi kai yanağını uzatarak
Haruto itiraz etmeyip kainin yanağına bir öpücük kondurarak kucağından indi. Gözlerim gülümseyen beom'a kaydığında istemsizce ben de gülümseyerek önüme döndüm.
"ne gülüyon hayırdır" dedi soobin koluyla kolumu ittirerek
"ananı gördüm"
"orospu çocu" dedi soobin sinirle
"çelik ayna biçız"
"biçız" dedi ve kahkaha atarak aramıza girdi beomgyu
"noldu amın mı kalktı" dedi yeonjun de araya girerek
"kaininki kalktı" dedi soobin karnını tutup gülerek
"seninki kalkamıcak kadar küçük galiba hayırdır milletinkine göz dikiyon" dedi kai göz kırparak
"ben bunun keko şekillerine düştüm" dedi haruto kai gibi bir insana aşkla bakarak
"zevksiz keko insan sevilir mi?" dedi beomgyu
"evin balkonlusu erkeğin göbeklisi birader" dedi yeonjun soobin'in göbeğine vurarak
"bu ben şişmanı mı demekti?" dedi soobin
"biraz kibar hali ama evet şişmansın" dedim gülerek
"yeonjun"
"aşk olsun ben öyle şey der miyim?" dedi yeonjun tatlılık kozunu kullanarak
"kov onu evimizdne yeonjun" dedi soobin dudak büzerek
"de siktir lo" dedi yeonjun bana doğru
"sizin kıçı kırık evinize kalmadım ben tamam mı" dedim ve evi terk ettim
Binadan çıkar çıkmaz kahkaha atmamla beraber etraftakiler deli olduğumu düşünerek bana bakmaya başladı. Kimseyi umursamadan kalktım ve eve doğru ilerlemeye başladım. Eve gelip altı bölüm yasak elma izleyerek günlük dozumu aldım ve şu sıralar sık takıldığım tayfayla buluşmak için evden çıktım.
"sence neden beni sevmiyor?"
Beom'un sesini duymamla olduğum yerde kaldım, hadi ben it kopuk bir insanım be beom senin ne işin var bu saatte üzümlü kekim. Etrafa dikkatle baktığımda bir bankta oturmuş köpek sevdiğini gördüm, koşarak yanına gittim ve oturdum.
"naber"
"iyi sen- lan senin burda ne işin var?" dedi yerinden zıplayarak
"sesini duydum bir bakim dedim"
"bu saatte dışarda ne yapıyorsun?" diye sordu tam olarak bana dönerek
"sen napıyorsun bu saatte dışarda?"
"yaa önce ben sordum" dedi dudaklarını büzerek
Bir insanın dudaklarını büzmesi onu nasıl tatlı gösterebilir? ben neden beom'a karşı böyle şeyler düşünüyorum?
"arkadaşlarımla buluşmaya gidiyordum"
"arkadaşın var mı?"
"var"
"ben de aşk acısı çekiyorum"
"birine mi aşıksın?" dedim merakla
"yani evet"
"yuh kim"
Ağzını yüzünü kırmak istiyorum, ağlamakta istiyorum tam şuan.
"tanımazsın dedi kafasını bir o yana bir bu yana sallayarak
"dıdımın dıdısının dıdısı yani" dedim göz kırparak
"ya dalga geçme"
"geçmiyorum üzülme diye şey yapıyom"
"saol üzülmiyim diye şey yaptığın için" dedi koluyla bana vurarak
"burda sıkılıyor gibisin akradaşlarımın yanına gidelim mi?" diye bir fikir attım ortaya
"olurr nereye gidiyoruz?" dedi yerinden fırlayarak
"gidince görürsün" dedim ve kalkarak onu da arkama taktım
Çocuklarla takıldığımız otoparka geldiğimde önce hepsiyle selamlaşıp beom'u tanıttım.
"selam ben jisung" dedi jisung oturduğu yerden beom'a el sallayarak
"ben yeosang kardeşim" dedi yeosang oyundan başını kaldırmadan
"hoşgeldinnnnn ben hyunjae" dedi hyunjae de el sallayarak
"merhaba ben de beomgyu" dedi beomgyu da neşeyle
"otur bir yere hadi" dedim ve jisung'un yanına oturdum
"beom beom gel yanıma otur" dedi hyunjae yanındaki boş sandalyeyi göstererek
Bu ikisinin beraber oturması pek iyi şeyler getirmeyecek başıma.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Düşman
FanfictionBirbirinden nefret eden iki arkadaş grubu ve büyük bir yanlış anlasilma... taegyu, yeonbin