EMİN MİSİN OĞLUM?

18 | "Kopya"

Ömer ile kütüphanede karşılaşmamızdan sonra bir hafta geçmişti. Bir haftadır onu hiç görmemiştim. Sanırım okula da gelmiyordu. Yoklama sadece bana mı işliyor? Ben de kötü çocuk olmak istiyorum. Bundan sonra ne okula gidiyorum ne de insan gibi davranıyorum, hadi bakalım. 

İnsan gibi davrandığımız zaman adımız hamileye çıkmıştı. Bundan sonra hayvan gibi davranacağım. İlk olarak Çağrı'nın sırtına çöğdüreceğim. Bütün yaptıklarımın ortaya çıkması çocuğun cenabetliğinden kaynaklı olduğunu düşünüyorum. Ya da sadece Lara söylemiştir... Fakat bu sırtına işemeyeceğim anlamına gelmiyor. Hayvanlar tipimize bakarak bunun üzerine çişimi yapamam çünkü bu çok güzel filan demiyor sonuçta. Zaten hepsi de üzerime işerdi.  Alnımda umumi tuvalet filan mı yazıyor acaba?! Hayvanı geç, insan yavrusu bile üzerime işiyordu. Unutamadım seni bok çocuk. Dikkat ederseniz boklu demiyorum, bok çocuk diyorum. Psikolojimi nasıl sarstı siz düşünün... 

Ömerle konuşmamızın ardından eve gitmiştim. Bir araba dolusu laf yemiştim. Ama bana asıl koyan diğer gün ikizimle birlikte okula gitmek olmuştu. Fen lisesine gittiği için attığı havaları bile özledim. Keşke uzaya çıkan ilk Türk olsa. Havasını çekmeye razıyım, sadece gitsin... Hatta yıldızlararası filmindeki baş karakter gibi 40 yıl sonra filan gelsin. Ben de bu süre zarfında evi damı satıp izimizi kaybettiririm. Harika plan yapmıştım. İlk işimiz uzaya çıkmak için bir roket çalmak, bekle bizi Amerika biz geliyoruz. Kıskandığın Türk'ü geldiğimde bir gör isterim...

Okulumuz yakın olduğu için bu işkenceye kısa süreliğine katlanabiliyordum. Allah'tan bizim sınıfta değildi fakat yan sınıfımızdaydı. Teneffüslerde dibimde bitiyordu. Evde ayrı okulda ayrı çekiyordum...

Okuldaki dedikodular azalmıştı. Çağrı hepsini yalanlamıştı ve konu kapanmış sayılırdı. En azından artık arkamdan 'bayan kaltak' filan demiyorlardı. Bunların dışında Ömer ile görüşmemiz milletin dikkatini çekmişti. Yeni lakabım; 'dıgıdık' vatana, millete hayırlı olsun arkadaşlar... Arkamdan at gibi kız dediklerini duymuştum. Adamın böyle aklını alırlar.

Her başarılı kadının arkasında yakışıklı bir kötü çocuk vardır. Çağrı yüzünden kaltak, Ömer yüzünden dıgıdık olmuştum. Enişteniz belli oldu arkadaşlar. Yalnız asla arkamdan ismimle konuşmuyorlar. Sıkıntı bir okulda okuyorum...

Okulun en yoğun dönemi olan sınav haftası gelmişti. Aslında diğer okullarda 12.sınıflar için bazı ayrıcalıklar yapılmasına rağmen bizim okulda böyle şeyler söz konusu dahi olmadı. Hepimiz eşekler gibi sınavlarımızı olduk. Hatta kendi branşımız haricindeki sınavlara bile girdim. Biz bu okula bir günde küsmedik anlayacağınız.

Camın önünde bulunan petekler genelde bizim mekanımızdı. Dışarda götümüz mü donsun? Hem camdan herkesi görebiliyor ve dedikodularını yapabiliyorduk. Zilin çalması ile peteklerden ayrılıp sıralarımıza dağıldık. Edebiyat sınavı olacaktık. Normalde kelebek sistemi olurdu. Yani bütün sınıflar karışık bir şekilde organize edilirdi. Fakat edebiyatçının özel talebiyle edebiyat sınavı sınıfta yapılacaktı. Amacı, tabiki beni kontrol etmek... Hoca aklı sıra sınav notum ile beni aşağılayacaktı. Bu hoca beni tanımıyor mu? Bu yüzden ben de bütün sınıf yüksek puan alması için toplu bir kopya çekme organize ettim. Her sınıfa lazımım biliyorum. Tabi ispiyon edebilecekleri hariç tuttum. Hamileliğin üstüne bir de disiplin cezasını tüy gibi dikmeyelim. Disiplin cesazı alırsam ve ailem bunu duyarsa tüyü bir şeyin üstüne değil direk götüme pamuk misali tıkarlardı. Diğer tarafa bok yolu tıkanıklığından dolayı gitmeyelim şimdi..

Ayrıca bir hafta hamile kaldım, içimden geçtiler. 'Hakan yavaş' diye bağırasım geliyordu. Bir insan bir insana bu kadar yüklenmemeli...

Kopyamızın ana malzemesi kulaklık. Tabi bluetooth kulaklık olursa tadından yenmez. Zaten kızlar saçları ile erkeklerde elleri ile bir şekilde kulaklığı kapatabilecekti. Ayrıca bazı arkadaşlarımızın kulaklığının olmaması herhangi bir engel teşkil etmedi. Diğer sınıflardaki tanıdıklarımdan birkaç tane kulaklık ödünç almıştım. Zaten kapalı kız arkadaşlarım kablolu kulaklık kullandığı için çok ihtiyacımız da olmamıştı. Daha sonra bir Whatsapp grubu açtık. Tek zorlu ve kritik durum; soruları whatsapp grubuna atmaktı. Soruları attıktan sonra gerisi zaten kolaydı. Bağlantılarım sayesinde herkes neredeyse yüksek puan alacaktı.