05 | ''Gudubet Karı''

17.9K 1.5K 169
                                    

Selam yafrılarım. Umarım beyenrisiniz. Sizleri seviyarram dfsklfjsdl

Okuyun gari fsdlkflsd


♫ ♫ ♫ ♫ ♫ ♫ ♫ ♫ ♫ ♫ 


Televizyonun karşısındaki ikili koltukta oturuyordum. Aptal kardeşim Emre ise tekli koltukta oturuyordu. Beraber Schooby doo izliyorduk. Emir merdivenlerden indi ve yanıma oturdu. Ellerini yüzüme doğru salladı ve ıslak ellerinindeki sular gözüme girmesine neden oldu. Göz devirdim. 

''Nasılsın yer cücesi. Abini özledin mi?"dedi ve sırıttı. Yüzümüm buruşturdum.

"Nereni özlicem be senin,"

"Hem ben yer cücesi filan değilim. O görevi üstlenen Emre."dedim ve güldüm. Emre göz devirdi.

"Abla kavganıza beni karıştırma. Sonra her zamanki gibi abimle biz kavga ediyoruz sen olaydan sıyrılıyorsun. Bunu her zaman nasıl başarıyorsun anlamıyorum zaten." Güldüm.

"Anlayamazsın, çünkü bir Nehir değilsin küçüğüm"dedim. İkiside göz devirdi. Hepimiz çizgi filmi izlemeye başladık. Sessizliği bozan Emir'in kafama vurduğunda çıkan ses oldu.

"Ne vuruyorsun lan ümüksüz amip!" Emir kahkaha attı.

"Ne kadar bayat bir cümle kurdun lan. İlkokul çocuğu musun sen?" Yüzümü buruşturdum.

"İlkokul olan Emre, ben değilim."dedim ve güldüm. Emre'ye döndüm.

"Emre abin yani nam-ı diğer gerzek, sana ilkokul olduğun için bayat cümleler kuruyorsun demek istedi."dedim ve sırıttım. 

"Abi ayıp oluyor ama ya. Asıl sen salak salak cümleler kuruyorsun."diye çıkıştı. 

"Ben senin abinim küçük bey, düzgün konuş benimle."

Emre "Hala oyuncak robotlarıyla oynayan biri mi diyor bunu?"dedi ve güldü. Emre'nin cümlesine bende güldüm. Bu çocuğu kendime benzetiyorum yavaş yavaş. Ay harika ben... 

Emir sinirle; "Bikere onlara oyuncak deme, alınıyorlar. Hem kaptan Jack ve ordusu hayat kurtarıyor. Oynarsamda oynarım sen de oynuyorsun."dedi. Emre tek kaşını kaldırdı.

"Abi ben 3 yaşımda oyuncaklarımla oynamayı bıraktım." Kapak etti. İkisinin atışmasına hayvan gibi gülüyordum. Kendim kavgadan sıyrılmış ikisini birbirine düşürmüştüm. Gene söylüyorum, harikayım. Emir'in tek gözü seyirmeye başladı. Emre de Emir'den farksız değildi. İkiside aynı anda ayağa kalktı. Emre'nin boyu kısaydı bu yüzden Emir'e bakmak için kafasını yukarı kaldırmak zorunda kalıyordu. İksinin arasına geçtim ve ıslık öttürdüm. İkiside ıslığımı duyar duymaz girişmeye başladılar. Zeki Nehir yavaş yavaş ve gülerek uzaklarışır...


    ♫ ♫ ♫ ♫ ♫ ♫ ♫ ♫ ♫ ♫ 


"Kızım her gün seni uyandırmaktan bıktım. Güya kapının önünde buluşucağız. Hadi kalk artık." diye hönküren Beril'in sesi ile uyandım. Gene sabah uykumun içine etmişti. Onu hiç takmayarak yastığıma daha çok sarılıp uyudum. Beril hem sesleniyor hemde derimi parmaklarıyla dürterek deliyordu. Ayı postü gibi yatağa serildiğim için umrumda değildi. 

"Okula geç kalacağız." dedi son kelimedeki 'z' harfini uzatarak. Debelenerek yataktan kalktım.

"Gene var dimi?"dedim hüzünle. Kafa salladı. Okulu kurucularına söverken hazırlanmaya başladım. odamdan çıkıp mutfağa doğru ilerledim. Beril de arkamdan geliyordu. Mutfağa girdiğimde familinin uyanıp kahvaltı yaptığını gördüm. 

EMİN MİSİN OĞLUM?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin