Güvensizlik

25 3 0
                                    

Mehmet "Seni çok seviyorum" derken yüzüm gülerken gözyaşlarım da akmaya başlamıştı. Mehmet, akan gözyaşlarımı görünce şaşkın ve kaygılı bir ses tonuyla: "Ne oldu?" diye sordu. "Seni çok seviyorum, beni sakın bırakma." deyip ona sıkıca sarıldım. O da bana sıkıca sarılınca kendimi çok huzurlu ve güvende hissediyordum. Onu gerçekten çok seviyordum.

Bir süre öyle sarılı kaldık. Ayrıldığımızda Mehmet ellerimden tutarak gözlerime baktı ve dolan gözlerimin parladığını gördü. Onu çok sevdiğimi anladı. Normalde bu kadar belli etmezdim. Bana: "Seni asla bırakmam." dedi. Bunu derken ses tonu ve mimiklerinden bana ne kadar aşık olduğu ve ne kadar mutlu olduğu belliydi.

Mehmet'in "Hâlâ soruma cevap vermedin." demesiyle yüzündeki gülümsemenin kaybolması ve ellerimi bırakması bir oldu. O an sarılmamın ona bu soruyu unutturduğunu fark ettim. Gülümseyerek "Okuldan arkadaşımdı." dedim. Bu defa kaşlarını çatarak, sinirli bir ses tonuyla "Sen arkadaşlarınla dışarıda, benim olmadığım yerlerde mi görüşüyorsun?!" diye sordu. Durumu abartmıştı. Ben onunla tesadüfen karşılaşmıştım. "Yalnızca basit bir tesadüftü." dediğimde suratım asılmıştı. Mehmet ses tonunu değiştirmeden: "Arkadaşlarınla TESADÜFEN karşılaştığında saatlerce sohbet mi ediyorsun sen?!" dedi. O an göz yaşlarımı tutamadım. 'Tesadüfen'i vurgulayarak söylemesi bana inanmadığının göstergesiydi. Saatlerce diyerek de abartmıştı. En fazla 4-5 dakika konuştuk ve konuştuğumuz konu ödevlerdi.

"Sence de durumu abartmıyor musun? Ben öyle biri miyim? Sana seni seviyorum derken başkasına baktığımı nasıl düşünürsün? 2 yıldır sevgiliyiz ve hâlâ beni tanıyamadın mı? Hâlâ güvenini kazanamadım mı? İnsanlar birbirleriyle tesadüfen karşılaşamaz mı? Sen benim yalan söylediğimi ne zaman gördün? Ben o kadar düşmedim, düşmem de..."

KAHRETSİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin