Bir Bilinmezlik Daha

691 30 13
                                    

Hatırlatma :
"Bu kadar kısa zamanda sizi evliliğe sürükleyen sebeb ne peki?" dediklerinde yüzüm kızarmıştı.Kim bilir hakkımda ne düşünüyorlardı. Bilmiyorlardı ki hiç bir suçum yoktu. Onlar için kendimi feda ediyordum.. Ben böyle düşünürken Arel bir kaç saat önce benim de söylediğim fakat o söyleyince başımdan aşağı kaynar sular dökülmesine sebeb olacak cevabı verdi " Çünkü Buğuyu seviyorum

Arel'in anne ve babamı inandırmak için bile dediği bu sözler benim şoka girmeme yetmişti. İki veya üç saat önce ben de anneme ve babama ''Seviyoruz'' demiştim ama ben bunları söylerken Arel yoktu. Ben böyle saçma sapan düşünürken babamın ''Size inanmak istiyorum'' diyerek hem kabullenmiş odu, hem de iğneleyici laflarla hatamızı yüzümüze vuruyordu.. Hiç suçumun olmadığı bilinmezliklerle dolu bu oyunda yine suçlu ben oluyordum. Ahh babam, bir bilsen kızın suçsuz, sizin iyiliğiniz için katlanıyor her şeye.. Düşüncelerin beynimi yiyip kemirmesine izin verdim bir süre. Kendime gözümün önünde sallanan ellerle geldim. İlk tepkim ise ' Hah' oldu. Verdiğim tepkiden dolayı utanmıştım.Yusuf ise bu tepkime takılmayarak ''Abla kaç defa seslendik, daldın gittin '' dediğinde ''Duymamışım, ne söylemiştin miniğim'' dediğimde ilk sinirlendi.Miniğim kelimesini bilerek söylediğimi biliyordu. Daha sonra ise '' Arel abi (!) gidiyor da onu söylüyorduk'' dedi özelliklede ''Abi'' kelimesini bastıra bastıra.

''İyi güle güle gitsin '' dediğimde ise Buğra bacağımı cimcikledi. Benim süper bir şekilde işleyen beynim ise yeni dank etti..! Annem ve babam burdaydılar.. Hızla onlara döndüğümde bana anlamaz gözlerle bakıyorlardı. Arel ise şaşkınlıkla ' Ne halt yemeye çalışıyorsun?'' der gibi bakıyordu. Bense durumu toparlamak adına '' Biz böyleyiz işte kedi köpek gibiyiz '' dedim sırıtarak, daha sonra ise her zaman ki klasik davranışımı gerçekleştirerek '' Arel köpek'' dedim. Allah'ım ben napmıştım ? Durumu toparlayım derken iyice batırmıştım.Merve ve Rana daha fazla dayanamayarak bastılar kahkahayı. Ben ise Arel'e iğneleyici bakışlar atıp '' Hadi defol git artık '' mesajı vermeye çalıştım. Anlamıştı ama anlamamazılığa vuruyordu bence. Babam ve annem ise bu halimize şok olmuş bir biçimde bakıyorladı. Onlara dönüp otuz iki diş sırıttım. Bence ben bugün delirmezsem başka bir gün delirmem. Ya da şöyle düzelteyim delirmediysem...

Daha da durumları batırmadan Arel'in sırtından itekleyerk çıkarmaya çalıştım. Ama sadece çalışmıştım. O istemeden 1 cm bile yerinden kıpırdatamazdım. Yavaşça kulağına yükselerek -evet yükselerek çünkü aramızda rahat 15-20 cm fark var- .

'' Ya defol git artık dedim'' dedim. O ise bağırarak :

'' Bende seni çok özleyeceğim'' demişti. Lanet olsun,pislik adam. Utancımdan yerin dibine geçmiştim. Sırf ona köpek dedim diye yapıyordu bunları. Daha fazla dayanamayarak dudaklarımı oynatıp ''Allah belanı versin ''dedim. Hala arkasından itekliyordum ama sadece çorapları parkede kaydığı için azıcık ilerledi. En sonunda dayanamarak '' Arelcim git artık'' dedi. Tabiki o 'cim' ekinde ne hakaretler bulunuyodu. Yüzündeki pis sırıtışla kapıya doğru ilerlemeye başladı. Annem ise ''Kızım siz yeni tanıştığınıza emin misiniz ? Bak son 4 yılını hatırlıyorsan söyle '' dediğinde '' Hayır'' deyip dış kapıyı açtım. Arel ise ''Görüşürüz'' diyerek çıktı. Ne demesini bekliyordunuz ki ? Sonuçta annemgilin yanında değiliz ve eski halimize dönebiliriz.

Düşüncelerimden sıyrılıp içeriye gittim. Anneme çok sinirliydim, ben o trafik kazasını unutmaya ve kimseye söylememeye çalıştıkça o Arel varken konuyu açıyordu. Sinirlerime daha fazla hakim olamayarak

'' Anne sen ne zamandan beri kaza yaptığımı açık açık dile getirir oldun ?'' ddiğimde donup kalmıştı. Kendini toplayarak:

BilinmeyenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin