Bağırış sesleriyle uyandım.Kolumda serum vardı.Kalkmamı engellediği için söktüm attım.Alışıktım iğnelere babamın mesleğinden dolayı, o yüzden canımı yakmazlardı.Yavaşça kapıyı açarak sese doğru gittim.Arel'in sesiydi bu.
"Dede nasıl yaparsın bunu? Sana başından hiç anlatmamalıydım.Yıllardır Buğuyu mu takip ettin ha ?"
"Her şey senin mutluluğun için" diye cevap verdi Nejdet Ağa. Tam Arel cevap verecekken dün beni karşılayan kız
"Yenge ! Rabbime şükürler olsun ki uyandın" dedi büyük bir sevinçle. Bir dakika o bana daha yeni 'Yenge' mi dedi ? İnanmıyorum ya cidden inanamıyorum.Ben işe de gitmemiştim ve daha da önemlisi Yusuf'un yüzüne telefonu kapatmıştım.Hemen adını bilmediğim kıza dönerek :
"Ben işe gitmedim ya daha ilk günden"
"Arel abim rapor aldı Filiz ablayla gönderdi, 1 hafta evde dinleneceksin" demesiyle birlikte beynimden vurulmuşa döndüm.Bunlar benim adıma nasıl rapor alırlardı ? Belki sağlığım için iyiydi fakat benim adıma karar vermelerine canım sıkılmıştı. Kıza dönerek -hâlâ adını sormadım- :
"Arel nerde? Daha yeni buradaydı yahu nereye kayboldu senin bu değişik abin?" dememle kız kıkırdadı. Ne vardı şimdi kıkırdayacak ya, aman bütün değişikler beni buluyor.
"Abim senin geldiğini görünce dedemle misafir odasına gitti"
"Misafir odası nerde?"
"1. Katta ki soldan bütün kapılar misafirler içindir tahminen ilk kapıdadırlar " demesiyle kaçıncı katta olduğumuza baktım. 2.kattaydık.Hemen aşağı koşarak indim ve soldan ilk kapıya girdim.
"Ne yaptığınızı sanıyorsunuz? Bu evlilik olmayacak kabul etmiyorum"
Evet bunları demiştim o gece kabul ettim ama şimdi de etmiyorum işte.Bende böyleyim başına buyruk biriyim. Nejdet Ağa çok geçmeden cevabı verdi.
"Mesleğini seviyor musun?"
"Bu ne biçim soru ?"
"Seviyor musun?"
" Evet"
"Kimse mesleğinden olmak istemez" dedi en son olarak.
Ben nasıl bir bilinmezliğin içine düşmüştüm.Bu adam neden yıllardır beni takip ediyordu ve Arel neyi anlatmamalıydı ? Bunları düşünürken ağzımdan tek bir laf döküldü
"Tamam.."
Önce ailem sonra mesleğim ile tehdit edildim.Mesleğime evet aşığım ama ailem olmadan bir hiçim... Zaten Yusufunda yüzüne telefonu kapattım.Aklıma gelen düşünceyle Arel'e -müstakbel zoraki kocama- seslendim
"Arel telefonunu ver " dememle Arel'in yüzü şekilden şekile girdi.Nejdet Ağa da her zaman ki gibi lafa atladı.
"Ağaya emir veremezsin gelin "
"Bu ağayla benim aramda sizene ki " dememle Arel telefonunu uzattı.
Hemen Yusuf'un numarasını tuşladım.Çalıyor,çalıyor, hadi aç artık ya.
"Alo"
"Ablacım benim"
"Abla sen nerdesin ha?Nasıl merak ettim seni.Arıyorum arıyorum ulaşılmıyor.Hasta mısın,bir şey mi oldu? Geliyim mi ? " Daha fazla bağırmasına dayanamarak konuşmaya karar verdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bilinmeyen
Ficção AdolescenteMardine hayallerinin şehrine gelmişti, zorla da olsa.. Ne hayalleri vardı oysaki ta ki onla karşılaşana kadar. O bir hakimdi. Güçlüyüm desede aslında çok kırılgandı.. Bilinmeyen bir şehirde.. Bilinmeyen bir adamla.. Bilinmeyen bir plan eşliğinde evl...