Çok yaklaştın Sahraaa dikkat et... Neye çok yaklaştım? ... Çok yaklaştın sadece çok...
Sıçrayarak uyandım. Yine çok kötü bir rüya görmüştüm. Karanlıkta mavi gözlerim parlıyor aynadan siyah maskeli adama bakıyorum. Offff!! Bunları düşünmemem lazım. Kalkıp bir bardak su içtim ve tekrar uyumak üzere yatağıma çekildim.
Sabah uyandığımda loş ışığın ardından Rana ile Beril'in aceleyle toplandıklarını gördüm. Ne olduğunu anlayamadan "Ne yapıyonuz siz ya?"dedim. Bu sinir bozucu sorumun ardından Rana'nın "Günaydın küçük hanım. Siz rahatınızı hiç bozmayın ama nihayet uyanmaya teşvik ettiniz."diyen aceleci ve yüzüme bile bakmadan söylediği lafıyla kendime geldim. Bugün tatilin son günüydü. Bu 3 günlük tatilin bütün sabahlarını öğlenlere kadar uyumak istemiştim ama otelin kahvaltı saati yüzünden bütün hayallerim suya düşmüştü. Şimdi yeniden o sıkıcı yolculuk yetmezmiş gibi okul devam edecek...
"Hadi kalkta yardım et bizahmet!"dedi sinirli bir şekilde Rana. Kalkıp yardım etmeye başladım. Beril "Ben yolluk hazırladım. Herkese ikişer adet tost ve birer tane vişneli meyvesuyu ve kola."dedi. Tabi ben bunları duyunca "Beril! Sen cansın can!"diye çıldırdım. Beril'de bundan hoşlanmış olacakki havalı havalı bir bakış attı. Birden kapı çaldı. "Hey! Kızlar orda mısınız?"diyen Alev'in sesi duyuluyordu. Kapıyı açtım. Alev tam bir şey diyecekti ki beni bir süzdü sonrada bana "Kızım senin bu halin ne?"dedi. Ben kalkınca direk Ranalara yardım ettiğim için aynaya bile bakmamıştım. Sonra aynaya baktım ve Alev'in ne söylese haklı olduğunu anladım. Her yeri çıkışmış topuzum sol taraftan aşağı kadar sarkıyor,gözlerim her zamanki gibi davul gibi şiş ve hala uykulu bir şekilde kendimi görüyorum. Birden "Ayy! Bu halim ne?!"diye bağardım. Alev'de "Çok şükür kendine geldin!"dedi. Hemen saçımı düzelltim. Pijamalarımı çıkardım. Hazır olduğumda bütün bavullar hazırdı. "İnmiyor muyuz?"diye sordu Alev."Evet hadi inelim."diye karşılık verdi Rana.
Otelin restoranına indiğimizde bizim grubun kalanı yemeklerini almış yemeye bile başlamışlardı. Hemen yemekleri alıp yanlarına gittim. Kahvaltı ederken Selim bana "Sizin bavullarınız odada mı?"diye sordu. Rana'ya baktım çünkü bavullarla onlar ilgileniyordu. O da gözlerini kırptı. "Odada."dedim. Sonra Selim "Kahvaltıdan sonra indirin otelden çıkış yapıcaz sonra biraz gezip yola koyulucaz."dedi. Bunu duyan Batuhan "Nereleri gezcez? Bir an önce gidelim işte."dedi. Selim'de "Bakarız."diye karşılık verdi. Aradan Alev "Gezersek geç olur ama buraya kadar gelmişken son bir kez daha gezelim derim ben..."dedi. Aslında gezmek istiyordu ama geç kalıcaz diye de çekiniyordu. Sonra Rüzgar "Dolaşıp gideriz çok oyalanmayız."dedi.
Kahvaltı bitince odaya çıkıp bavulları indirdik. Arabalara yükledik. Herkes arabaların yanına gelince Selim sigara dumanını üfleyerek "Biz benzin alıcaz aynı geldiğimiz gibi dönücez."dedi. "Tama biz sizi bekliyoruz gidin alın gelin."dedim. Sonra Rüzgar "Lunaparka doğru bir tane benzinlik vardı."dedi. Batuhan'da "Yok şu yoldan dönünce var daha yakın."dedi arabayı çalıştırırken. Onlar gidince bizde otelin yakınındaki cafeye girdik. Alev "Hep kahve içiyoruz bu sefer başka bir şey içelim."dedi. "İyi sıcak çikolata içelim."dedim. Bu sefer sıcak çikolata söyledik. Deniz içerken "Ben hergün sıcak çikolata içerdim. Otelde kahve içmekten fırsat olmadı. Özlemişim ohh..."dedi. Alev'de "Sesinden belli oldu."diye güldü. Ben etrafıma bakınırken iki masa ötedeki dün markette gördüğüm adamı gördüm. Yine beni izliyordu. Ben ona bakınca gazete okur gibi yaptı. Bu adamdan iyice korkmaya başlamıştım. Dünkü kirli sakallarından iz yoktu ama adam o adamdı. Yuvarlak yüzlü, şapkasının altından gözüken saçları düzgün bir şekilde ensesine kadar iniyordu. Birden Beril "Sahra ne dersin?"dedi. Ben adama bakarken onların ne konuştuklarını duymamıştım. "Ne?"diye sordum. Alev "Nerelere daldın yine?"dedi. Ardından Rana "Denizle Rüzgar'ın teyzeleri varmış Denizli'de. Oraya da uğrayalım diyorlar. Ne dersin?"dedi. "Bana farketmez."dedim. "İyi o zaman gezmeyiz oraya uğrarız."dedi Alev. Benim gözüm hala o adamdaydı. O sırada telefonum çaldı. Arayan Batuhan'dı. "Geldiler galiba."diyip telefonu açtım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇARPIŞAN OKLAR
Genç Kız EdebiyatıArkadaşlar bu benim ilk kitabım.Bir genç kızın üniversitedeki aşkıyla mücadelesini anlatan bir kitap olacak.Umarım kitabımı beğenirsiniz. Her şey bir çarpışmayla başlıyor.Acaba Sahra'yı üniversite hayatında neler bekliyor? Ya AŞK?