ÇARPIŞAN OKLAR

SAHRA'YA NE OLDU?

Multimediada Batuhan SARKIM var.      

  

          BATUHAN'IN AĞZINDAN

Arabamın lastikleri özellikle patlatılmıştı,bunu kim yapmış olabilirdi? Hiçbir fikrim yoktu. Yeni lastik alıp bizimkilerin olduğu cafenin otoparkına arabayı parkettim. Selim sağolsun çok yardım etmişti. İçeri girdik. Girdiğimizde bizimkiler yemeklerini bitirmiş lavaboya gidiyorlardı. O sırada Begüm iki masa öndeki masanın yanındaki kapıdan çıktı. Gözleri biraz kızarıktı,ağlamış gibiydi. Lavabodan çıktı ve koşarak yanımıza geldi. Bu sırada Alev "Sahra nerede?"diye sordu. Begüm'de "Lavaboda."dedi. O sırada lavabonun kapısına baktım ve biri içeri giriyordu. Erkekti. Tam yanlış girdin diye bağıracaktım ki o sırada Rana bana "Otursana."diyip yanındaki boş sandalyeyi gösterdi. Oturdum. Sohbete daldık. Aradan bayağı zaman geçmişti ama Sahra gelmemişti. Merak ediyordum. "Sahra nerede kaldı?"diye sordum. Benim meraklandığımı anlayan Rana "Niye telaşlandın? Gelir,belki özel durumu vardır ya da makyajı bitmemiştir."dedi. Bende "20dakika boyunca mı?"dedim. Herkes meraklanmaya başladı. "Gerçekten 20dakika boyunca mı?"dedi Selim beni savunarak. Ardından Rüzgar "Arıyorum arkadaşlar bekleyin."dedi. Aradı. "Çalıyor." Sonra telefonu kulağından çekti. "Cevap yok."dedi. Bende "Ben arayayım."dedim. Aradım. Telesekreter çıktı. "Ulaşılamıyor."dedim. Selim sonra Alev'e "Alev gidip lavaboya baksana merak ettim şimdi. Nerede bu kız?"dedi. Alev "Tamam."diyip ayağa kalktı ve lavaboya gitti. Beril'in korkmaya başladığı anlaşılıyordu. Ellerini yüzüne dayamış gözlerini kapamıştı. Bir süre sonra Alev telaşlı bir şekilde yanımıza geldi. "Sahra lavaboda yok!"dedi. Hepimiz yerimizde doğrulduk. Deniz "Nasıl Alev kabinlerdedir belki. İyice baktın mı?"dedi. Alev "Kabinler boş. Her yere baktım. Başka yerde yok. Başına bir şey gelmiş olmasın."dediğinde sesi değişmişti ve gözleri dolmak üzereydi. Aras "Begüm sen çıkarken orada mıydı?"dedi. Begüm'de "Evet hatta biraz dertleştik. Makyajını tazeliyordu."dedi. Rüzgar "Ben yolda bizi takip eden adamdan şüpheleniyorum. Buraya geldiğimizdede iki önümüzdeki yan masada oturuyordu."dedi. Benimde aniden kafama jeton düştü. Lavaboya bir adam giriyordu. Kimseyi korkutmak istemiyordum ama ağzımdan "Kaçırdılar."kelimesi çıktı. Herkes o anda "Ne?"diyerek bana döndü. Bende cevap vermek zorunda kaldım. "Biz buraya geldiğimizde bir adam bayan wcsine giriyordu. Rüzgar o bizi takip eden adam siyah cap şapkalı siyah gözlüklü ve siyah ceketli miydi?"dedim. Eğer öyleyse cafenin kameralarına bakmamız gerekecekti. Rüzgar bana bakarak "Ta kendisi."dedi. O sırada bütün kızların yanaklarından yaşlar süzülmeye başladı. Selim "Cafenin sahibini bulmamız gerek."dedi. Bende garsonların birine "Acaba cafenin sahibini nerede bulabiliriz?"diye sordum. Garsonda "Yaşar Bey şu anda burada değil ama birazdan gelecek."dedi. Kötü şanstı. Kameralara çok ihtiyacımız vardı. Selim'de ayağa kalkarak "Çok önemli ve acil bir şey konuşmamız lazım. Lütfen arar mısınız?"dedi. Garson bir an düşündü ve sonra "Patron benim sözümle buraya adımını bile atmaz ama bekler...."derken Alev yüksek sesle

"Bekleyecek vaktimiz yok!"diye sesini yükseltti. O sırada cafedeki bütün gözler bizim üzerimize çevrildi. Garsonda sessizce "O zaman numarayı vereyim siz konuşun."dedi ve numarayı verdi. Ben aradım.

    -Alo Yaşar Beyle mi görüşüyorum?

    -Evet benim buyrun.

    -Bir nedenden dolayı cafenizin kamera görüntülerini izlemek zorundayız.

    -Beyefendi biz her gelene kamera görüntülerini izletemeyiz. Belediyeden...

    -Sizi anlıyorum ama geçtekten ihtiyacımız var. Cafeye bir an önce gelir misiniz?

    -Uzaktayım ve gelmem en az iki saatimi alır.

    -Bakın bizim arkadaşımız en son lavaboya girmiş ve yanında bir arkadaşı varmış. Sonra o arkadaşı çıkmış o orada yalnız kalmış. Bizde cafeye geldiğimizde bayan wc ye bir erkek giriyordu. Arkadaşımız şu anda yok. Telefonu kapalı. Biz ne yapsaydık? Eğer arkadaşımıza bir şey olursa...