Demir'in sesiyle düşüncelerinden ayrıldım.
_________________________________________°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°
-"Ezgi" Sesini duymam ve onu görmem kalp atışlarımı hızlandırırken yüzüne bakmakla yetindim. Beni olduğum yerden kaldırdı ve köşedeki banklardan birine oturttu. Sonra bana dönüp önümdeki saçları kulağımın arkasına sıkıştırdı. Gözlerime bakarak konuşmaya başladı.
-Ezgi..... Ne oldu bana hâlâ anlatmadın.dediginde gözlerim dolmaya başlamıştı. Aklıma gelmeyen kalmamıştı. Ama göz yaşlarımı inatla geri gönderdim. Ya onlar Demir gelmeden beni bulsaydı,ya o zaman ne yapacaktım. Yani ne yapabilecektir ki.
Olayları Demir'e anlatırken bu defa gòz yaşlarımı tutamadım.
-Ezgi diye bana seslendiğinde dikatimi ona verdim
-Tamam tamam bitti dedi ve bana sısıkıca sarıldı.
Şarılmasıyla kalp atışlarını hızlanırken bir süre daha öyle kaldık ve sonra konuşmaya başladı.-Ezgi istersen eve git ve dinlen çok yoruldun. Bu gün okula gitme. dedi . Kesinlikle okula gitmezdim ama teyzeme ne diyecektim. Demir'in telefonu çalınca bir anda korktum. O ne biçim bir zil sesiydi. Demir önce tereddüt etti ama sonra telefonu açtı.
-"Alo "bir süre öylece dinledi.
-"Neden?"Bir şeyler olduğu kesindi. Ama ne??diye düşünürken ayağa kalktı ve biraz ilerledi. Benden gizlediği bir şey vardı. Bunun ne olduğunu sonra düşünmek üzere aklımın bir köşesine yazdım. Bende telefonuma bakayım demiştim. Telefonum kapalıymış. Kesinlikle Güneş aramıştı. Bana ulaşamayınca da delirmiştir. Bugün okulda gelmeyince daha da meraklalacaktı. Demir geldiğinde telefonunu isteyip ona mesaj atabilirdim. Yada direk ev gitmeliydim. Teyzeme de başım ağrıyor falan derdim. Evet evet saçlarımın iyice dağıldığından emindim. Biraz toplar gibi yaptım. Ayağa kalktığımda da çantamı alıp döndüm ki dönmez olaydım.
Demir'le neredeyse burun burunaydık. Kalp atışlarım bu defa hiç olmadığı kadar hızlı atıyordu. Bir adım geriledim ve konuşmaya başladım. Ya konuşmaya çalıştım mı demeliydim.
-Şey .... Demir ben ....eve gideceğim de. Şey ...geldiğin için teşekkür ederim. Eğer sen gelmeseydin belkide Kendime inanmıyordum resmen eklemişti ya. Offff.
Benim keklememek karşı yüzünde bir tebessüm oluştu. Yanaklarımın kazandığına yemin edebilirdim. Kafamı önüme eğdim. Ban doğru bir adım attı ve sonra yüzümü kendine doğru kaldırdı. Çok yakındık. Çok cok yakındık. Artık mantıklı düşünemiyordum da.... Saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırdı. Gözleri her şey düzelecek der gibi bakıyordu. Gözlerini gözlerinden hiç ayırmadan konuştu.-O zaman seni evine bırakayım. Artık üzülmeyin de bırak onlar kimse onları bulup bunun bedelini ödeteceğim . Sende biraz dinlen. dedi. Şu anda biz Demir'le sevgili miydik ve demir beni korumaya mı çalışıyordu. Rüyalardan daha beni kimse uyandırması. "Demir ve Ben" bunu bir kez daha düşündükten sonra Demir'i onayladım ve arabasına doğru ilerledik.
Sessiz geçen araba yolculuğumuzdan sonra eve gelmiştik. Arabayı sağa çakip durdu. Demir'e bir teşekkür borçluydum. Demir'e döndüğümde beni incelediğini fark ettim. Bu defa da heyecanlanıp keklemede konuşmam gerekiyordu. Bu her ne kadar zor bir şey olsada........
-Demir ben teşekkür ederim. Yani geldiğin için. Keklemeden konuşmayı başarsamdan bi garip konuşmuştum.
Gözlerimin içine bakıyordu. Bende öyleydim. Ondan başka hiç bir şey istemiyordum. Sadece beni sevsin yanımda olsun istiyordum. Bunu bana çok görmemeliydi . Kısaca =SEVDİĞİM KADAR SEVİLMEK İSTİYORDUM.=
Artık neredeyse heycandan titriyordum. En azından önemli değil gibi bir şey dese hemen arabadan inip gidecektikm. Ama susuyordu. Gözlerin için içine bakıyordu. Ne yapacağımı saşmıştım doğrusu. Sonra biraz sakinleşerek konuşmaya başladım.
-Demir ben artık ineyim. Tekrar teşekkür ederim. Benim için okuluda bıraktın dedim.Offff bu ne heyecandı yaa..ardından aceleyle arabadan indim .
(DEMİR)
Sessizce yolda ilerlerliyorduk acaba yanlış mı yaptım diye düşünürken en sonunda saçmaladığımın farkına vardım. Daha onunla
işimiz bitmemişti. Aşka hiçbir zaman inanmamıştım. Benim takıldığım kızlar genellikle ımmm...daha iyi olurdu. Ayrıca sevgili diye bir kavram yoktu bende. Ezgi öyleydi.. Yani o da bunlardan biriydi.Geldiğimizde arabayı bir yere çekip durdum. Sonra ona döndüm. Saçları omuzlarından aşağıya dökülüyordu. Sarı değildi ama açık bir tondaydı. Gözleri kahverengi. Kahferenginin en sevdiğim tonuydu. Beni gittikçe içine çekiyordu.
Onu izlediğim fark etmiş olacak ki bana döndü ve konuşmaya başladı.
-Şey .... Demir ben ....eve gideceğim de. Şey ...geldiğin için teşekkür ederim. Eğer şeb gelmeseydinn belkide...kekelemesi beni gülümserken sessizce onu izlemeye başladım. Cümlenin devamını getirmemişti. Yanakları kızarmıştı. Çok saftı. Benim için çok saftı,fazla masumdu.Bir süre onu izledim. Oda beni.... Utanarak gözlerini kaçırdı. Sonra da konuştu.
-Demir ben artık ineyim. Tekrar teşekkür ederim. Benim için okuluda bıraktın dedi. Ne yapacağımı bilmiyordum ben bir cevap vermeyince (Ben bile neden susutuğumu bilmiyordum.... ) arabadan hızla indi ve eve doğru yöneldi.
Ne yaptığımı neden yaptığımı bilmiyordum. Bende Ezgi'nin ardından arabadan idim ve koşarak ona yetiştim. "Ezgi "dediğimde bana dönmüştü ama ne yapmaya çalıştığımı anlamamıştı. Yanına geldiğimde aramızda 2 adımlık bir yer vardı. Yavaşça ona yaklaştım. Emin değildim belkide beni tersleyebilirdi ....
Aramızdaki mesafeyi kapattığımda neredeyse burun bulunaydık. Nefesini yüzümde hissedebiliyorumdum. Bir adım geri çıktı ve "efendim "dedi.Şansımı zorladığımı bilsemde tekrar aradaki mesafeyi kapattım. Bu defa geri bir adım atmamıştı ama kafasını yere etmişti.
Yüzünü yavaşça kaldırdığımda yanakları kızarmıştı. Bu onu çok daha ı mmm talı -güzel yapıyordu.
Yukarıda teyzesi olduğunu biliyordum. Balkonda bizi izliyordu. Çaktırmadan kafamı kaldırıp baktığımda bizi izliyordu. Tekrar Ezgi'ye döndüm ve konuşmaya başladım.
-Kendini fazla yorma ,dinlen.... Eğer istersen akşam bir yerlere gidelim. Hem biraz vakit geçirmiş oluruz hemde ...rahatlarsın dedim
-Teyzem belki izin vermeyebilir. Eğer izin verirse ben seni ararım dedi.
-"Olur ,Sonra görüşürüz o zaman" dedim. Tabiki de bu kadarla yetinmeyecektim yanağına küçük bir öpücük bıraktıktan sonra arabaya doru gittim ve son bir kez daha teyzesine bakıp arabayı çalıştırdım. Ezgi olduğu yerde donmuş bir ifadeyle bana bakarken oradan ayrıldım................
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SENİ SEVMEME İZİN VER
RomanceOkuldaki en sansli ve en şanssız kişi bendim. Ama hayata gelmezdi aklıma şanssızlıgımla koca bir şans yakalayacagim. Bu yüzden yaptığım hiçbir şeyden pisman olmadım. Aşkı ben Demir'de yakaladim.Onu çok sevdim ama sevdiğim kadar da sevilmek istedim...