•
°
•
Yutkunarak elimi direksiyonun etrafında sıkıca sarıp uzakta ki ikiliyi izlemeye devam ettim.Tolga adının Sayit olduğunu söylediği uzun ve kalıplı uzaktan bile gayet yakışıklı duran gence sarılıp yanağını öptü ve evin önünde park ettiği arabasının yanında durup bir birlerine sarıldılar.
Youtube da gördüğüm videodan sonra ne yaparsam yapayım evde oturamadım.İçimde oluşan tuhaf endişe ve korku beni Tolga'yı gizlice takip ettirmeye zorlamıştı.
Sanki o haberde ki kişi sayitti ve Tolga da tehlikedeydi gibi hissediyor ve deli gibi endişeleniyordum.
İki aydır tanıştığı ve ilk kez buluştuğu içindi belki bu kadar korkmam ama Tolga daha önce gecelik takılmış ve ilk kez gördüğü bir çok adamın evine gitmişti ve ben hiç bu kadar huzursuz olmamıştım.Sanırım o video beni olumsuz etkilemişti.
Derin bir nefes alıp ikiliyi izlemeye devam ettim.Sayit kolunu Tolga'nın beline sarıp kulağına bir şey söyledi ve Tolga'nın kahkaha atmasını sağladı.
Biraz daha geçtikten sonra ikiside ayaklanıp muhtemelen Sayit'e ait olan kırmızı spor arabaya bindiler.Onların arkasından bende hareket ettim.Şu an niye onları takip ediyordum bilmiyordum ancak içimde ki o tuhaf hiss bunu yaptırıyordu.Çılgınlık olduğunu bilmesem polisi bile arardım.
Yarım saat sonra tenha bir parkta durdular ama arabadan inmdelir.
Gerçekten gecenin bu vakti neden parkı buluşmak için seçmişti?Kafeye ve ya evine bile gide bilirlerdi.Üstelik burası çok tenha bir yerdi.
İki üç saat geçti ve hava bayağı karardı.Şimdi hava bayağı karanlıktı ve sokağı aydınlatan tek ışık sokak lambasından çıkan sarımsı ışıktı.
Bir anda önümde duran arabanın kapısı açıldı ve İki tane ayak dışarıya doğru fırlayıp sanki kaçmak istiyor ama kaçamıyormuş gibi çırpınmaya başladı.
Kalbim hızlı hızlı atarken,bu bacakların ve çırpınışların Tolga'ya ait olduğuna emindim.Çünkü sürücü koltuğu değildi ve o beyaz ayakkabıları ona ben almıştım.
Titreyen elimle telefonuma sarılıp hızla polisi aradım ve kısaca durumu bildirip,adresi söyledikten sonra.Seri harektlerle arabamdan inip koşarak kırmızı arabaya taraf gittim.
Gördüğüm manzara kanımı dondururken,titreyen bedenimle Arkadaşımın boğazının kesilme sahnesini izleye bildim sadece.
Tolga yan bir şekilde Sayit'in kucağına düşmüşken. Sayit'in bir eli onun ağzını kapatmış ve diğer eli ise onun boğazını yavaş yavaş sanki bir pastayı kesiyormuş gibi kesmişti.Tolga uzun bir süre çırpınmıştı ve sonra cansız bedeni kolutktan yavaşça süzülüp yere düşmüştü.
Karanlık ve gölgede durduğum için beni göremiyordu ancak ben sarı ışığın altında parlayan siyah ve şeytani gözleri çok net görüyordum.
Titreyen bedenimle yere düşmüş cansız bedene bakarken.Yavaş yavaş algım açıldı ve yerde yatan kişinin kim olduğunu kavradım. "T-Tolga."dedim içime kaçan sesimle ardından ise "Tolga!"diye bağırıp yerde yatan bedenin yanına koştum ve titreyen elimle yüzü üstü düşen kardeşimin omzunu kavrayıp "Tolga!Tolga kalk ne olursun!Kalk!Tolga!"diye ağlayarak bağırdım ve omzunu sarstım ancak kıpırdamadı bile.
Ölmüştü...
En yakın arkadaşım,kardeşim,ailem gözlerimin önünde katledilmiş ve ben hiç bir şey yapamamıştım.
Ben Tolga'nın omzunu sarsarak transa girmiş gibi ağlarken bir anda arkamda bir beden belirdi ve ağzımı iri bir el kapatıp beni seri bir hareketle geri çekerek ayağa kaldırdı.
Korku dolu bir çığlık atıp ağzımı kapatan güçlü elden çırpınarak kurtulmaya çalıştım ancak tabii ki başarılı olamadım.
Arkamda ki bedenin boğazıma tiz bir şey dayamasıyla bunun az önce Tolga'yı öldürdüğü bıçak olduğunu anlamam zor olmadı.Hissettiğim çaresizlik ve korkuyla gözlerimi sımsıkı sıkı kapatıp ağlamaya başladım.İşim bitmişti.
Bir anda gelen polis sireniyle gözlerim umut ve şokla açılırken arkamda ki beden bir küfür savurup boğazımdan bıçağı çekti.
Ben umut dolu bakışlarla uzaktan ışığı yanıp sönen polis arabasına bakarken isminin Sayit olduğunu düşündüğüm ama artık bundan emin olmadığım adam Tolga'yı sırt üstü gelecek şekilde yere uzattı.Tolga'nın öylece açılmış gözlerini,kesilen ve kanala kaplı boğazını görmemle elimle ağzımı kapatıp ağlamaya başladım.
Sayit hızlı hareketlerle bana yaklaşıp ben daha geri kaçamadan bileğimi sertçe kavradı ve elinde ki bıçağın sapını avcuma tutuşturup elimi iyice sürttü,sanki benim parmak izimi bırakmaya çalışıyordu.
Ben şokla yüzüne bakarken o yine seri bir hareketle bıçağı Tolga'nın baş ucuna fırlattı.
Tam o sırada bize yaklaşan polislerin sesini duymasıyla sinirle küfür edip dona kalan bana yaklaştı ve kolumu tutup benim çırpınışlarımı önemsemeden bir elini de bağıramamam için ağzıma kapayıp arabaya sürükledi.
Benim korkuyla avuç içini sertçe ısırıp arkadan tekme savurmamla "Sikeyim!"diye tıslayıp elinin tersiyle ensemde ki hasas yere vurup kucağına doğru bayılmamı sağladı.
Son hissettiğim şey sertçe arka koltuğa atılmam ve arabanın hızla hareketlenmesi olmuştu.
Hayatımın karardığı o gece ailemi kaybettiğim gece olmuştu işte.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pain | Gay
General Fiction+30 |Tamamlandı.|√ • • • Hikayelerdeki gibi bir kahramanın gelip beni kurtarmasını,bu bataklıktan çekip almasını çok çok istemiştim ancak o kişi hiç gelmemiş var olmamıştı bile. Benim kahramanım kendimdim... • • • Not:Eşcinsel bir hikayedir,rahatsız...