|0.5|

2.3K 80 21
                                    

•°•"Küçük kurbağa küçük kurbağa kuyruğun nerede?Kuyruğum yok,kuyruğum yok,yüzerim derede

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


°

"Küçük kurbağa küçük kurbağa kuyruğun nerede?Kuyruğum yok,kuyruğum yok,yüzerim derede."

Dizlerimi karnıma doğru çekmiş ve cenin pozisyonunda uzanarak karşımda ki duvara bakıyor ve  şarkı mırıldanıyordum kısık bir sesle.

Tolga ve benim küçükken okul çıkışı bağıra bağıra okuduğumuz şarkı sol gözümden yaşın akıp burnuma yol tutmasını oradanda yatağın çarşafına dökülmesini sağladı.

Onu çok özlemiştim,ona çok ihtiyacım vardı.Ama yoktu,gitmişti,öldürülmüştü.

Kalbim de ki acı o kadar çoktu ki bedenimde ki ve ayaklarımda ki ağrıları hissetmiyordum bile.
Ölmek istemiyordum,buradan kurtulmak.O katil psikopatın cezalandırlmasını istiyordum ama korkuyordum.

Her gün olduğu gibi kapı açılıp içeri Sayit girdi ama bu sefer elinde yemek tepsisi yoktu.Bakışlarını bedenimde gezdirirken,gözlerinde ki ifade çok tuhaf ve korkutucuydu.

Yanıma yaklaşıp kolumu kavradı ve ne kadar geriye gitmek istesem de izin vermeyip beni dışarı sürükledi.

Odadan daha önce beni banyoda ki küvette boğduğunda çıkmıştım.Dışarı da sadece içinde eski bir koltuk olan küçük salon ve kapısı kırık olan bir mutfak vardı.

Sayit hiç bir şey demeden ince kolumu sıkıca tutarak beni peşinden sürükledi ve büyük bir küveti olan banyoya getirip durdu.

Ben korkuyla küvete bakarken Sayit bana yaklaşıp çenemi kavradı ve "Soyun,güzelce yıkan ve temizlen."dedi gözlerime bakarak.

Hissettiğim korkuyla"N-neden?"dedim kekeleyerek.

Gülümseyip"Ne,neden?Evine gitmek istemiyormusun?"dedi.

Gözlerim anında iri iri açılırken"Ne?Eve mi gideceğim?"dedim heyecanla.

Gülümseyerek çenemi okşayıp"Evet.Eve giderken kirli olmak istemezsin değil mi?"dedi kısık bir sesle.

Hızla kafamı iki yana sallayıp"İstemem!"dedim.

Çenemı bırakarak kafasıyla küveti işaret etti ve"Hadi o zaman."dedi,ardından banyodan çıktı.

O çıkar çıkmaz hissettiğim heyecan ve mutlulukla üzerimdeki yırtık ve kirli giysileri çıkartıp bir hafta sonra banyoya girdim ve güzelce yıkandım.

Evime dönecektim.beni bırakacaktı.Tolga'nın yanına dönecektim ve yine beraber olacaktık.

Mutlulukla kıkırdayıp oturduğum küvette ki suya elimi vurdum ve yüzüme sıçramasını sağlayıp daha fazla güldüm.

Özgür olacaktım.

Ben gülümserken gözlerim aynada ki yansımama gitti ve yüzümde ki gülümseme yavaş yavaş yok oldu.

Tolga yoktu.O ölmüştü.Sayit öldürmüştü.

Aynada ki yara bere içinde,gözlerinin altı moraran kişi ben miydim peki?
Sayit beni özgür bırakmazdı ki,katildi o!

Kalbim hızlı hızlı çarparken kafayı yemiş gibi hissediyordum.Buradan kurtulmam lazımdı.Sayit bana eve döneceksin demişti.Ne demek istemişti?

Yutkunarak küvetin içinde popomun üzerine oturdum ve dizlerimi kendime çektim.Eve gideceksin derken neyi kast etmişti?Beni öldürecek miydi yoksa?

Kafamı iki yana sallayıp dizlerimi kendime daha çok çektim.Ölmek istemiyordum,Tolga'nın intikamını almak istiyordum ama korkuyordum,çok korkuyordum.

Ne olurdu biri bana yardım etse?Her hangi biri.Sadece beni buradan çıkartsa ne olurdu?

Ben kafamı dizlerime dayayıp ağlarken banyo kapısı tıklatıldı ve ardından onun sesi geldi"Hadi Zamir,çıkmıyor musun?"dedi sabırsızca.Ben cevap vermeyince kapıya bir kez daha vurup"Çıkmıyorsan ben geliyorum bak!"dedi alayla.

Korkuyla kafamı kaldırıp"G-geliyorum."dedim hemen ve ardından küvetten hızla çıkıp kirli giysilerimi tekrar giydim ve kapıya yöneldim.

Kapıyı açıp çıkmadan küvetin kenarına düşmüş jilet başlığı dikkatimi çekerken yutkunarak onu hemen elime alıp pantolonumun cebine koydum ve banyo kapısını açıp hızla çarpan kalbimle dışarı çıktım.

Sayit banyonun önünde durmuştu ve ben çıkar çıkmaz yanıma gelip bileğimi tuttu ve beni peşinden sürükleyerek tekrar odaya götürdü.

Odaya girince"E-eve gitmiyor muyum?"dedim cılız bir sesle.

Bana taraf dönüp çenemi kavradı ve"Henüz değil ama sözümü dinleyip uslu bir çocuk olursan evine gideceksin."dedi sakince ve eğilip dudağımı sıkıca öptü.

Yüzümü ekşitip gözlerimi yumarken geri çekilmesini bekledim ama o geri çekilmeyip alt dudağıma ağzının içine çekerek emdi.Midem kalkarken onu ittirmemek için zor dayanıyordum.

Tabii bu çabam elini kaçama atıp sertçe avuçlamasıyla son buldu ve onu ittirerek geri çekilmesini sağlayıp nefes nefese korku dolu gözlerle yüzüne baktım.

Yüzünde ki pis sırıtışıyla tekrar üzerime gelip benim çırpınarak kurtulmak isteyeşimi ve "Bırak!"diye bağırışımı umursamadan belimi sıkıca tutup boynuma dişelerini geçirdi.

Tırnaklarımı karınıma ve belime sıkıca sardığı koluna geçirip"Dur,yapma!Bırak beni!"diye bağırdım ancak beni umursamadan elini bacak arama atıp sertçe kavradı ve acıyla inlememi sağlayıp boynumu tekrar ısırdı.

Eli pantolonuma gidip seri bir hareketle çıkarınca pantolan da, içinde ki jilette yere düştü ve kucağında çıplak bir şekilde kaldım.

Bir taraftan boynumu emerken diğer taraftan elini çıplak kalçama götürüp sertçe sıktı.Korkuyla çırpınıp göğsünden ittirmeye çalıştım ve "Ne olursun dur.Yalvarırım yapma bunu bırak ne olursun."dedim çaresizce yalvarırken.

Tabii ki beni dinlemedi,yalavarışlarımı,haykırışlarımı umursamadı ve beni tek hamlede ters çevirip kalın erkekliğini tek seferde içime soktu ve omuzlarımdan tutup kafamı yatağa bastırarak içimde gel git yapmaya başladı.

Hissettiğim acı ve ezilmişlik hissiyle ellerimle yatağa tutup"Hayır.Hayır.Hayır."diye fısıldayarak yalvarmaya devam ettim.

O arkamda zevkle inleyip içime doğru boşalırken ben farı sönmüş gözlerimle öylece yerde ki pantolonuma baktım.

O gün orada ben ölmüştüm,ruhumu zerre zerre tüketip masumiyetimi benden çalmıştı.

Tolgadan çaldığı hayatı,benden de çalmıştı.Tolga'nın bedenini öldürmüş ondan bir ömür hayatı çalmıştı benden ise ruhumu ve bir ömür mutluluğu çalmıştı. 

Tolga,ben ve onlarca kişi ölmüştük.Benim onlardan tek farkım ise nefes alıyor olmamdı.

Pain | GayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin