•
°
•
Bir hafta...Tam bir haftadır onun yanında ve bu odada tutsaktım.Tam bir haftadır bana türlü türlü işkenceler yapmış ara sıra taciz ederek aklımı kaybettirecek şekilde bir acı yaşatmıştı.
İlk gün sadece dövmüştü.Saatlerce sıkılmadan tekmeyle ve kayışla beni bayılana kadar dövmüştü.
İkinci gün odunla dövmüş artık mecalim kalmayınca seni ayıltacağım diyerek pantolonunu açmış ve üzerime işemiş ve ben ağlarken deli gibi zevkle gülmeye başlamıştı.
Üçüncü gün kafamı küvetteki suya defalarca sokup nefessiz kalmamı sağlamıştı ve ben nefes almaya çalıştığım için ve bu yüzden ağlayamadığım için kalçama ve bacak arama dokunup taciz ederek ağlamamı sağlamıştı.
Dördüncü gün yanımda sigara içip küllerin bedenimde söndürmüş ve ardından yeterince ağlayıp bağırmadığımı söyleyerek birde kayışla dövüp ardından tüm gün susuz bırakmıştı.
Beşinci gün bıçakla karınmda ve boynumda kesikler yapmış ardından o kesiklerden çıkan kanı emerek içmiş ve bir yandan da kalçamı,meme uçlarımı ve baldırımı okşayıp sıkarak yine taciz etmişti.
Altıncı gün hiç bir şey yapmamıştı ve ben,beni rahat bıraktığı için sevinirken eve elinde ki kopardığı bir kızın kafasıyla gelip yatağa bırakmış ve o kopuk ve kanlar içinde kafayla uyumamı istemiş ben uyuyamıyınca da önce beni dövüp ardından kızın kafasını çıplak aletine sürterek,sanki sakso çektiriyormuş gibi yapıp bana bakarak orgazm olmuştu.
Yedinci gün ise bu gündü ve artık ne yapacağını kestiremiyordum.Hala neden delirmedim ve ya ölmedim bilmiyordum.Her gece canım çıkacak şekilde ağlıyor ve birinin bana yardım etmesi ve beni kurtarması için yalvarıyordum ancak kimsem yoktu.
Tek ailem Tolga'ydı ve oda içeride ki adi şerefsiz yüzünden öldürülmüştü.Bir kaç arkadaşım daha vardı ancak onlarla Tolga gibi olmadığım için yokluğumu fark ederler mi hiç bilmiyordum.
Ben öylece oturmuş dizlerimi de kendime çekerek bir taraftan buradan kurtulamiyacağımı düşünüp diğer taraftan da ağlarken bir anda kapı açılıp bu bir hafta da olduğu gibi Sayit elinde ki yemek tepsisiyle içeri girdi ve önüme gelip "Yemek vakti geldi bebek."dedi her kelimenin son hecesini uzatarak.
Korkuyla geri çekilip kafamı iki yana sallayınca kaşlarını çatıp yanıma oturdu ve tepsiyi yatağa bırakıp çenemi kavrayarak "Bu itaatsizliğin konusunda ne konuşmuştuk?"dedi tek kaşını havaya kaldırarak.
Korkuyla ağlamaya başlarken"Lütfen."dedim yalvararak. Yemek yemek istemiyordum,çünkü yemekten sonra bu bir hafta da olduğu gibi beni dövüp türlü işkenceler yapacağını biliyordum.Boynumda ve karnımda bıraktığı kesikler hala sızlıyordu ve ben yeni izler almak istemiyordum.Ayrıca dün yapyığı iğrenç şeyden sonra hala kendimde değildim.
Çenemde ki tutuşu daha da sertleşirken bir elinide boğazıma sarıp"Beni sinirlendirme bebek yoksa canın daha fazla yanar."dedi ve boğazımı sıktı.
Gözlerimden oluk oluk yaşlar akarken tepsiyi önüme çekip ağlayarak yemeye koyuldum.Buradan kurtulmak istiyordum,gitmek istiyordum.Dayanamıyorum artık...
Yemeği oldukça yavaş yiyip zamanı uzatmaya çalışsam da her zaman olduğu gibi sabırla bekleyip yemeğimi tamamem bitirmeme kadar sesizce beni izledi.Hiç iştaham yoktu ve midem bulanıyordu ancak geçen gün yemeğimi yemediğim için iki gün boyumca bana su vermemiş ve sonunda suyu onun ağzından içmemi sağladığı için,yemeyi zor bela yemeye çalıştım.
Yemeğim bitince o keyifle sırıtırken ben korkuyla yüzüne baktım.Bana gülümseyip alnıma öpücük kondurup yüzümü ekşitmemi sağladı ve ardından ayaklanıp odadan çıktı.Bir kaç dakika sonra elinde tuttuğu koca leğenle tekrar odaya gelip uzaktan bile buharları belli olan ve içinde kaynar su olan leğeni ayak altımda yere bıraktı.
Ardından korkuyla ona bakan bana yaklaşıp kolumu sıkıca kavradı ve leğenin önüne getirip"on beş dakika suyun içinde duracaksın."dedi heyecanlı bir sesle.
Ağlayarak "Hayır,lütfen yapma."deyip geri çekilmeye çalışsam da bir anda kalçamı kavrayarak sıkıp"Bunu yapmak istemezsen seni sikerek öldürüp bir kerede ölünü sikerim."dedi her zaman ki tehdidini yaparak.
Ağalayarak çırpınıp ona yalvarsam da nafileydi sonunda beni kaynar sudan biraz daha soğuk ancak çok ama çok sıcak ve can yakıcı olan suyun içine ayaklarımı koymamı sağladı.Ben acıyla çığlık atıp kıvranarak ağlarken o büyük bir kahkaha atarak keyifli bir şekilde benim acı çekmemi izliyordu.
Tam on beş dakika,on beş dakika ayaklarımın feci şekilde yanmasına dayanıp ağlayarak ona yalvardım ve on beş dakika sonra sudan çıkartılıp,onun tarafından kucaklanarak yatağa taşındım.
Ben yorgun bir şekilde iç çekerek ağlarken o beni yatağa yavaş bir şekilde bırakıp ardından bir kaç dakika yüzüme baktı ve eliyle göz yaşlarım yüzünden ıslanan yanağımı okşayıp"Çok güzelsin.Hayatımda gördüğüm en güzel ağlayan kişisinin."dedi büyülenmiş gibi.
Ağlamam daha da şiddetlenirken üzerime tamamen eğilip çeneme ve yanağıma ard arda öpücük kondurup "Altımda nasıl inleyeceğini merak ediyorum.İçine girerken ki o aci dolu bağrışın beni şimdiden heyecanlandırıyor."dedi dehşet verici bir şekilde.
Her gece bana yaptığı işkencelerden sonra bunları söyleyip ardından dudağımdan öpüp gidiyordu.Ona karşı koymak ve itmek istesem de zorla sahip olma ve tecavüze meyilli olduğu için düm düz durup gözlerimi sıkıca kapatarak gitmesini bekliyordum.Karşı çıkarsam üzerime daha çok gelirdi.
Bunca yaptığından sonra bana birde tecavüz ederse,aklımı kaybedeceğimi biliyordum.Oda biliyordu sanki ve ufak temaslar dışında bir şey yapmıyordu.
Nitkem bu sefer de öyle oldu ve dudağıma bir öpücük kondurup saçlarımı okşadıktan sonra yemek tepsisini eline aldı ve dışarı çıktı.
Çıkar çıkmaz her zaman olduğu gibi seslice ağlamaya va sızlayan ayaklarımı elimle tutarak acısını azaltamaya çalıştım.
Canım o kadar çok yanıyordu ki.Ölmek istiyordum ama bir taraftan da ölmekten korkuyor ve umutla buradan kurtulmayı bekliyordum.
Korkuyordum,Ben çok ama çok korkuyordum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pain | Gay
General Fiction+30 |Tamamlandı.|√ • • • Hikayelerdeki gibi bir kahramanın gelip beni kurtarmasını,bu bataklıktan çekip almasını çok çok istemiştim ancak o kişi hiç gelmemiş var olmamıştı bile. Benim kahramanım kendimdim... • • • Not:Eşcinsel bir hikayedir,rahatsız...