Bölüm 16

42 7 1
                                    

Ryouma'nın ölümünün üzerinden 16 saat geçmişti. Tüm birlikler Ryouma'nın katilini arıyordu.

O sırada Ren bir önceki gece girdiği barda aynı ıssız yere yatmış birasını yudumluyordu.

"Shiki."

Masaya gelen Mafuyu'ydu.

"Sen mi yaptın."

Normalde konuşurken yanakları kızaran suratı bu sefer korkutucu gözüküyordu Mafuyu'nun.

"Neyi?"

"Krallığı koruyan Ryouma'ya ne oldu."

"Bilmem."

"Yalan söyleme! En nefret ettiğim şey bana yalan söylenilmesidir."

Ren elini Mafuyu'ya uzattı 

"Biraz sakinle-" 

"HAYIR DOKUNMA BANA! PİSLİK. CEHENNEMDE GEBER!"

...

"Açıklayabilirim."

"Neyi açıklayacaksın? Neyi? O ülkemizin en güçlü şövalyesiydi."

"Onun gücünü kullanmak yerine ölmeyi tercih ederim."

"Bunu sana söyleten ne?"

"Sen Ryouma'nın gerçek yüzünü bilmiyorsun galiba?"

Ren öfkelenmişti.

"Siz onu saygılı ve düzgün biri sanıyorsunuz değil mi? Fakat o öyle değildi. Bana ve Akemi'ye yaptıklarından sonra..."

Tch... Sakinleş

"Mafuyu... Lütfen diyeceklerimi dinle."

Mafuyu hala korkuyordu fakat sustu.

"..."

Mafuyu Ren'in yanına oturdu.

_________________

Ren olan olayları çok özete girmeden anlattı.

"Anladım... Fakat yine de o bizi koruyan ana güçlerden biriydi. Şimdi ne yapacağız?"

"Çok da umurumda değil. Sonuçta amacımı elde ettim."

"DALGA MI GEÇİYORSUN SHIKI? EĞER SAVAŞ ÇIKARSA NE YAPARIM?"

"Merak etme. Öyle bir şey olursa seni korurum."

Mafuyu olduğu yerde donakalmıştı, yüzü acayip derecede kızardı ve arkasını döndü.

"Söz mü?"

"Söz."

Fazla kolay. Fakat kendisini korusam bile buradakilere ne olacak? Yaptığım hareket fazla düşüncesizlikti. Keşke ava falan çıktığı zamanda öldürseydim. Bu şekilde şüphe uyandırırım. Ne yapsam, ne yapsam???

Ren Mafuyu'nun ona dün söylediklerini hatırladı.

Aha, Buldum. Şuan açılan boşluğu dolduracak şövalyeler arıyorlar. Eğer aralarına girip en üst rütbeye çıkar isem ileride Chiba ile karşılaşmam daha kolay olur. Geriye kalan tek sıkıntı. Kimliğimi gizlemeliyim. Ryouma'dan da anlaşılacağı gibi sadece pelerin yeterli olmuyor. Maske gibi bir şey lazım.

"Mafuyu, buralarda maske gibi şeyler satan bir dükkan biliyor musun?"

"Evet de... Niye istiyorsun ki?"

"Merak etme sadece kimliğimi gizlemem için lazım olacak."

"Shiki, başkalarını da mı öldüreceksin?"

"Hayır... Ondan değil."

"Neyse... Sana güveniyorum, o yüzden olur."

_____________

Bu sabah da gardiyanlar tüm şehirde arama yapıyorlardı.

Mafuyu benimle ile birlikte dışarı çıktı. 

"Maske gibi şeyleri bu sokağın sonunda bulabilirsin."

bir terslik var.

Sokağı beraber döndük, fakat sokağı döndüğümüz vakit giriş ve çıkışlarımızı gardiyanlar kapatmıştı.

"Özür dilerim Shiki... Fakat bana anlattığın o hikayeye inanabilme şansım yoktu... Sana gerçekten inanmak istiyordum fakat yaptığından sonra sana inanamam. Lütfen beni affet Shiki."

"Bunun olacağını az çok tahmin ediyordum, o zaman bu bir elveda Mafuyu."

"O pis katili yakalayın!"

Gardiyanlar Ren'in üstüne doğru koşmaya başladı.

Ren yüzünü pelerinle gizledi. Girdiği sokaktaki binanın tepesine zıpladı ve çatısında kaçmaya başladı.

"Kaçmasına izin vermeyin!"

Ren koşabildiği kadar koştu.

Bu sefer kesinlikle benim hatamdı, insanlara fazla güveniyorum. Her ne kadar acı çekmiş olsam da hala yeterince temkinli olamıyorum.

Ren geceleri kaldığı barın çatısına kadar gelmişti, hala arkada bağıran gardiyanları duyabiliyordu. Aşağı indi ve bara girdi, köşesinde bıraktığı Yorukaze'yi aldı ve binanın arka kapısından çıktı.

Bu ülke benim için çok tehlikeli artık, geri savaşabilirim fakat masumları incitmeye ne gerek var.

Cehennemden Gelen İkinci HayatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin