Seul:
Minji ile beraber evimizin önünde, halıların üzerine yayılmıştık. Kız kıza bir gece istediği için David ve Taehyung davet edilenler arasında yoktu. Zaten Taehyung'u davet etsem de gelemezdi çünkü onun evinde kaldığım sürede kendi evine bile doğru dürüst gelmiyordu. Sürekli stüdyoya oluyordu.
Sessizce önümüzdeki içeceklere baktım. Sarhoş olmayı sevmiyordum ama bazen sadece öyle olmak istiyordum. Yine de kendime hakim olarak alkollü içecekleri Minji'ye uzattım ve kahvemi önüme çektim.
"Ee. Şimdi ne olacak? Cindy her şeyi öğrendi mi yani?" İç çektim. Taehyung'un annesi Instagram üzerinden yazdığı için öğrenmişti tabii ki. Önce inanmasa da daha sonra başka seçeneği kalmamıştı. BTS aşığı sayılmazdı o yüzden durumu çok da abartmamıştı. Yine de ne kadar çok kişi bilirse o kadar rahatsız edici oluyordu, çünkü bu gizli kalması gereken bir ilişkiydi. Bütün bu gizliliği bitirmenin bir yolu yok muydu? Gerçi nasıl olacaktı ki? Her şey henüz bir dedikodudan ibaretken bile benim yüzümden BTS zor durumda kalmıştı. Gerçek olduğu ortaya çıkarsa susacaklar mıydı?
"Cindy tabii ki önce duruma inanamadı ama sonra normal karşıladı. Kimseye söylemeyeceği konusunda da söz verdi. Şu anda sözüne güvenmekten başka bir şey yapamıyorum. Kızı eve kapatıp teknolojiden uzak tutacak halim yok sonuçta!"
"Ah. Cindy tatlı bir kız ama ağzını tutmak konusunda çok iyi olmadığını biliyorsun.." Minji' telefonuyla oynarken bir yandan konuşuyordu. Gözlerini yukarı dikip kısa bir an düşündü. "Onu buraya davet edeceğim. Yabancı insanlara senden bahsetmesine gerek olmaz!"
"Ya da... Bana küfreden insanları görüp sinirden her şeyi açıklar."
"Uvv... Bu açıdan düşünmemiştim. Evet biraz sinirli.." Minji' iç çekip tekrar telefonuna dönmüştü. Uzanıp yeniden içeceğimi aldım. İçim yanıyordu. Soğuk kahvemle bunu söndürmeye çalışıyordum ama etkisi yoktu. Kalbim özlemle, midem sıkıntıyla kasılıyor ve kavruluyordu.
Acilen her şeyi yoluna koymam lazımdı. Fakir olduğu için Taehyung'a yapışan kız olmak istemiyordum. Para sadece bir araçtı. Evet hayatta her şey parayla oluyordu. İyi bir eğitim, eğlenceli şeyler, evler arabalar parayla oluyordu ama para benim ruhumdaki yaraları temizlemiyordu. Para bana sevginin verdiğini vermiyordu.
Büyük hayaller kuran biri değildim, hiç de olmamıştım.. En başından beri başımı sokacak bir yer ve yiyeceğim varsa idare edebilirim diyen biriydim. Benim için para bu ihtiyaçlarıma yetecek kadar önemliydi. İnsanların anlayamadığı buydu.
"Ne?" Minji birden yükselince korkuyla ona baktım. Sok içinde telefonuna bakıyordu. Neye bu kadar tepki verdiğini anlamak için eğildiğim zaman ekranda duran gönderiye baktım. Bunda şaşıracak ne vardı anlamıyordum. Zaten olacakları tahmin ederek böyle bir adım atmış, ona olan hislerimi açıklamıştım. Tabi ki linç de yiyecektim.
Taehyung'u çoktan kocası olarak gören yüzlerce insan hesabımı istila ediyordu ve her gün sayıları artıyordu. Özelden hiçbir mesaja bakmıyordum ama yorumlar yeterince iç karartıcıydı. Yorumları kapatma isteğime hakim olma sebebim tabi ki sayfanın amacıydı. İsmime açılmış olsa da sadece işimi tanıtmak için vardı.
"Bu kadar şaşırma. Ölüm tehtitlerini bile bekliyordum zaten." Baktığı şeye ithafen konuştuğum zaman göz devirdi.
"Sadece beklemekle kalmamışsın. Tehdit ediliyorsun!" Telefonu gözüme sokmaya çalıştığı zaman elini indirdim.
"Önemli değil!"
"APTAL KADIN! ADRESİNİ PAYLAŞMIŞLAR!" Sadece bir saniye önce yayınlanan yorumu görünce gözlerim kocaman olmuştu. Kafamdan aşağı kaynar sular döküldü. Minji çabucak ekran görüntüsü aldıktan sonra hesaba girip yorumu kaldırmış ve o sayfayı engellemişti ama bir sorun vardı. Acaba kaç kişi görmüştü?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Redamancy ❦ KTH
FanfictionÇalışmak, yemek, uyumak ve yeniden çalışmak. Yoon Seul hayattaki tek gayesi yaşayıp gitmek olan, çalışmak ve harcamak arasındaki döngüye takılı kalmış bir kadındı. Çok kullanmadığı misafir hanesine kabul edeceği insanların hayata bakışını değiştire...