Redamancy ❦ KTH

28

Ekteki şarkı Seul'e gelsin o zaman. Bu bölümü tamamladıktan yarım saat sonra falan yayınlansa da bence buraya uydu.

Keyifli okumalar. Yıldızı yakmayı unutmayın 💜

Seul;
 
"Ne zaman yeni videoyu atıyorsun?" Minji omzumun üzerinden telefonuma bakarken iç çektim. Yeni video derken Cindy'e göndermem gereken makyaj videosundan bahsediyordu. Lakin bir sorun vardı. Ben video hazırlamamıştım ki.. Nasıl gönderecektim? Mankenim olması için ikna ettiğim insanların fotoğraflarını alıyordum ama video çekmekte yetenekli değildim. Bakışlarım Minji ile buluştuğu zaman aklımdan geçenleri okuyor gibi gözlerini kocaman açmıştı. İç çekti sonra da eğilip popoma bir şaplak attı.

"Bazen gerçekten dayağı hakediyorsun!! Kalk hemen hallediyoruz bu işi!"

Minji yatağımın üzerine oturup çantasını boşaltırken iç çekme sırası bendeydi. Şimdi kim uğraşacaktı video ile?

Bir ay önce sunum için bir gecelik ziyarete gelmiş olan arkadaşım Minji, geçen bir ayın ardından firmanın Seul'de açacağı şubenin temsilcisi olmaya karar verdiği için Seul'e geri dönmüştü. Tabi ki benimle kalması konusunda ben ısrar etmiş ve ev sahibiyle konuşup onu da yanıma almıştım. David da aynı şekilde Seul'e yerleşmişti ve şimdilik ağabeyinde kalıyordu.

Geçen ay anlaşmayı imzalar imzalamaz firma şirketi büyütme kararını almıştı. BTS'in sadece b'si olaya dahil olduğunda satışlarda patlama yaşadıkları için bu kararı almalarını anlayabiliyordum ama bu kadar hızlı bir organizasyonu ben de beklemiyordum. Sadece bir ayda ikinci bir şirket açılmış yatırımcılar toplanmış ve yeni CEO belirlenmişti. Üretim için çalışmalarsa hepsinden önce başlamıştı. Kimyagerler formül işini zaten hallettiği için seri üretim çok da zor olmasa gerekti.

Şirketin Seul ayağının yönetimi tabi ki David'e verilmişti. Diğer şirkette de basit bir pazarlamacı olmadığı için aldığı terfi beni şaşırtmadı.

"Hazırım!" Elimdeki telefona bakmayı bırakıp Minji'ye döndüğüm zaman üzerine giyindiği kıyafeti görerek durdum. Nereye hazırlanıyordu? Bugün dışarı mı çıkacaktı?

"Ne?"

"Gel şuraya!" Kalkıp beni mutfak kısmından aldığı zaman sessizce ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalışıyordum. Makyaj masasını boşaltıp aynayı düzelttikten sonra arka plana düz bir çarşaf yerleştirip üç ayaklı taşınabilir tripodunu masanın üzerine ayarladı ve telefonunu da yerleştirip bana döndü.

"Üzerine güzel bir şeyler giyin ve saçlarını topuz yap! Çekim yapacağız"

"Ben de mi görüneceğim?"

"Canım, yıldızımız sensin! Tabi ki görüneceksin.. Makyajın güzel ama sen daha güzelsin. Artık kendini daha çok göstermenin zamanı geldi."

Sözünü dinleyip rahat ama şık görünen bir kıyafeti üzerime geçirdikten sonra saçlarımı salaş bir topuz yaptım. Aynaya şöyle bir baktıktan sonra hafif bir makyajla tamamlamıştım görüntüyü. Minji starın Ben olduğumu söylese de ben makyajımın konuşulmasını istiyordum.

Biraz sonra mankenim Minji için makyaja başlamıştım. Onun şirketinin ürünlerini kullandığım için arada ekrana doğru tutup markayı gösteriyordum. (Bunun için David'den ödeme alacaktım tabi ki.)

Uzun ve kahkaha dolu bir çekimin ardından videoyu düzenlemesi için Cindy'e yollamıştı Minji. Cindy hala hesabımla ilgilendiği için çok şanslıydım. Nasıl yapıyorsa bir şekilde hesabımı gün gün daha da büyütüyordu. İş teklifleri, reklam teklifleri ve daha nicelerini alıyordu. Tahmin ettiğimden daha yetenekliydi ve hesabın varlığı için bile para alıyordu. Daha doğrusu hesap benim hesabım olduğu için eline ne geçerse önce bana geliyordu ama yaptığı şeylerin karşılığını tabi ki alıyordu.