Yorum Sınırı : 60
BÖLÜM ÖNELEMESİ:
"Bunu saklamak istiyordum ama.. Bu artık mümkün olmayacak saklayamam daha. "
"Fark ettim."
"Ben ne yapacağımı bilmiyorum. Bu bebeği doğurmalı mıyım?"
"Hiçbir fikrim yok. Ne yapacağına sen karar verebilirsin ancak. Aman bana sorarsan, sevdiğin adamdan olan bebeğini bırakmamalısın, herkes senin kadar şanslı olmuyor..."
Çivici katili bulmak için girilen bir iddia. Shoto ne yapacağını bilmiyordu. Çivici katili bulmak için ne yapabilirdi? Hiçbir şey ama vazgeçecek miydi? Hayır. İlk başta bilgiye ihtiyacı vardı, çok bilgiye. Bu bilgileri nereden bulacağını da biliyordu, Katsuki'nin bilgisayarı. Katsuki'nin iki bilgisayarı vardı. Biri masaüstü biri dizüstü. Masaüstündeki bilgisayarda dosyaların çoğu duruyordu, Çivici dosyası bundan biri miydi bilmiyordu gerçi ama denemeye değerdi.
Masanın başına geçip açtı.
"Tabii ki şifre var."
İlk engeli şifreydi. Bilgileri istiyorsa şifreyi bulmalıydı. Katsuki'ye soramazdı. Kendi imkanlarıyla bulacağını söylemişti.
"Katsuki'den alamıyorsam babamdan alabilirim!"
Bulduğu en iyi fikir sayılmazdı. Telefonunu alıp abisini aradı, bilgisayarı istedi. Abisi önce sorgular gibi oldu ama ufak bir duygu sömürüsüyle yola geldi.
"O zaman dosyayı mail yoluyla bekleyeceğim, sadece birkaç dakikalık işim var."
Bunu da hallettiğine göre tek yapması gereken beklemekti. Koltuğa uzandı. Bir ayda insanın hayatı bu kadar kayar mıydı? Kayardı, aynı Shoto'ya olduğu gibi. Shoto bir süre uzandı koltukta. Ondan sonra ise çalan kapıyla kalktı. Abisini bekliyordu ama gelen kişi o değildi.
"Deku?"
"Merhaba."
Yeşil saçlı Omega gülümseyerek ona selam verdi.
"Sen neden buradasın?"
"Kacchan gönderdi. Hastaneden çıkalı çok olmamış o yüzden sana yardımcı olmamı istedi."
'Kısaca başıma nöbetçi dikti.' Shoto bunu demek istedi ama çenesini tuttu.
"Güzel. İçeri geçsene."
Midoriya içeri geçti. Ev tam da hatırladığı gibiydi. Shoto'nun evi hiç ellememiş olmasına şaşırdı. Genelde zengin Omegalar -daha doğrusu ailesi veya kocası zengin olanlar- eve gelmeden önce her şeyi değiştirirdi. Hoşuna gidecek şekilde yeniden düzenlerdi. Yeniden eşya alır, boyatır veya farklı şeyler yapardı.
"Evi ellememişsin."
Ne dediğini fark edince hemen sustu.
"Yani şey ben---"
"Evin bu hali oldukça iyiydi. Yeniden iş çıkarmaya gerek yok."
"Ah öyle mi?"
"Her neyse, sen evinde gibi hisset bende atıştıracak bir şeyler getireceğim."
Bunu dedikten sonra mutfağa gitti. Beş dakika sonra elinde taiyaki ve yeşil çay ile geri döndü. Midoriya teşekkür edip Shoto'nun yanındaki beyaz koltuğa oturdu.
"Eee, Kacchan ile evlilik nasıl gidiyor?"
Açacak daha banal bir konu olamazdı herhalde.
"İyi gidiyor, nasıl gidebilir ki başka?"