15.Bölüm

2.3K 120 31
                                    

15.Bölüm
Anıl Selvi & Zaten Mutsuz Sevmiştik

"Yok açmıyor!" 

Şimal, hırsla telefonu yatağın üzerine fırlattığında kapı açıldı. Gelen annesiydi. "Neredesin sen sabahtan beri?!" Arzu topukların sesiyle odaya girerken Şimal göz devirerek yataktan kalktı. "Müstakbel kocama ulaşmaya çalışıyorum anne, bir gitti gelmek bilmiyor," yanaklarını şişirdi sıkkınlıkla. "Kim bilir nerelerde?"

Arzu, kızının omzuna dokundu. "Sakin ol. Şirkete gitmiştir ya da çiftliğe. Nasılsa akşam gelecek." Şimal, Arzu'dan uzaklaşarak pencereye yanaştığında bahçede koşturan kız çocuğuna baktı ve onun peşinden de koşan kadına. Gözlerini devirdi. "Bunların da burada ne işi var hâlâ anlayabilmiş değilim!" Kollarını bağlarken Arzu da peşinden pencereye yaklaştı.

İkisi de bahçeye bakarken, "Merak etme gitmeleri yakındır." dedi gözlerini ayırmadan.

Şimal annesine döndü. "Babam bir şey demedi mi sana?" Arzu yan dönerek durdu. "Ne hakkında?"

"Ne hakkında olabilir mi anne?" Hayretle baktı Arzu'ya. "Sevgili kardeşimin kızı ve onun kardeşi hakkında."

"Demedi Şimal." Aralarının iyi olmadığını hissedebiliyordu Şimal. Gene de üstüne gitmedi. Yanından geçecekti ki Arzu onu kolundan tutarak durdurdu. "Asıl meselemiz bunlar değil..." İki adım daha atarak pencereden uzaklaştılar.

Kaşlarını çattı Şimal, kolunu çekerken. "Neymiş asıl mesele?"

"Nizamiyeden aradılar. Geçen konağa yabancı birinin girdiğini görmüşler."

"Ee bundan bana ne?"

"Gelen şahıs seninle görüşmek istemiş ama?" dedi Arzu şüpheyle bakış atarken. Şimal yutkundu gözlerinde korku belirmişti. "Kimdi o?"

"Benimle görüşmeye gelen falan olmadı," diyerek uzaklaştı Arzu'dan. "Öyle olsaydı yardımcılardan biri mutlaka söylerdi. Hem," Boynunu bükerek baktı. "Sen benle uğraşacağına kocanla aranı düzeltsen iyi olur." Arzu, o an kızının ne cin olduğunu anladı. Kaçarı yoktu.

"Ha bir de şunları," diyerek pencereyi işaret etti. "... sepetlemenin bir yolunu bul. Aksi takdirde ben bulacağım." Tehditvari cümlesinin ardından kapıyı çarparak odadan çıktı.

Oda sessizliğe bürünürken Arzu sırtını dönerek yeniden pencereye yaklaştı. Bir süre daha izlerken kollarını bağladı. "Var sende bir haller ama merak etme... Çok yakında her şey istediğimiz gibi olacak sevgili kızım."

Şimal aşağı indiğinde holde Leyla Ana ile karşılaşmıştı. "Leyla Hanım, işinizin başınıza dönmüşsünüz nihayet."

Leyla Ana mahcupla ellerini toplarken, "Kusura bakmayın. Ancak toparlanabildim."

"Neyse," dedi mutfağa bakış atarak Şimal. "Bizim kızlar nerede? Söyle salona yanıma gelsinler çabuk."

"Hemen hanımım." Şimal salona geçerken arkasından sabır çekerek baktı Leyla Ana. Merdivenlerin yanındna geçerek odaya girdiğinde hemen telefonuna sarıldı. Numarayı tuşlayarak kulağına götürdüğünde sessizce bekledi açılmasını. "Nerede bu kız... Nerede?"

Bir kez daha çaldırdı ama nafile, açan yoktu. Pes ederek kapatırken iç çekti. Gene migreni tutmuştu. Çekmeceye yönelip ilaç kutusunu eline alırken aynanın karşısına oturarak sürahiden suyunu doldurdu. O sırada kapı tıklatıldı. Yutkunarak durdu. "Gel."

Buna Bir Son VerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin