Burda kal, çünkü sayısız bulutlar arasında yolumu biliyorsun , seni bulacağımı kim bilebilirdi?
Şarkı : Butterfly
Elinde ısırdığım soğuk sandviç i yiyordum. Öğle zamanlarıydı benim için en iyi zamanlardı. Benimle kimse uğraşmıyor,dalga geçmiyor ve üzmüyordu kilomdan dolayı zorbalığa uğruyordum. Siyah uzun saçlarımı geri çektim ve sandviç imi ısırmaya devam ettim. Aslında zayıflamaya ve diyet yapmaya denemiştim fakat başaramamıştım ve bende magalesef pes ettim bende güzel zayıf bir kız olmazdı. Oysa ne isterdim okuldaki kızlar gibi güzel ve zayıf kız olmak... Ne kadar aptalsın Irmak, birde hayal mi ediyorsun gerçekten lütfen gerçek dünyaya dön.
Haklıydı iç sesime hak verdim deli gibi ağlamak istiyordum. Ben saçma hayallerimle gerçek dünyada olduğumu unutmuşum bile. Göz yaşlarım aktı. Akmasına izin verdim zaten her zaman ağlayan bir kızdım.İştiham kaçmış gibiydi ama yemeğimi yarıda bırakmakta iç içimden gelmiyordu. Sonra bende mecbur yemeğime geri döndüm. Bankta yanlız bir şekilde okulun bahçesinde yemeğimi devam ediyordum. Birden birinin yanıma gelmesine hissettim kimdi sizce tabii ki değerli zorbalarım.Üç kişilerdi bir tane kız ve iki erkek vardı yanlarında. O kız okulun popüleri ve en güzel kızlarından biriydi. O iki erkek o kıza aşıklardı tabii ki ikisinin de birbirlerinden haberi yoktu. Olsa kavga çıkardı sırf aşık oldukları için yanında takılıyordu. Peki bunları nerden biliyordum hareketlerinden kız da bunu farkında olduğu için ikisini kullanıyordu. Tabii farkında değillerdi kullanıldıklarında fakat pek umursamayacaklarını düşünmüyordum. Onlara doğru baktım. Kız herkesin masum sandığı o gülümsemeyi yaptı. Bana doğru yaklaşıp samimi sandığı konuşmasıyla konuşmaya başladı.
" Oh, Bizim Irmak yine yemek yiyormuş. Bende farklı bir şey yapıyor sanmıştım. Ama ayı gibi yiyormuş egerse, " sonra güldü. Ve şu iki çocuğa baktı. Tabii tek bakışlarında erimişlerdi. Fakat pek çaktırmamaya göstermeye çalışıyor gibiydiler. Onlara gülümseyip, bana geri döndü. Karnıma baktıktan sonra gülmemeye çalışıyor gibiydi.
" Ben senin yerinde olsam zayıflarım çünkü yanındaki iki çocuktan birinin kalbini çalmaya çalışırdım. " Dedi iki çocuk donmuş bir şekilde duruyordu. Kızın bu durumları hoşuna gidiyor gibiydi. Ama ben aynı düşüncede değildim. Onun ismi Yağmur du. Güzel bir ismi ve güzelliğe ayrıca her şeye sahip olabilirdi. Ama o kötü birisiydi. İki yüzlü biriydi. İnsanlar da onu melek sanardı ama tahmin ettikleri gibi değildi güzel rol yapardı sadece, elindeki sandviç imi aldı ve çöpe attı. Ve hemen banktan kalktım.
Neden böyle şeyler yapıyorsun Yağmur. Benim sana hiç birşey yapmama rağmen,
Ve yine gözlerim dolmuştu başımı eğdim. Beni üzmesi hoşuna gidiyor ve zevk alıyordu. Bana doğru sert adımlarla geldi. Mini eteğini düzeltip, topuklu botları ile sert adım atmıştı.
" Bu aptal yiyecek için ağlıyor musun ? Çok yazık. Senin kadar bebek birisi görmedim." Dedi ciddi bir şekilde bana parmağını göstererek konuşuyordu.
" O aptal bir yiyecek değil nimet o nasıl onu çöpe atabilirsin. " Deyince suratıma bir tokat geçirdi. Attığı sert tokadıyla yanağımı bir elle tuttum. Şimdi ona bende vursam bir şekilde okuldaki herkes ona inanır bende okuldan atılırdım. Böyle bir şey yapmak istemediğim için yanağıma sert tokatlar atmasına izin verdim ve tokatlarını attıda.
" Sen kimsin de benimle böyle konuşabilirsin. Bana akıl veremezsin cahil değilim biliyorum zaten. " Diyip saçımı sert bir şekilde çekmeye başladı. Yapmamasını söyleyince saçımı kopacak kıvamında çekmeye başlayınca sustum. Göz yaşlarım akıyordu. Allahım öğle teneffüs ü çabuk geçsinde sınıfıma gidebileyim. Bunu demekten başka çare yoktu.
" L- lütfen yapma yalvarıyorum bırak gidiyim lütfen yapma artık canım acıyor. "
Saçını elinden çekti ve elini omzuna koydu. Samimi olmayan gülümsemeyi koydu.
" Şimdi canın daha çok acıyacak." Diyip karnıma tekme atıp, bedenimi duvara ittirmişti. Bedenim duvara çarpınca , acıyla inledim. Oysa bana acıyabileceğini düşündüm demek ki yanılmışım.
Bana uzaktan gülümseyip, iki erkeğin kollarına girip,
" Mert ve Cem okuldan sonra buluşalım. " Deyip, bana son kez bakıp gitti.
Çok samiyetsizdi. Oysa ben onun yerinde olsam ne kadar şanslı hissederdim başkalarına zorbalık yapmazdım.
Zaten o da herkesten gizli zorbalık yapardı. Yere oturdum. Gizli gizli ağlamaya başladım. Ve her zaman kendime şu soruyu sordum.
Ne zaman bunlar sona ericek. Ve ben ne zaman istediğim gibi bir kıza sahip olabileceğim?*****
" Irmak hadi uyan." Diye seslenmişti Arzu. Başımı okul sırasından kaldırıp, siyah kısa saçlarımı ve perçemlerimi düzelttim. Koyu gözlerimi Arzuya diktim. Rüyaydı. Bir an olayı tekrar yaşamış sanıp, ödüm patlamıştı. Zaten bu tür olayları yeni atlatmış sayılırdım. Anılar aklıma gelince birden hüzünleniyordum. Ama en iyi arkadaşım Arzu bana kantinde satılan Hanimeller çikolatalı kurabiyerlerden alınca üzüntüm hemen geçiyordu. Onlardan alınca çeşitli kaos oluyordu. Yani bende okulda pek sıkılmıyordum. Onuncu sınıf öğrencisi olarak dokuzuncu sınıfta az çalışmış olarak onuncu sınıfa geçmiştim bir şekilde. Fakat şimdi çalışma zamanım artmıştı. Hiç ders çalışmayı sevmeyen ve üşenen bir öğrenciydim. Tek bir arkadaşım Arzu idi. Onunla samimi olduğum takıldığım tek kişiydi. Fakat sıra arkadaşım Halil ile de iyi anlaşıyorduk. Biraz benim gibi insandı ondan kötü geçirdiğim zaman olmamıştı onunla. Fakat kötü haber hala kiloydum ortaokul zamanlarında zorbalığa uğrarken hayal ettiğim kızlardan değildim magalesef, hala olmak istiyordum. Ama nasıl yapacağımı da bilmiyordum. Bu fikrimi kimseye paylaşmamıştım. Çünkü istediğim bir şekilde olamayacağım için gerek yoktu." Uyurken " y- yapma " diyordun. Neyden bahsediyorsun öyle. "
Eyvah, işte sıçtın Irmak. Ne halt diyeceksin şimdi.
Şimdi nasıl diyecektim ona. " Arzu benim zorbam var. Ortaokulda şişmanlık yüzünden zorbalığa uğradım." Diyip, ciddi ciddi mi diyecektim. Ciddi olamayan insanlardan biriydim. Eğlenmeyi seven öyle yaşayan işsiz bir insandım. Sıradan kalktım sıra arkadaşım Halil saçma şapan sıraya bir şeyler çiziyordu. Arzunun kolunu girip" Hadi dışarı çıkalım. Hem sen bana Hanimeller al bana." Dedim. Arzu cüzdanında para çıkartıp, kantine gittik. Kantinde bir sürü kişi vardı. Arzu sıraya girdi. Bende mecbur onu beklemeye başladım. Sonra Arzunun eli boş geldiğini görmüştüm. Ne oldu da eli boş geldi kız?
" Irmak Hanimeller e zam gelmiş para yetmedi. " Diyince, oturup ağlamamak için kendimi zor tuttum. Allah aşkına küçücük bir kurabiye paketi için zamlandi mı yani?
O an şansız bir insan olduğumu anlayıp, Arzudan önce kantinden çıktım. Arzu da arkamdaydı.
Kantinlerde dakka bir yiyecek zamlanmasıdan bıkmıştım. Bu faciayı bana yaşatmak zorunda mıydılar. Merdivenlere çıkarken Arzu bana çok üzülme mi yarın bana alıcağına söz vermişti. Sırama gelince sıramda iki tane hanım eller kurabiye paketlerinden vardı kaşlarımı çarpmıştım. Ne ara kısa sürede bu kurabiyeler benim sırama konulmuştu. Kaşlarımı çattım. " Bu kurabiyeleri kim koydu Halil." Dedim Halile . Halil elindeki kalemi bıraktı. " Bir tanıdığınız öyle söyledi. " Dedi.
Tanıdık? Bu okulda o zaman demek ki. Erkek mi kız mı? Bu kişi kim? " Bu kişi kız mı erkek mi Halil ? " Dedim. Sorduğum sorulardan canı sıkılmış duruyordu. Pek üstelemek istemiyordum bu konuda ,ama bu kişiye öğrenmek istiyordum. Beni tanıdığın diye kandırmıştı da olabilirdi. " Onu belirmemi söylememi istemedi. Ama sana not bıraktı." Dedi. Ve bana yeşil yapışkanlı kağıtlardan kurabiyelerin birinde yapıştırılmış kağıdı gösterdi. Kağıdı elime aldım." Demek ki , sana Hanım eller alan bir sevgili ya da bir erkek istiyorsun. Sana istediğini veriyorum. Ama ben erkek te olmayabilirim. Ondan beni erkek sanmaya kalkma. :) "
Ne diyordu bu kişi öyle ? O sırada kendimi başıma belaya girdiğimi anlamıştım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gözlerim sadece sana ait ( Tamamlandı)
Misteri / Thriller" Gönül gördüğünü görmez. Sevdiğini görür." Irmağın hayatına tanımadığı bir erkek fakat kendini tanıdığı gibi gösteren bir erkek girer hayatına. O erkek in gözleri sadece ırmağa bakar sadece ona bakmak ister. Fakat Irmak tam tersine zayıflamayı kaf...