feelix:
yokluğunun onbirinci ayı
özür dilerim sevgilim
sana verdiğim sözü çiğnedim
ağlıyorum hala senin için
kolumdaki sargılarla
üç gün önce
ölmek istedim
bileklerimi keserek kurtulacağımı sanmıştım
ama olmadı
sana verdiğim sözü tutamadığım gibi
bunu da beceremedim
ölmeyi de beceremedim
üstüne de Minho hyung tarafından dayak yedim
güzeldi ama
haketmiştim
dövdükten sonra bir kaç saat azarladı
bana seni unutmam gerektiğini söyledi
biliyor musun
bu nasıl mümkün olabilir ki?
acını içimde taşımak bana zarar veriyormuş
öyle söyledi
bana delirdiğimi söyledi
delirmedim ben
sadece
sadece çok özledim
delirmedim
gerçi özlemek kelimesi çok yetersiz kalıyor
bugün ayın onu
gece hiç uyumadım
11 aydır yaptığım gibi sabaha kadar resim yapıp kitap okudum
seni düşünmedim
çünkü düşünmem için önce aklımdan çıkman gerek
sınav var üç ay sonra
üniversite öğrencisi olmama az kaldı
senin sayende notlarım yükseldi
öğretmenler bile şaşırıyor
ortalamam kırkı geçmezken
şimdi doksanın altında gelmiyor
dersleri bile sevdirdin bana
ama ruh gibiyim biliyor musun?
sınıftakilerle hiç konuşmuyorum
gerekmedikçe öğretmenlerle bile konuşmuyorum
okulda yaşayan ölü olarak biliniyorum neredeyse
Minho hyung beni psikoloğa götürüyor
orada da konuşmuyorum
psikolog bile bıktı
Minho hyung'a beni psikiyatriste götürmesini söylemiş
ama gitmedim
deli değildim ben
sonra...
Yeosang benden uzaklaştı
zarar veriyordum kendime, ona, onlara
seni sevdiğim için herkes uzaklaşıyor benden
ama yine de seni sevmeye devam edeceğim
öyle bir his ki seni sevmek
kelimeler yarım kalıyor
her bakışına anlam yükledim ben
her kelimeni sahiplendim
gülüşün var ya
işte ben o gülüşünde kaldım
şimdi bu hislerimi bastıramıyorum
eziliyorum
seni sevdiğim için bedel ödüyor gibiyim
ama bu ödediğim en güzel bedel
bekliyorum seni hala
senden gelecek bir haberi
senden gelecek bir mesajı
sorun senden gelecek bir mesaj değil
benim hala o mesajı bekliyor olmam
belki de asla gelmeyecek o mesaj
yine de bekliyorum
elden ne gelir ki...
yağmur yağıyordu sevgilim
şimşek çakıyordu
ben korkuyordum
gök gürültüsünden
sen bunu bilemeden, öğrenemeden gittin
ben de artık alıştım gök gürültüsüne
çünkü beni kolları arasına alıp
'korkma güzelim, yanındayım'
diye içimi ısıtan sen yoksun
alışmam lazımdı
yağmurda dışarıya çıktım
sırılsıklam olmuştum
ama yine de içeri girmedim
gökgürültüsünü dinledim
gözlerimi kapatıp ölmeyi diledim
hayatta değilsen yanına gelmeyi
ama ölmedim
bu bir umut oldu bana
belki de hala yaşıyorsundur
bu yüzden ölmüyorumdur
Hyunjin
nefesim
seni istiyorum
ne zaman döneceksin, sevgilim?
ne zaman kollarının arasında kaybolacağım?
ne zaman gülümseyeceksin sanki ikimiz de hiç ölmeyecekmişiz gibi?
ne zaman?
lütfen bana bir işaret ver
artık dayanacak gücüm kalmadı
ayaklarım bile bedenimi taşımıyor
ruhen öldüm zaten
cismen yaşamam için bir işaret ver
geri dön artık
hızlı yaşıyoruz, sevgilim
hızlı ölebilirim
dayanamıyorum
lütfen
beni daha fazla zorlama
seni seviyorum
sana çok aşığım, sevgilim
🖤______
Ficlerden oldukça etkilenen birisi olsam bile kendi yazdığım ficlerden asla etkilenmezdim. Fakat bu bölümde bir şeyi farkettim ki son iki bölümdür gözlerim doluyor. Gerçekten gözümün önünde canlandırıyorum yazdığım sahneleri ve bu çok acı verici. Neden böyle hissediyorum bilmiyorum ama gerçekten çok kötü oldum.