Artık okulun karşısında dikilmekten vaz geçip okula doğru yürümeye başladım.Benim okula yürümeye başlamamla fısıldaşmaların başlaması bir oldu.Sürtükler bana küçümser bakışlar atıyorlardı.Onları hiç umursamadan okula giriş yaptım.
Her girdiğim koridorda bana dönüp bakıyorlar sonra yanındaki arkadaşına bana bakarak bir şeyler fısıldıyorlardı.Bunu pek umursamadım ve müdürün odasını aramaya başladım.
Sonunda 3. katta buldum.Hangi zeki insan(!) odasını 3. kata yapar anlamıyorum.Daha fazla düşünmedim ve müdürün odasına bodoslama daldım.Müdür ilk başta baya bir şaşırdı tabi.Odayı şöyle bir bakınca oda normaldi.Deri koltuk,masa,televizyon,bilgisayar falan normal bir müdür odasıydı.Deri koltuklarda birinin oturduğunu fark ettim.Pek umursamadım sırtı bana dönüktü zaten.Gidip karşısındaki deri koltuğa oturdum pardon yayıldım.Çok rahattı ne yapayım?
Müdüre dönüp ''Kayıt yaptırıcam.'' dedim.Müdürde sonunda şokun etkisinden çıkıp ''İsmin ne yavrum?''dedi.Ben öyle 'yavrum' diyince 'Höst noluyo yavrum mavrum...' diyecektim ki o anlamda demediğini anladım ve ''Meva DEĞERLİ'' dedim.Müdürde başını salladı ve ''Biz senin kaydını daha önceden yapmıştık.Özgür Bey yapmıştı.''dedi.''Hay ben senin Özgür.''diye mırıldandım.Madem sen yaptın kaydı ne bok yemeye git kayıt yap diyon.
Cevap vermediğimi anladığımda ''Sınıfım?'' dedim.Müdür hemen başını kağıtlara gömdü ve bir kağıt çıkarttı ''Sınıfın 12-D.4. kat. Bu da ders rogramın istersen bu gün derslere girebilirsin.''dedi. Bende el mahkum evde yapacak bir işim olmadığı için ''Tamam.'' dedim ve kalktım.Kapıdan tam çıkarken müdür ''İyi dersler.'' dedi.Bende ''Herneyse.'' diye mırıldandım.Oturan çocuk kıkırdadığında beni duyduğunu anladım ama ona hip bakmadım ve yürüyüp odadan çıktım.
4. kata sınıfımı bulmak için çıktım biraz uğraştan sonra sınıfımı bulmuştum.Koridor boştu. Demekki zil çalmıştı.Bende kapıyı çalmadan sınıfa girdim.Hoca bana sinirli bir şekilde baktı ve ağzını yaya yaya ''Sende kimsin?'' diye o cırtlak sesiyle.Yüzümü buruşturdum ve hocayı baştan aşağıya süzmeye başladım.Minicik siyah bir etek onun üstüne kırmızı ona küçük gelen bir gömler ve topuklu ayakkabı giymişti.Tam bir sürtüğe benziyordu.Demekki bu okulda sadece öğrenciler sürtük değilmiş.
Derin bir nefes aldım ve baygın bakışlarımı hocaya gönderip ''Ben yeni öğrenci.'' dedim.Hoca yine o cırtlak sesiyle ''Kendini tanıt o zaman.'' dedi. Ben gözlerimi devirip ''Meva DEĞERLİ.18 yaşındayım.ş'' dedim. Hoca ''O kadarını yoklama defterişnde de görüyorum.'' deyince bende şarteller attı. Sinirle yumruğumu sıktım ve ''O zaman ne bok yemeye soruyon?Sürtük.'' dedim. Son kelimeyi mırıldanarak söylemiştim ama ön sıralarda birkaç kişi duymuş olmalılar ki kıkırdadılar.Hoca bu söylediğime sinirlenmiş olmalı ki ''Geç bir yere otur.'' dedi.Ona bakıp sırıttıktan sonra sınıfta gözlerimi gezdirdim.Erkekler kaş göz hareketi yaparak yanlarını gösteriyorlardı.Kızlarsa somurtuyordu.Sadece bir tane çocuk yanını göstermiyor sadece oturmuş bana bakıyordu.Bende sıkıldım ve en arka sırada cam kenarındaki boş sıraya oturdum.Hocanın hala olduğu yerde durup bana baktığını anladığımda ''Ne duruyon ders anlatmaya devam etsene?''dedim.
Hocada ders anlatmaya geri döndü.Dersi biraz dinlediğimde biyoloji olduğunu anladım.Biyoloji dersini severdim ama hocayı sevmediğim için kılaklıklarımı taktım ve kafamı sıraya koyup uyumaya çalıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖLÜMDEN DOĞMAK
ChickLitBu hikaye Meva'nın hayatını anlatıyor. Meva'nın hayatı annesinin ölümüyle başlıyor.Annesinin ölümünden sonra babası Meva'yı yetimhaneye bırakmak zorunda kalır. Meva 12 yaşında yani yetimhaneye bırakıldıktan 2 yıl sonra yetimhaneden kaçar. Kaçarken...