8.bölüm

13.8K 454 29
                                    

Dün geceden sonra kendimi farklı hissediyordum kendimi ilk günkü gibi değilde daha özel daha farklı hissediyordum boran ileriye gitmemişti en azından bana biraz daha zaman verdiği içinde kendimi çok şanslı hissediyorum.

Borandan önce kalkıp üzerimi değiştirip aşağıya indim kendi ellerimle kahvaltı hazırlayacaktım aşağıya indiğimde yardımcıların olduğunu gördüm kısa bir konuşmanın ardından hemen işe koyuldum ne kadar bırakın biz yapacağız deselerde izin vermedim güzel bir sabahtı boran beni mutlu etmek için elimden ne geliyorsa onun yapıyordu bende onun için güzel bir kahvaltı hazırlayacağım.

Bir saat içinde elimden ne geliyorsa onu hazırlamıştım sofra artık hazırdı koşar adımlarla yukarıya çıktım boranı kaldırmak için yukarıya çıktım boranı kaldırma ma gerek kalmadan kalmıştı zaten.

Boran " nerdeydin güzelim uyanınca yanımda seni görmeyince merak ettim." Dedi

" Sana bir sürpriz hazırladım o yüzden işim vardı " dedim boranın elinden tutup aşağıdaki salona getirdim boran şaşkınlıkla bana bakıyordu.

Boran " bu benim için mi ? " Dedi gülümseyerek

" Evet senin için güzel bir başlangıç yaptık madem ilk kahvaltımız güzel geçsin " dedim.

Boran hemen masaya oturdu çayları da doldurduktan sonra birlikte kahvaltı etmeye başladık içimi kemiren o soruyu sordum " seda da gelicek mi yemeğe " dedim.

Boran " yok zannetmiyorum gelmez " dedi

" Neden gelmez ?" Dedim merakla bekliyordum.

Boran " konuşmuyorlar bizimkilerle Karışık olaylar akşam kızları görünce onlar sana anlatmak isterse anlatırlar " dedi boran insanı meraktan delirtirdi söylese ne olacak sanki  akşam kızlarla iyi anlaşırsam soracaktım neden görüşmedik lerini boranla güzel bir kahvaltı yapıp tekrar hazırlanıp çıktık akşama çok gezelim dedi Boran doğru düzgün hazırlanmaya bile fırsat vermedi üzerime pantolon ve gömlek giyip çıkmıştım evden arabaya bindik birlikte boran elimi tutup bırakmamıştı zaman Boranın yanında gerçekten güzel geçiyordu beni mutlu edebilmek için elimden ne geliyorsa onu yapıyordu kırmamak için çaba gösteriyordu bunca çabaya benimde ona karşılık vermem gerekiyordu zamanla borana alışacağım belki biraz zaman alacak ama sonunda boranla belki de mutlu olacağız.

Boranla birlikte güzel bir yolculuğun ardından gelmiştik arabadan inip yürümeye başladık beni lunaparka getirmişti " boran ne işimiz var burda ?"

Boran " seni İstanbul'un en büyük lunapark'ına  getirdim güzelim bugün de eğlenelim birlikte " dedi borana sımsıkı sarıldım hep gitmek isteğim bir yerdi ama hiç bir zaman babam bizi buraya getirmişti küçükken herkes mahallere gelen dönenen salıncağa herkes binerdi bizler uzaktan bakardık  küçüklüğümden beri hiç güzel Bir hayatımız olmadı herkes oynarken biz onlara bakardı çok acıydı zor bir çocukluk geçirdik şimdi ise ablaları la ayrıyız ozamanlar birbirimize sımsıkı sarılıp birbirimizi teselli ederdik en küçükleri ben olduğum için daha doğrusu onlar beni teselli ederdik.

Kendimi ağlamamak için zor tutuyordum boran elimden tutup ilk olarak gondola bindirdi biraz yüksekti korkutucuydu ama yanında boran vardı bu yüzden hiç bir şeyden korkmama gerek yoktu gondol dan indikten sonra korku tüneline girdik hiç korkmamıştım aksine boran her korktuğun da gülme krizine girdim en eğlendiğim her korku tüneli olmuştu ordan çıktıktan sonra çarpışan arabalara bindik boranla ayrı ayrı oturduk sadece araba boran çarpıyordu kimsenin çarpmasına izin vermiyordu çarpışan araba da güzeldi boranla bir kaç oyuncağa da bindikten sonra lunaparktan çıktık yemek yemek için güzel bir restoranta gittik yemekleri sipariş verdikten sonra beklemeye başladık hayatımda en eğlendiğim gün bugün dü remen çocukluğuma dönmüştüm boran sayesinde umarım bu büyü bozulmazdı.

Boranla yemeğimizi  yedikten sonra  kalktık eve geçmek için hazırlanacaktık aklama yemeğe gitmek için arabanın içinde sesizlik vardı sadece radyodan çalan şarkı çalıyordu bu şarkı tıpkı bizi anlatıyor gibiydi..

Bugün zaman nasıl geçmişti anlamamıştım bile zaman çok hızlı geçmişti keşke zaman dursa bu yaşadıklarımızı tek tek tadını çıkarıp tekrardan yaşasak çok güzel bir gündü  kim bilir bir daha ne zaman buraya gelecektim içime istemsizce bir hüzün gitmişti çok mutluyduk şuana kadar hiç kavga bile etmemiştik birlikte okadar güzel Zaman geçiyor duk ki zamanın nasıl geçtiğini bile anlamıyorduk mardine gittiğimde bu mutluluğun bozulmasını istemiyorum artık boranla kavga etmek istemiyorum boran tartışmadığımız sürece çok mutlu bende öyle ama Mardin'e gidince ne olacak hiç bir fikrim yok özellikle mizginle karşılaşmak istemiyorum mizgin de anlamadığım birşey var tek derdi konağa geçmek değildir eminim ki..

Eve geldiğimizde kendimi hemen duşa attım yorgundum çok hemde  biraz uyusam bana çok iyi gelecekti ama uyursam eğer yemege yetişemeyecektik bu yüzden uyumayı bir kenara bırakıp aynanın karşısına geçtim bornozumu iyice düzeltirten sonra makyajıma başladım elimden geldikçe güzel bir makyaj yaptım saçlarımı koruladıktan sonra maşa yardımıyla saçlarımı dalğalı yapıp sprey sıktım saçlarım düz olduğu için hemen bozuluyor du saçlarımda hazırdı artık elbisemi giyme zamanı gelmişti boran gelmeden bu elbiseyi de giyersem rahatlayacaktım üzerindeki bornozdan kurtulup üzerimi giyindim ayakkabılarımı da giydikten sonra hazırdım  aynadan kendime baktığımda kendimi tanıyamadım çok güzel görünüyordum  gerçekten elbise bana çok yakışmıştı. Çantamı alıp artık gitme vakti gelmişti elbisenin yırtmacı dan tutup yürümeye başladım yırtmaçlı oluşu beni biraz rahatsız etmişti.

Merdivenlerden aşağıya doğru inmeye boranda televizyonun karşısına oturmuş beni bekliyordu ayak seslerimi duyunca bana bakmadan " rozerin çok güzel bir filim buldum yemekten geldikten son-" bana kafasını çevirince cümlesini yarım bıraktı boran ayağa kalkıp yanıma doğru yaklaştı gülümseyerek elimden tutup anlını anlıma yaklaştırıp " çok güzel olmuşsun bu gece işim çok zor katil olmamak için kendimi zor tutacağım " dedi

Beni begenmesine sevinmiştim. Boran kolunu uzatıp  gitmek için evden çıktık arabaya binip yola koyulduk.

Güzel bir yolculuğun ardından gelmiştik restoran oldukça şık bir yerdi elbisem çok abartı kalır diye düşünüyordum ama böyle bir yere bu elbise olurdu boranın koluna girip restoranta girdik birlikte sanki tüm gözler bizim üzerimizde idi boranın arkadaşları olduğu tarafa doğru gittik istemsizce heycanlanmıştım umarım boranı rezil etmezdim.

Kısa bir tanışmanın ardından masaya oturduk kimse soru sormadıkça konuşmuyordum onları dinliyordum bir türlü fırsat bulup sedayı soramamıştım zaten hiç tanımadığım birilerine de sormam saçma olurdu Mardin'e gider gitmez borana tekrardan soracaktım gece gayret güzel geçmişti boranın arkadaşları ve eşleri gerçekten çok tatlı insanlardı bizim gece 4 te uçağımız olduğu için erkenden kalkıp eve gelmiştik valizlerimizi hazırlayıp aşağıya boranın yanına indim filim izleyecek tik gidene kadar  öylede olmuştu mısır patlatıp yanına abur cubur birleyler koyup oturup filim izledik romantik komedi bir filmdi.

Saat gelince artık uçağa binmek için tekrar yola koyulduk güzeldi İstanbul bir daha kim bilir ne zaman gelirdim. Tekrardan ucağa binme stresi almıştı beni uçak habalnınca boranın kolunu sımsıkı tutum  gözlerimi kapatıp inene kadar uyumaya çalıştım ama bu pek mümkün olmadı çünkü  havada olduğum için uykum gelmiyordu..

Sonunda mardine gelmiştik hava aydınlanmıştı  konaktaki herkes bizi bekliyordu eşyalarımızı arabaya koyduktan sonra yola koyulduk  yolculuktan başıma ağrı girmişti bir hafta uyusam bu yorgunluğu üzerinden atamazdım.

Boran Arabayı park edince birlikte indik konaktan içeri adımızı atar atmaz herkes bizi karşıladı uyanmıştı herkes Mizgin hariç herkesle sarılıp konuştum.  Masaya  yukarı çıkacağımız sırasa bornanın telefonu çaldı sesizce bana bakıyordu kesin birşey olmuştu boran bana bakıp " Rozerin jinda " dedi. Ve dışardan silah sesi patladı tek duyduğum şey babamın 
    "ROZERİNNNN"  diye bağırmasıydı..

Yorum ve beğeni yapmayı unutmayın beni Instagramdan takip ederseniz çok sevinirim (ilknuralgulll)

ROZERİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin