1: "numaramı nereden buldun?"

579 24 13
                                    

Bilinmeyen:
Selam.

Veronica:
?

Bilinmeyen:
Arkadaş olalım mı?

Veronica:
Hayır.

Bilinmeyen:
Ama benim hiç arkadaşım yok.

Veronica:
Beni ilgilendiren bir şey göremiyorum.

Bilinmeyen:
Beni tanısan fikrin değişmez mi?

Veronica:
Hayır.

Bilinmeyen:
Hiç mi?

Veronica:
Hiç.

Bilinmeyen:
Olsun ben yine de şansımı deneyeyim.

Veronica:
Numaramı nereden buldun?

Bilinmeyen:
Meslek sırrı.

Veronica:
Zırvalığı kes.

Bilinmeyen:
Numara komşumu merak ettim ve yazdım. Bu kadar.

Veronica:
İyi. O zaman bu kadarla kalsın.

Bilinmeyen:
Ama tanışmadık daha..

Veronica:
İstemiyorum dedim?

Mesajı atıp telefonumun kilidini kapattım ve çizdiğim resime geri döndüm. Sanki başka derdim yokmuş gibi bir de saçma sapan işlerle uğraşıyordum. Çizdiğim karakalem bitince duvarıma astım. Duvardaki diğer resimlerimi incelerken annem seslendi.

"Efendim?"

"Yemek hazır kızım, hadi seni bekliyoruz."

Çalışma masamın üzerini toplayıp mutfağa adımladım. İçeri girdiğimde yemek için beni bekliyorlardı.

"Başlasaydınız keşke."

"Söyledim, dinlemediler."

Bana cevap veren kardeşime dil çıkarıp sandalyeme oturdum. Bakışlarım önümde duran et yemeği ve annem arasında gidip geliyordu.

"Aslında düşündüm de, ben aç değilmişim."

"Veronica, o yemek bitecek."

"Ama anne et yemeyi sevmediğimi biliyorsun, baba bir şey söyler misin lütfen?"

"Bırak kızı Lily, istediğini yesin."

"Tabağını bitirdikten sonra istediğini yiyebilir."

Sıkıla sıkıla tabağımdaki yemeği yedim ve tabağımı kaldırdım. Elime bir çikolata alıp odama geri döndüm. Telefonumu tekrar elime aldığımda yine "Bilinmeyen" kişisinden mesaj gelmişti. Peşimi bırakmayacak gibi görünüyor.

Bilinmeyen:
Veronica kapıyı aç lütfen, Veronica kapıyı aç.

Bilinmeyen:
Veronica artık kavga etmeyelim lütfen, Veronica artık kavga etmeyelim.

Veronica:
Pardon?

Veronica:
Adımı nereden öğrendin?

Bilinmeyen:
Adın Veronica demek.

Veronica:
Evet de, az önceki saçmalık neydi?

Bilinmeyen:
Ha, o mu?

Bilinmeyen:
Tiktok da bir akım, ağzıma takılmıştı da yazayım dedim. Belki şarkıyı devam ettirirsin ve sohbet etmeye başlarız falan.
✓✓

Bilinmeyen:
Peki.
✓✓

Telefonumu komodinin üzerine bırakıp laptopum ile film izlemeye karar verdim. Filmin yarısındayken uykuya dalacaktım ki telefonumdan mesaj sesi geldi.

Mesaj sesi ile irkilip gözlerimi araladım fakat hiç kalkacak halim yoktu. Bu yüzden laptopumu kapatıp kenara koydum ve üzerime yorganımı çekip uyudum.

Sabah arkadaşımın beni araması ile uyandım. Rahat rahat pazar bile geçiremiyorum. Teşekkürler gerçekten.

Bıkkın bir tavırla yataktan kalkıp telefonun ekranına baktım, öncesinde beni 2 kez daha aramıştı. Onu geri arayıp telefonu kulağıma yasladım ve yalpalayarak tuvalete ilerledim. Tuvaletin kapı koluna asıldığımda kapı kilitliydi. Kafamı kapıya yasladım.

"Kim var içeride?"

"Ben varım Veronica, bekleme erken çıkmayacağım."

"Ya sabah sabah ne yapıyorsun orada? Çık şuradan."

"Çıkamam dedim. Kakamı yapıyorum."

"Of sabah sabah ne kakası bu.."

İsyan ederek odama geri dönüyordum ki kulağıma yasladığım telefonumdan, kahkaha sesleri yükseldi.

"Beni bu saatte rahatsız etmeye hakkınız yok, hanımefendı."

"Saat 10 yalnız."

"Erken?"

"Hayır kalk, spora gidiyoruz."

"Benim bugün cidden çok işim var."

"Hep böyle yapıyorsun."

"Ama işim oluyor hep."

"Tamam ya, kapat."

Konuşurken yatağıma gelip çoktan yorganımın altına girmiştim. Konuşmayı kapatıp bir süre ekrana boş boş baktım. Ne yapacağımı unutmuştum ki yukarıdaki Watsapp sembolü gözüme ilişti. Hemen girip mesajlara baktım. Yine bilinmeyen mesaj atmıştı..

i want to feel your heartbeat, noah schnapp Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin