İlk defa kitap yazıyorum.İnşallah beğenirsiniz.
İyi okumalar dilerim:)
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın:)
____________________________________
Yine her zaman olduğu gibi saat sabahın 4:30'u olduğu zaman gözlerimi yavaşça aralamaya çalıştım.Bu sabah bir değişikti sanki.Göz kapaklarımın üstünde bir ağırlık var gibiydi.Gözlerimi açabilmek için kendimi biraz daha zorladım ve en sonunda gözlerimi aralamayı başardığımda ne kadar da halsiz olduğumu hissettim.
Gözlerim bir süre odanın içinde gezindikten sonra üzerimdeki ince çarşafı kaldırıp yatakta doğruldum.Tam kalktığım sırada başıma keskin bir ağrı girdi.Yüzümü ekşitip alnımı elimle biraz ovaladım ve ayaklarımı yataktan çıkarıp ayağa kalktım.Çıplak ayaklarımla koridora girdim.Parmak uçlarımda yürüyüp koridorun sonundaki banyoya girdim ve rutin işlerimi halledip banyodan çıktım.
Ne değişik bir gün!
Yine aynı sessizlikte odama girdim ve çıplak ayaklarımla soğuk betona basarak yavaş yavaş odamın balkonuna doğru ilerledim.Balkon kapısının kulbunu tutup hafifçe baskı uygulayarak aşağı çektim.Kapıyı araladığımda yüzüme çarpan ılık yaz rüzgarı yüzümde ufak bir tebessüme sebep oldu.Garip bir şekilde sanki başından beri buna ihtiyacım varmış gibi tüm halsizliğim geçmişti.
Hep yaptığım gibi kitabımı aldım ve küçük balkonumdaki sandalyeye oturup güneşin doğmasını bekleyerek kitabımın kapağını yavaşça araladım.
149. sayfadan devam edip okumaya başladım.
Okumaya devam ettiğim sırada kitabı aslında okumak istemediğimi farkettim.Niye bilmiyorum ama şu anda kitap okumak en son isteyeceğim şey olabilir.Daha fazla elimde tutmak istemediğim kitabın kapağını kapattım ve masanın üstüne koydum.Dizlerimi göğsüme kadar çekip ellerimle bacaklarımı sardım ve gün doğumunu izlemeye başladım.
Yaklaşık 20 dakika sonra güneşin doğmasıyla bacaklarımı sardığım ellerimi yavaşça gevşettim ve dizlerimi de aşağı bırakıp ayağa kalktım.Balkon kapısını aralayıp odama geçtim.
Yatağıma geri dönüp gözlerimi sıkıca kapattım fakat uyumadım.
Zaten uyumam da pek mümkün değildi...
Annem ve babamın bağırış seslerini duymazdan gelerek komodinimin üzerindeki kulaklıklarımı elime alıp kulağıma taktım ve telefonumun ekranını açıp müzik listeme girdim.Rastgele bir müzik seçip gözlerimi kapattım.
Annem ve babamın gittiğinden emin olmak için kulaklıklarımı yavaşça çıkardım ve etrafı dinlemeye başladım.
Ortamın sessizliği onların kesin olarak gittiğini ele verirken kulaklıklarımı ve telefonumu komodinin üzerine koyarak üzerimdeki ince çarşafı kaldırdım. Yatağımda önce doğruldum ve ayaklarımı yatağın dışına atarak ayağa kalktım.Okul saatinin yaklaştığını farkedip dolabıma doğru ilerledim.
Üzerime yakası çok hafif açık beyaz tişörtümü ve tarçın rengi bel pantolonumu giyerek saç düzleştirimi elime aldım. Kumral dalgalı saçlarımı düzleştiricinin arasına alıp aşağı doğru kaydırdım.Aynı işlemi birkaç kez tekrarlayıp işimi bitirdim.Aynada kendime göz gezdirdiğim sırada dudaklarımın kuruduğunu farkettim ve nemlendiricimi elime alarak dudaklarıma sürdüm.
Hiç makyaj yapmadan çantamı ve ev anahtarımı alıp evden koşar adımlarla çıktım.
Kapının önünde beyaz spor ayakkabılarımı giyerek merdivenlerden aşağı inmeye başladım.Merdivenlerden inmeye devam ederken aynı zamanda da şarkı mırıldanmayı ihmal etmiyordum.Sabah hâlsiz uyanıp şimdi şarkı mırıldanıp hoplaya zıplaya merdivenlerden inmem bence gayet normaldi.Alıştım bu saçma durumlara.
Merdivenlerden inmeye devam ettiğim sırada son bir basamak kalmışken içimdeki çocuğa engel olamayıp aşağı atladım.Yüzümdeki saçma sırıtış ifadesiyle kollarımı açıp uçuyormuş gibi atlar atlamaz soğuk zeminle birleşen anlım ve dizimdeki sızı düştüğümü işaret etti.Ağzımdan küçük bir çığlık firar ettiğinde devamının gelmemesini istediğim için ağzımı hızla kapattım.
Hadi ama! Bir basamak vardı sadece!
İlk başta yüzümü ekşittim ve kıyafetime bir zarar gelmemesini dileyip ayağa kalktım.Tişörtümün biraz kirlendiğini ve pantolonumun da tozlandığını gördüğümde hızla havaya bir küfür savurdum.Çantamdaki ıslak mendili çıkarıp kendime küfür etmeye devam ederek üzerimdeki tozları temizledim.
Sonunda binadan dışarı çıkabileceğimi düşünerek bina kapısına doğru ilerledim.Kapıyı açıp dışarı çıktığımda sıcak bir rüzgarın estiğini hissettim.Sıcak rüzgar burnuma çok hoş bir koku getirdiğinde gözlerimi kapattım ve kokuyu biraz daha soluduktan sonra gözlerimi açtım.Kokunun ne olduğunu tam olarak kestirememiştim ama bir yaz çiçeği olduğuna emindim.
Yüzümdeki aptal sırıtış ifadesini silerek ve aynı zamanda kuş seslerini dinleyerek sokağın sonuna kadar yavaşça ilerledim.
Kuş sesleri artık kulaklarımı rahatsız etmeye başladığı için adımlarımı hızlandırdım.Sokağın sonuna vardığımda gördüğüm tabela beni yavaşlattı ve biraz düşünceye boğdu.
Bal Sokağı
Bu sokağa yeni taşınmıştık.Babama ne kadar yalvarsam da buraya taşınmamızı engelleyememiştim.Orada bir düzenim vardı...
Hadi ama kimi kandırıyorum!
Düzenim falan yoktu.Düzen diye kastettiğim şey okulum falandı işte...Aman her neyse...Belki buraya taşınmamız iyi birşeydir...
Umarım...
Buraya taşınmamızın sebebini ben de bilmiyordum.Bir akşam babam telefon görüşmesi yaptıktan sonra taşınacağımızı söyledi.Nedenini sorduğumda ise evin eskidiğini falan bahane etti.Zaten ondan sonrasında da 1 hafta içerisinde evi boşaltmıştık.Sonrasında ise Bursa'daki bu küçük ve geceleri ıssız olan mahalleye taşınmıştık.
Eski okulumdan ayrıldığıma pek de üzülmemiştim aslında.Hiç arkadaşım yoktu yani niçin üzüleyim? Zaten 2 yıl okumuştum orada.Sınıf arkadaşlarımın isimlerini bile doğru düzgün bilmiyordum.Onların benim varlığımdan bile haberi yoktu.
Bu okul da bir kolejdi.Ailemin durumu gayet iyi olduğu için beni bu okula kaydettirmişlerdi.Sırf beni kolejde okuttukları için iyi bir aile olduklarını sanıyorlardı.Ben bir ailemin olduğunu bile hissedemiyordum ki!
Babamın ne işle uğraştığını ise hiç ama hiç bilmiyordum.Bana hep bir şirkette iş adamı olduğunu söylüyordu ama bu hiç gerçekçi bir yalan değildi.Geliri çok çok iyiydi.Ama bu iyi bir işte çalıştığını göstermezdi.
Geceleri geç geliyordu ve bizimle yeterince vakit geçirmiyordu.Zaten bu yüzden hergün her saat annemle kavga ediyorlardı.
Okula ulaştığımda zihnimdeki düşünceleri silip koskoca binanın önünde durdum ve kafamı kaldırıp önümde duran büyük tabelaya baktım.
Bulgu Koleji
Acaba Bursa'daki okul hayatımın ilk günü nasıl geçecekti...
*Bölüm Sonu*
____________________________________
Olaylar daha yeni yeni başlıyor diye burda bırakalım istedim.İlerleyen bölümler bundan daha uzun olacak.Bilginize...
İnşallah beğenmişsinizdir bölümü:)
Beğenmediğiniz ve cringe gelen taraflar olursa lütfen söyleyin:)
Cringe yerler illa olacak.Bu yüzden anlayışlı davranırsanız beni gerçekten çok mutlu edersiniz:)
İlk bölüm olduğu için biraz fazla klişe oldu ama ilerleyen bölümler o kadar klişe olmayacak hazırlıklı olun:)
" :) " şu gülücüğü de saldığıma göre artık bir sonraki bölümde görüşürüz ;)
" ;) " -> " :) " baya fark var yalnız MXMXZÖÖXÖXL
bayss 💜
ŞİMDİ OKUDUĞUN
şimdilik ykk
Teen Fiction#wattpadturkey #aksiyon #aşk #macera #heyecan #lise #lise3 #watty3 #macera3 #heyecan3 #aşk3 #gençkızedebiyatı #gençkurgu #texting #watty2022