Bölüm 4

43 2 0
                                    

Medya ; Namı değer Gece 

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




Medya ; Namı değer Gece 


Hafif bir baş ağrısı beynimde gezinirken yüzümü buruşturarak güneş gözlüğümü çıkardım. Elim alnıma gitti. Bir kaç tur alnımı ovaladıktan sonra saçlarımı geriye doğru iterek önümdeki cezaevi kapısına baktım. İki tane jandarma kapının önünde durarken yukarda kulübede iki görevli daha duruyordu. Çantamdan kimliğimi çıkartıp kapıdakilere gösterdiğim sıra demir kapı büyük gürültü ile açılmıştı. Bir çok kapıdan yanımda lacivert üniformalı bir jandarmayla ilerliyordum. Güvenlik kapısından geçeceğim sıra ismimin seslenilmesi ile olduğum yerde durmak zorunda kalmıştım. Omzumun üstünden geriye baktığımda siyah takımın içinde yanında bir görevli ile yürüyen Araf elbetteki beklemiyordum.

-Leyla hanım geciktim biraz kusura bakmayın lütfen

İnsanlar içinde büründüğü kişilik beni şaşkına uğratıyordu. X-ray cihazının yanından geçtiğim sıra bütün aramalara girmek zorunda kaldığı için bir süre beklemiştim. Sonunda yanıma ulaştığında karşımdaki boş koridorda yan yana ilerliyorduk. Cezaevi müdürünün odasının önüne geldiğimizde bakışlarımız kısa süre de olsa birbirine değmişti. " Kısa bir görüşme yapacağım burada bekleyin Araf Bey"

konuşmamıza kadar yansıyan mesafe hiçbir mimiğini oynatmamıştı. Sadece kafasını aşağı yukarı sallayıp önümdeki kapı ile arasına bir kaç adım mesafe koymuştu. Kapıyı tıklatıp " gel" komutunu alınca siyah deri kapıyı aralayıp içeri geçtim. Kapıyı kapatacağım sıra buna engel olan el benimle beraber içeriye girmişti. Gözlerimi umarsızca devirip önüme geçip karşımdaki kadının elini sıkan Ukalaya boş boş bakmakla yetindim. 30 lu yaşlarının başında olan genç sarışın kadın üzerine giydiği siyah ceketin iki ucunu tutarken diğer elinide Araf a uzatmıştı.

-Hoşgeldiniz Araf bey lütfen şöyle buyrun . Eli ile önündeki koltukları işaret etmiş sonrada hemen arkasındaki bana elini uzatmıştı. Sıcak bir tebessümle elini sıkmış bende Arafın karşısındaki tekli koltuğa oturmuştum. "Sizde hoşgeldiniz Avukat hanım" kaşlarım hayretle havalanmış ve elini bırakmadan önce lens olduğu belli olan yeşilimsi gözlerini hedefime almıştım. " Leyla Alaska" diye de belirtmiştim .

Önündeki ahşap masaya ellerini yaslayıp gözündeki kemikli gözlükleri parmağının ucu ile düzeltmişti. "Ne içersiniz " masanın üzerindeki eli beyaz telefona uzandığında Arafın konuşmasını beklemeden söze girmiştim. " Meral hanım biran önce müvekkilim Gece ile görüşmek istiyorum. Kadın elindeki telefonu bırakmadan kafasını sallamış ve bir tuşa basıp karşı tarafın açmasını beklemişti.

" Geceyi odama getirin" demiş ve ardından telefonu kapatmıştı. Bacak bacak üzerine atmış ve parmaklarımı birbirine kenetlemiştim . Kapı tam odanın ortasındaydı. Araf ve meral hanım bir kaç konu hakkında konuşmuş sadece ufak tebessümlerle karşılık vermiştim.

Odanın kapısı tıklatıldığında gözlerim siyah deri kapıya kaydı. Açılan kapıdan önde iki gardiyan ve hemen arkasından simsiyah bir adam girmişti. Siyah kapşonlusunu kafasına çekmiş önünün fermuarını yarıya kadar indirmişti. Açık olan yerden teninin çıplaklığı göz önüne çıkıyordu.

GİRDAPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin