11

220 33 8
                                    


Asahi'nin garip ama bir o kadar da sıcak birisi olduğunu yeni fark ediyordum. Konuşurken de genelde sakindi ama ben çok hararetliydim.

Mesela o sessizlik severken ben müziği severdim, bağırmayı ya da zıplamayı severdim. O papatyaları severken ben çam ağaçlarını seviyordum ama bu zıtlık benim için bir sorun teşkil etmiyordu.

Onunla konuşurken ve şimdi kahve içerken gözlerimi ondan alamıyordum çünkü o konuştukça dünyadaki hiçbir şeyi duyamıyordum. Ne konuştuğumuz hakkında en ufak bir fikrim yoktu ama itiraz etmezdim.

"Dinliyor musun?" Asahi ellerini önümde sallayarak başımı hızla iki yana sallamama sebep olurken ona baktım. "Ne?"

"Sanat diyorum Yuri, sever misin?" Bıkkın bir şekilde az önce duymadığım sorusunu tekrar ederken dudaklarımı birbirine bastırdım. "Pek ilgimi çekmiyor."

"Yoksa gecenin bir köründe pizza yiyerek tanımadığın insanlara yazmak daha mı cazip?" Şakacı bir tavırla kaşlarını kaldırdı, konuşurken gülümsüyordu. Bir anlığına ağzımı açtım ama kahkaha atmasıyla ben de güldüm.

"Durumdan memnun değil misin yoksa? İstersen kalkıp gidebilirim." Asahi gülmeyi kesip önündeki acı kahveden büyük bir yudum aldı ve bana baktı.

"Elbette şikayetçi değilim ama normal bir şekilde tanışmayı tercih ederdim."

Arkadaşlarım büyük ihtimalle spor salonunda birbirlerini parçalarken bizim burada kahve keyfi yapmamız garip karşılanabilirdi ama hayır, onlar umurumda bile değildi. Ben sadece oturup saatler boyunca karşındaki çocuğu izlemek istiyordum.

Dediği şeye gülmek istedim ama yapmadım, öksürerek ayağa kalktım ve elimdeki bardağı havada tuttum. "Tamam, ilk defa tanışmış gibi yapalım. Şimdi ayağa kalk."

Masadan birkaç adım uzaklaştım ve başımı eğip yere baktım. Aynı anda yürümeye başladımda elimdeki soğumaya yüz tutmuş kahveyi 'yanlışlıkla' Asahi'nin üzerine dökmüş gibi yaptım. Kısacası çarpışmıştık. Ona baktığımda aşırı bir tepki vermemişti, hatta gülüyordu.

"Aaa, çok özür dilerim. Tamamen benim hatam." Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırarak eğildim ve özür dilerim. Asahi'nin kıkırdamasını duyuyordum.

"Demek öyle, o zaman kıyafetlerimin kuru yıkama parasını ödemelisin."

"Elbette, lütfen numaranızı verin." Masanın üzerindeki çantamdan tükenmez kalem çıkardım ve ona uzattım. Asahi güldü ve boşta kalan sol elimi kendine çekti. Bileğimin iç kısmına numarasını yazarken gülüyordu.

"Tamam, kabul. Daha normal."

"Pek bir eğlencesi kalmadı ama, geceleri seni uyandırmak eğlenceliydi." dedim bileğimi kendime çekerken. Asahi de gülerek başını salladı.

Tanrım, çok güzel gülüyordu.

Fazlaca.


BOY ≛ 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin