-Bölüm 4 'Buluşma'-

140 21 6
                                    

Multimedya Ada

-

Aynadaki görüntüme tekrar ve tekrar baktım.Gözlerim kızarmış, saçlarım kabarmış ve dağılmış bir vaziyetteydi.Gerçekten bu ben miydim?Dün akşam hiç uyuyamamış ve ağlamıştım.Sonucu ise karşımdaki görüntüydü.Kalbimdeki ağrı hiç gitmiyordu.Biri kalbimi çıkarsa iyi ederdi.Çünkü daya fazla dayanmak istemiyordum.Kendimden nefret ediyordum çünkü Poyraz'ı hala daha seviyordum.Ne yaparsa yapsın ondan asla vazgeçemiyordum.Her seferinde kalbim acısıda...

Banyoya gidip suyu açarak ılık suyun vücuduma temas etmesini sağladım.Ilık su biraz daha rahatlamama sebep olmuştu.Banyodan çıkıp bornozumu üzerime geçirerek odaya dolabın karşısına geçtim.

Evet bugün büyük gün ve ben berbat haldeyim.Şu anda içimdeki duyguları ayırt edemeyecek kadar yorgun ve kötüydüm.Dolaptan bordo renginde dar ve dizin bir karış üzerinde biten fakir kol elbisemi çıkarıp giyindim.Görüntüme dikkatlice baktım.Uzun bir zaman sonra elbise giyindiğim için garip hissettirmişti.Genelde Poyraz'ı takip ettiğim için rahat şeyler giyinmeyi tercih ederdim.Siyah platformlu ayakkabılarımı kutusundan çıkarıp giyindim.Bunlarla nasıl yürüyeceğim hakkında hiçbir fikrim yoktu.Saçlarıma da hafif bir şekil verdikten sonra abartılı olmayan makyajımı yaptım.Aslında makyaj yapmazdım fakat bu berbat halimle Poyraz'ı korkutmak istemiyordum.

Deri ceketimi ve çantamı alıp odadan çıktım.Merdivenlerden inerken salonda elinde telefonla dolaşan annem başını çevirerek bana baktı.Olduğu yerde donup kalarak gözlerini büyüttü.

"Bade?"

"Ben çıkıyorum anne." Diyerek evden çıktım.Zavallı kadın kızını yıllar sonra böyle görünce şaşırdı tabi.O değil de okuldakilerin bu halimi görünce ne diyeceklerini merak ediyorum.

-

Karşımda ağızları açık bir şekilde oturan Barış,Ilgaz ve Öykü'ye bakmamaya çalışıyordum.Daha fazla dayanamayarak "Of yeter bakmayın bana öyle."dedim.

Ilgaz masaya biraz daha yaklaşıp "Ço-çok güzel olmuşsun Bade."dedi.Kekeledi mi lan bu?Tövbe tövbe.

"Teşekkür ederim Ilgazcığım."

Ada elindeki telefonunu masaya bırakıp kulağıma doğru fısıldadı.

"Yağız Poyraz'ı ikna etmiş."

Bir anda üzerimdeki yorgunluk gitti ve yerini telaş aldı.Ne yapacağımı ve ne diyeceğimi bilmiyordum.Elime baktığımda titrediğimi fark ettim.Heyecanlanmam normaldi fakat saniyeler geçtikçe aşırı derecede artan heyecanım ve titremem normal gözükmüyordu.Şu anda böyleysem onun yanında ölürdüm herhalde.

"Gidelim mi?"

Bakışlarımı konuşan Ada'ya doğru çevirerek kafamı iki yana salladım.Neredeyse yarım saatten beri kantinde oturuyorduk.

"Ben WC ye gidip geleyim öyle gideriz."dedim.Ada kasını onaylayarak salladı.

Ayağa kalkarak yavaş adımlarla yürümeye başladım.Amacım ne gerçekten bilmiyordum.Duvara yaslanmış bir biçimde duran Can'ı görünce hiç aldırmadan adımlarımı hızlandırdım.Can beni fark edecek ki adımı söyleyerek peşimden geldi.İçimden ona karşı ne kadar küfür varsa saydırmaya başladım.Kendimle zor uğraşıyorum şimdi onunla mı uğraşacaktım.Acaba 'kışt' desem gider miydi?Ne diyorum ben ya?

Can kolumu tutunca "Pis sapık bırak kolumu!"dedim.Evet sapık dedim.Neden sapık dediğimi bende bilmiyordum.Hiçbir şey bilmiyordum.

"Sapık mı?"

"Pardon ya sen kolumu öyle tutunca şey oldu.Of boşver.Niye durdurdun beni?"

"Sadece çok güzel olmuşsun diyecektim." Bir şey söylemek için tekrar ağzını açtı fakat bir şey söylemedi.

Aşkın HafızasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin