21-MARCUS NE HALDEYDİ?

2.2K 111 6
                                    

İki kadının savaşı, iki devletin savaşından daha tehlikelidir.

Sadece gitmiş olsaydı onu affedebilirdim- ama gelmedi de!
Aklımdan bir saniye bile çıkmak bilmeyen bir kadının yüzü, gelecek hayalleri ve gerisin geri köpeği olduğu yere dönen bir adama bakıyordum aynaya.Ben ona iliklerime kadar aşıkken,  onu o halde uzun ağaçların arasındaki ıssız yolda nasıl bıraktığımı da hatırlıyordum. İndiğim otorite binasında iki gücün önünde ellerimi bağlamış çaresizce bekleyişimi görüyorum şimdi de. Zaman ne acımasız. Başarılı olmam için gönderildiğim yerden, başarılı olduğum için geri getirilmem kabul edilebilir miydi? Kral Baf, ellerini görkemli tahtının iki kenarından çekerek yaklaş işareti yaptığında bende çenemi yukarı doğru çevirdim.

Baf:
-Yaklaş köle Marcus, dediğinde çene kaslarımı sıkarak iki üç adım daha atıp selamlama hareketimi uzun süre sonra tekrarladım. Elini çenesinin altına koyarak, "Bize ihanet ettin oğlum. Denek insan ile duygusal bir bağ kurdun", cümlesini sarf etti bir anda. Hala sakalını kaşıyordu bir yandan."Bunun elbet bir cezası olmalı. Önce şu dava için ne yapılabilir ona bakalım."
Sağ üst köşede bulunan ekranda duran Liya'ya bakıyordu acır gözlerle. Öylece uzanıyordu bembeyaz sedyede.Göz altları mosmor ve teni hala bembeyazdı.Beni oraya göndermelerini o kadar istiyordum ki.Geri dönmeyi o kadar istiyordum ki. Artık ipler iyice kopmuştu farkındaydım fakat bu zihnimi meşgul etmeyi bırakacağım anlamına gelmiyordu. Tekrar sesini düzeltti ve:
-Keşif için bu kızı görevlendirdiğimiz zaman düşünüyordum ki sen bu işi yaparsın ve bizim çağımızı yükseltmek için bize en büyük yardımcı olursun Marcus. Lakin görüyorum ki artık senin yerine başka birisini oyuna sokmak zorundayım.Oyundan kozu çekiyorum ve maçayı bırakıp bu güzel kızımızın rest mi pas mi diyeceğini heyecanla bekliyorum, dediğinde elini birbirine vurarak,  SAVAŞ  diye bağırdı.Ne olduğunu anladığımda ise bu oyuna başladığım güne lanet ettim.
                             ***

"Ne oldu? Sonuç ne? Dönüyor musun?" Hızla yerinden kalkıp bana doğru yaklaşan Lera, nefes nefese hala soru sormaya devam ederken elimdeki damgaya bakarak bir yol düşünmeye başladım.Dünyaya nasıl gider ve engel olurdum. Şuan tek düşüncem buydu.
"Lera, kafam dolu biraz.Şuan

ANKSİYETİK-Düzenleniyor-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin