Ayy tekrardan selamlar herkeseee, yine bölüm atmaya geldimm. Oy atmayi unutmayın, iyi okumalarr. <3
✷✷✷✷✷✷✷✷✷✷✷✷✷✷✷✷✷✷✷✷✷✷✷
Akşam yemeği bitmişti. Herkes odalarına yavaş yavaş çekilirken yemekhanede birkaç kişi kaldığı ortamdaki sessizlikten bile anlaşılıyordu.
Vera da bu sessizlikten ve masanın büyüklüğünden yararlanmış olacak ki tüm ödevlerini masaya sermiş, tüy kalemi ile parşömenini dolduruyordu.
"Vera."
"Of ne var. Ödev yapıyorum." Diyerek sinirli biçimde arkasına dönen Vera çatık kaşlarla ikizlere bakıyordu.
"Sen ne kadar hırçın, sinirlisin ya aaaa."
"Kızım olmaz böyle kendine gel." diyerek Vera'nın kaşlarının ortasına parmak basarak düzeltti"Yapma öyle bak yaşlanınca çok kırışır kelebeğim."
Birkaç santim gerileyen Vera sessizliğini bozup konuştu.
"Of tamam.."
Ardından kendini durduramıp tekrar konuştu.
"Ee adını bilmiyorum senin ben hala.""Ha, ne?"
Fred,Vera'nın kıkırdaması ile kendine geldi."Arkadaş olmak istemiyor musun şapşal.. ismini bilmiyorum henüz."
"Fred buda ikizim George."
"Yani ayıramazsan bizi eğer."Vera; "Dışarıdan bakılınca ikinizi ayırmayacak kadar aptal bir insan gibi mi gözüküyorum?" Diyerek ters cevaplar vermeye tekrar başlamıştı.
"Kızım sen her şeyi bu kadar yanlış anlarsan bizim işimiz zor."
Vera tüy kalemini masaya bıraktı ve Fred'e doğru döndü. "Canım benim sen niye sürekli beni rahatsız edip duruyorsun?"
İkizine bir hışımla döndü Fred. Döndüğü gibi kolunu tutup oradan uzaklaştırdı. Arkasında kalan Vera'yı heyecandan unutmuştu sanırım.
"Fred nereye gidiyoruz kızı bıraktın orda."
"Canım dedi."
"Ne."
"Canım dedi bana duymadın m"
"O herkese canım diyor?"
"Ama banada dedi."
"Fred... kendine gelmen lazım biliyorsun değil mi?"
"Kendimdeyim zaten."
"Ondan kızı bıraktın dimi, andaval."
"Ne... Lan Vera'yı unuttum."
"Amip."
Koşarak büyük salona girdi Fred. Vera gitmiş mi diye etrafa göz gezdirdi. Tekrar yerinde gördükten sonra yanına ilerledi.
"Ben seni unuttum gittim bir anda."
"Sus salak denir mi öyle." diye çıkışan ikizine döndü Fred.
"Ay." Diyerek ağzını kapattı. Vera kıkırdadı.
"Ben.. gidiyim o zaman rahatsız etmek istemem daha seni." Dedi utançla.
"Görüşürüz."
Ensesini tutarak ikiziyle birlikte yemekhaneden ayrıldı.Akşam saat geç saatlere yaklaşmıştı. Ayrıca yasak saatinin başlamasına 1 saatten az vardı. Vera artık üşengeçliğini bırakıp ortak salona doğru yavaş adımlarla yürüyordu.
"Vera."
Duyduğu tanıdık sesle arkasına gülümseyerek döndü."Efendim Luna'cım"
"Şey rahatsız etmek istemem."
"Etmiyorsun zaten canım."
"Süper o zaman.. şey diyecektim ben.. uyuyamadım da bir tek seni bulabildim bu saatte."
"Söyle canım." Dedi yumuşak bı tavırla Vera
"Astronomi kulesine çıkıp sohbet edelim mi diye soracaktım."
"Olur canım benimle ortak salonun önüne kadar gelirsen çantamı bırakıp üzerime birşeyler giyip gelirim.. 5 dakikacık."
Yavaş yavaş ilerlerken Luna Vera'ya Yasak ormanda bulunan canlılar hakkında bilgi veriyor. Onlara nasıl yaklaşması gerektiğini anlatıyordu.
"Luna'cım sen burda bekle 5 dakikaya gelicem."
"Tamam."
Ortak salona girer girmez şöminenin başında oyun oynayan Harry, Fred ve Georgeye takıldı gözü.
"Uyumadınız mı hala?"
"Uyku tutmadı." Diye cevap verdi Harry.
"Dimi benide... Neyse ben çıkıcam birazdan. Harry çantamı kızlar yurdunun merdivenlerine bırakır mısın?Yukarı taşımaya çok üşendim şuan." Diyerek hızlıca yukarı çıktı Vera.
"Ne o baka kaldın arkasından." Diye dalga geçti Harry, Fred ile.
"Ne.. şey hiç ya öyle, devam edin hadi." Diyerek oyuna döndürdü Harry'i.
6, 7 dakika sonra Vera indi aşağıya. İyi geceler dileyerek çıktı ortak salondan.
"Lunaa, geldim" dedi gülümseyerek.
"Süper.. gel gidelim."
✿✿✿✿✿✿✿✿✿✿✿✿✿✿✿✿✿✿✿✿✿✿✿
Astronomi kulesinde gece geç saate kadar sohbet ettiler.
"Yasak orman hakkında bilmediğimiz ne çok şey varmış meğer."
"Dimi" diyerek cevap verdi Luna.
"Büyülüyor insanı." dedi sakin tavırla.Vera onun aksine oldukça heyecanlıydı.
Yerinde duramıyor ileri geri yürüyerek bazen zıplayarak hatta etrafında dönerek Luna'yı dinliyordu."Vera.."
"Efendim canım."
"Çok hiperaktifsin." Dedi Luna kıkırdayarak."Off dimi durmam lazım." Dedi Luna'nın yanına otururken.
Birkaç saniye sessizlik oluştu. Sessizliği bölen adım sesleriydi.
"Kızlar."
"Gece geç oldu profesörler ve Flitch sizi görürse sorun olur." Dedi Cho.
"Saat baya geç olmuş. Gidelim istersen." Diye bir teklifte bulundu Luna.
"Benim için sorun değil binamın puanlarını tek ben indirdiğim için.. alıştılar artık."
"Ama senin için sorun olursa gidelim." Diye ekledi.
"Bilmem.. olur sanırım." Diye cevapladı Luna.
"Neyse.. gel gidelim."Kızlar yavaş yavaş kaleye doğru yürürken sohbet ediyorlardı.
"Eee Vera. Nasılsın." Diye sordu Cho.
Cho'nun samimiyetine pek inanmayan Vera
"İdare eder.. Sen" dedi soğuk bir tavırla.
"Bilmem iyiyim sanırım."Vera sadece kafa sallamak ile yetindi.
Vera ,"Neyse kızlar ben gidiyorum." Diyerek hızlıca ayrıldı Cho ve Luna'nın yanından.
Vera Cho'a eski nedenlerden sinirlenmiş olucak ki hızlıca ortak salona daldı.
"Siz hala uyumadınız mı?"
"Uyumamız mı gerekli." Diyerek kendine göre ters olmayan ama Vera'yı daha da sinirlendirecek bir cümleyle.
"Aptal, birdaha birşey soranı varya." Diyerek cevapladı
Sessizce küfürler mırıldanarak çantasını bıraktığı yerden aldı ve kızlar yurduna doğru çıkmaya başladı.
"Ne yaptım şimdi." Diyerek seslendi Harry.
"Şştt Harry tamam kes kırıcam kalbini. Alt tarafı bir şey sordum hemen tersledin." Diyerek yoluna devam etti.
"Mal mısın Harry?" Dedi George.
"Off boşverin geç oldu zaten bizde çıkalım hadi." Dedi Harry.
✷✷✷✷✷✷✷✷✷✷✷✷✷✷✷✷✷✷✷✷✷✷✷
Ayy çok boş bölüm oldu ama hikaye yeni yeni başlıyorr. Gitmeden oy verirseniz çok sevinirim. 💕
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kırmızı ipler mezarlığı / Fred Weasley
FanfictionFred: "Başka bir evrende tanışalım kelebeğim.." Fred'in.., ilk aşkınının son sözleri olduğunu biliyordu. Bunu sadece Vera değil Fred de biliyordu ve o acımasız hüzün onların birbirinin bileklerine bağlı kırmızı ipleri daha çok sıkıyor daha çok birbi...