Selam çiçeklerimmm, uzun zaman sonra ben geldim. Bölüme geçmeden önce medyada ki şarkıyı açarsanız çok çok iyi olur. Oy vermeyi unutmayın iyi okumalarr.
✿✿✿✿✿✿✿✿✿✿✿✿✿✿✿✿✿✿✿✿✿✿✿
"Freddie" dedi sessizce ikizi George.
"Evet?"
"Vera'yı takip edelim"
"Anlamadım George."
"Ahh aptal mısın nesini anlamadın. Takip edelim diyorum seninkini." Dedi bıkkın bir sesle George.
Yaklaşık 50 dakika sonra Cedric ve Vera seraların önünden geçip hogsmeade'e varmışlardı.
Fred ve George'de 10 dakika sonra içeri girdiler. Vera bunun bir tesadüf olduğunu düşünüyordu. Cedric ise Fred'in Vera'yı sevdiğini zaten önceden de biliyordu.
Cedric, Fred'i her ne kadar sevmese de eğer ateş kadehi yarışmasında ona birşey olursa Vera'ı gözü kapalı emanet edebiliceği tek kişinin Fred olduğuna emindi.
"Hey 2 saattir sana sesleniyorum Cedric. Neye daldın öyle."
"Hiç, hiç bir şeye. Sadece bende korkuyorum." Dedi Cedric titreyen ses tonuyla.
"Ah Cedric katılmasan olmaz mı. Sana birşey olmasını istemiyorum. Eğer.."
Vera yutkundu ve titreyen sesiyle devam etti.
"Kaybederim. Sadece seni değil, kendimi de, anılarımızı da gülüşümü de."
"Vera" diyerek araya girdi Cedric.
Ancak Vera onu dinlemeden devam etti.
"Sen benim herşeyimsin. Hayatımın ortasında olan tek kişisin. Yarınım yokmuş gibi seviyorum seni. Sana birşey olmasının düşüncesi bile gözlerimi doldurmaya, yutkunamama neden oluyor. Ne Cho ne de ben toparlanamayız."
Vera'nın dolu gözlerinden yaşlar süzülmeye başladığında Cedric'de dayanamadı.
"Güzel kızım, miniciğim yapma böyle seçiliceğim bile belli değil. Lütfen yapma böyle."
"Hogwartsa dönmek ister misin." Dedi sakin bir sesle Cedric.
"Olur."
İkili hızlıca kaymak biralarını bitirdiler ve Hogwartsın yolunu tuttular.
Vera ağlamaktan yorgun düşmüş olucak ki odasına çıkıcağını söyleyip gitmişti. Akşam yemeği saati geldiğinde Cedric Ginny'den Vera'yı uyandırmasını rica etti, cok geçmeden Vera gözükmüştü.
"Günaydın tatlım." Dedi Vera gülümseyerek.
İkili yemek saati geldiği için büyük salona indiler. Oturduktan sonra 10 dakika kadar erken geldiklerini farkettiler. Salonda sadece bir kaç gryffindor'lu vardı. Tabiki Fred ve George de buna dahildi.
"George, bugün Vera ağlayınca içim cok garip oldu.
"Sen..."
"Ben.."
"Vera'ya aşıksın." Dedi sakin bir tavırla George.
"Off bilemiyorum."
"Daha once böyle hissettin mi?" Dedi George kafasını ikizine döndürürken.
"Hayır." Dedi net bir şekilde Fred.
"Yaşam gibi, ölmek gibi bir kere gelir aşk. Herkese bir kere." Fred gözlerini çantasını karıştıran sevdiceğine döndürdü.
Vera elinde ki üzerinde bol bol rozetler olan bez çantadan bir defter çıkarttı. Bir sayfasını açıp Cedrice uzattı.
"Ah merlin bu harika." Dedi Cedric.
Vera ona kalem uzattı.
"Benim için portrenin altına bir şeyler yazmanı istiyorum. Benim hakkımda düşündüğün her şey, istersen arka sayfaya da geçebilirsin."
5, 6 dakika sonra Cedric Vera'ya eskiz defterini uzattı. Vera okumadan defteri çantasına attı.
"Sana birşey olursa bana senden kalan tek hatıra olsun." Dedi Vera.
Kurduğu cümle ağır gelmiş olucak ki yutkundu ve kafasını masaya gömdü. Cedric'te elini Vera'nın saçlarına uzattı, güven verircesine okşadı.
✿✿✿✿✿✿✿✿✿✿✿✿✿✿✿✿✿✿✿✿✿✿✿
Tatlışlarımm biliyorum kısa oldu ama şimdilik idare edinn. Up uzun ve aksiyon dolu bölümler yakındaaa. Oy vermeyi unutmayınn.💕
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kırmızı ipler mezarlığı / Fred Weasley
FanfictionFred: "Başka bir evrende tanışalım kelebeğim.." Fred'in.., ilk aşkınının son sözleri olduğunu biliyordu. Bunu sadece Vera değil Fred de biliyordu ve o acımasız hüzün onların birbirinin bileklerine bağlı kırmızı ipleri daha çok sıkıyor daha çok birbi...