Adım Utku 20 yaşındayım İzmir doğumluyum fakat 10 yaşımdayken yani yaklaşık on yıl önce İstanbul a taşındık klasik sebep babamın işi yüzünden..
Kendimi tarif etmem gerekirse öncelikle aşırı öfkeliyimdir olur olmadık herşeye sinirlenirim kızarım bağırırım çağırırım ama saman alevi misaliyimdir hemen sönerim sonrasında da pişmanlık duyarım sert göründüğüme bakmayın kalbim tam tersine..
Bu güne kadar hep serserilik yaptım okuldan nefret ederim ve sürekli devamsızlık yapardım babamdan bu yüzden çok dayak yemişliğim vardır , annemi hiç tanımadım kokusunu hiç hatırlamıyorum sevgisine şefkatine ihtiyacım olduğu yıllarda babamın beni zincirle dövmesiyle büyüdüm ben o yüzden çok acımasız oldum..
Duygusuz, kalpsiz, ruhsuz, yaşamak nedir bilmez biri oldum.. Neden ? Gözünü para hırsı bürümüş evlat sevgisi nedir bilmeyen bi baba yüzünden !
Liseden sonra okumaya devam etmedim o, yani babam ne kadar zorlasa da etmedim şimdi şirkette onunla birlikte çalışıyorum..
Aklı sıra beni yıldırıp okumamı sağlamaya çalışıyo ama başaramayacağını görecek inadımı kimse yenemez.
Bir de kız kardeşim var adı Simge 15 yaşında liseye yeni başladı ben ona hem abilik hem de babalık yapıyorum malum bizde baba da yok sayılır. Kardeşim herşeyden değelidir benim için onun kılına zarar gelse zarar vereni tekrar çıktığı deliğe sokarım..
Bu sene okul başlangıcında lavuğun birisi sarkıntılık etmiş ona neler yaptığımdan bahsedeyim sizlere.
Yağmurlu bi gündü okul çıkışına gittim şöföre arabayı kenara çekmesini söyleyip beklemeye başladık çıkış zili çalmak üzereydi Simge den biliyorum ben getirip götürürüm çünkü.
Saat tam 16.00 da zil çaldı bu çocuk da habersizce okuldan çıkıp yürüyodu. Tam arabanın yanından geçerken kapıyı açmamla arabaya sokmam bir oldu neye uğradığını şaşırdı.
Şöföre bas gaza dedim ve son sürat ormanlığa doğru ilerlemeye başladık.
- Siz kimsiniz benden ne istiyosunuz abi bırakın gidiyim.
- Kapat çeneni sesini çıkarma işim var senle.
- Ne işi abi sizi tanımam etmem kimsenin de etlisine sütlüsüne karışmam kendi halimde biriyimdir nolur bırakın.
- Lan it ! Kimsenin etlisine sütlüsüne karışmam diyosun geçen gün kız kardeşimi kenarda sıkıştırıp ellemeye kalkmışsın amına koyduğumun çocuğu.
- Ne kızı ne sıkıştırması abi yok öyle bişey valla ben bişey yapmadım.
- Kes lan sesini sabret az kaldı.
Yalan söyleyip masum rolüne yatması beni iyice çileden çıkarttı gözüm döndü resmen. Şöför 'geldik efendim' diyince kapıyı açıp bi tekme de aşağı attım piçi ardından bende indim.
Üzerine çullanıp var gücümle yumruukları yüzüne geçirmeye başladım ağzı burnu kan oldu ama bu daha başlangıçtı.
- Kenan arabanın arkasından malzemeleri getir çabuk.
- Hemen efendim.
Şöför almaya gidince bu şerefsiz de bana acıyan gözlerle bakıyordu ama kurtuluşu yoktu ölmek için yalvaracaktı. İp neşter beyzbol sopası kelebek asit ve kerpeteni de arabadan alıp geldi kenan.
Saçlarından tutup ağaca yasladım sıkıca bağladım. Ardından beyzbol sopasını elime alıp bacaklarına doğru var gücümle vurmaya başladım yalvarıyor haykırıyordu ama dünya umrumda değildi kemik sesleri geliyor ben hala durmuyodum.
- Aslanım kime bulaştığın hakkında en ufak bir fikrin yok.
- Abi yalvarırım ben ettim sen etme bağışla köpeğin olayım.
- Kes lan şerefsiz bağışlamak Allah a mahsustur..
diyip sopayı ağzına geçirdim bi kaç dişi fırladı. Ama öfkem dinmedi neşteri elime alıp göğsünde derin kesikler açmaya başladım sesi iyice çıkmamaya başladı acıya dayanamıyordu o kesiklere bir de asit döktüm derisi adeta sıyrıldı !
Daha bitmedii.
Kerpetenle tırnakları tek tek sökmeye başladım o çoktan bayılmıştı. Şerefsiz Utku Vardar ın kız kardeşi lan o benim gülüm prensesim lan sen bu pis ellerini nasıl ona uzatabilirsin köpek ! Kendime hakim olamıyordum öldüreceğimi sandım bi an ama kendime mani olmaya çalıştım.
Sıla için aşkım hayatımın anlamı için çünkü onu tanıdığım o sabah ben artık eski ben olmadığımı farkettim. Tamam öfkelerim hala var ama acımasız duygusuz ruhsuz biri değildim beni tamamlamıştı adeta. İlk görüşte aşkı hatta aşkın nasıl bi şey olduğunu yaşattı resmen çünkü onu tanıyınca anladım ben gerçek aşkın nasıl bişey olduğunu..
Konumuza dönelim şimdi.
Tırnaklarının hepsini söktükten sonra bu lavuğu bi hastenin önüne bırakıp kaçıcam katil olamam. Yüzüne bi kova su döküp kendine gelmesi sağladım hayvan gibi bağırıyordu asit öyle bi yaktı ki göğüs kafesi açıldı adeta ama bu onu adam eder piçlik yapmak neymiş öğrensin ! Kelebeği Kenan ın elinden alıp itin ağzını açtım ve hart diye üst damağına tüm gücümle soktum.
Ardından ağaçtan söküp bagaja attık bi hastanenin önüne bırakıp yola devam ettim.
Ben böyleyim benim değerlime zarar vereni asla ama asla affetmem.
Kalbime sahip olan kadınıma hele ki ona bişey olsa bu yaptıklarım yapacaklarımın yanında deve de kulak kalır ona zarar gelirse ölürüm ben :(
Anne sevgisinden yoksun baba sevgisi ise hiç görmeyen bi çocuktum ama şimdi kalbimin attığını nefes aldığımı hissediyorum her bir zerrem yaşam buldu onunla ve ilk fırsatta evlenme teklifi edicem ne olursa olsun Sıla benim olmalı..
İlerleyen bölümler de beni daha iyi tanıyacaksınız bu sadece bir fragman...
Bu bölüm biraz kısa oldu kusura bakmayın ama diğer bölüm fazlasıyla aksiyonlu ve uzun olucak emin olun. 6. Bölüme 8. Bölümden devam edicem bu bölümde utku dan bahsetmek istedim o yüzden kısa oldu ama oylamalar çok az bu gidişle hikayeye devam etmicem. Şimdiden teşekkürler okuduğunuz için.