Yazasım tutmuş gelin la
***
Geç kaldın, evlat.
Silahlar ve kötü adamlar asla beklemez.
John sandalyeden kalkmak için hamle yaptığında karnında hissettiği acıyla yere yığılmıştı.
Sorun yok.
Nefes alamıyor, başı dönüyordu. Hiçbir şey duymuyordu artık. Gördüğü tek şey Sherlock'un üstüne eğilmiş korku dolu yüzü, hissettiği tek şey karnına bastırılan ellerdi.
Gözleri kapanmaya başlarken bir damla göz yaşı hissetti John yüzünde.
"Baba?" Gözlerini açtı.
"John! Benimle kal! Yalvarırım.."
Gözleri kapanırken kendisi de ağlıyordu.
Sana geliyorum babacığım.
*
Sherlock John'un kurumaya başlayan kanıyla kaplı zemine bakıyordu.
Seni yeni kazanmışken kaybediyorum.
Hepsi benim hatam.
Anlamalıydım. Nasıl bu kadar aptal olabildim?
Tek arkadaşımı böyle bir tehlikeye nasıl atarım?
Bana çaresizce bakan gözlerini, yerde öylece yatan kanlı bedenini aklımdan çıkarabilir miyim bir daha?
Lütfen John, lütfen yaşa.
Benim için yaşa.
"Sherlock burda öylece oturmak zorunda değilsin."
"Sus, Mycroft."
Sherlock burnunu çekti. Abisinin onun için endişelendiğinin farkındaydı. Her ne kadar belli etmese de kardeşi yerine ev arkadaşının vurulduğunu gördüğünde sevinmişti.
Bu Sherlock'un sinirlerini bozuyordu.
Ben olmalıydım.
Eğer sana bir şey olursa...
Hayır. Bunu bilerek yaşayamam.
Ölümüne sebep olduğumu bilerek yaşayamam.
Buna yaşamak değil, sadece cehennem azabı denebilir.
Olay yeri inceleme ekipleri gideli yarım saat olmuştu.
Artık anlıyorum John.
Bunca zaman dalga geçtiğim insan hislerini artık o kadar iyi anlıyorum ki kendimden utanıyorum.
Etrafımda olan en ufak bir hareket, ses beni rahatsız ediyor.
Onlar yerine sen olmalısın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
You Keep Me Right // Teenlock
Fanfiction"John ben saçma sapan bir adamım. Sadece senin arkadaşlığının sıcaklığı ve azmiyle ayakta duruyorum." Peki Sherlock ve John lisede tanışsaydı ne olurdu?