#PartTen

3.7K 92 2
                                    

Gözlerimi aralarken bir yandan doğrulmaya çalıştım ama sırtımdan tüm vücuduma yayılan sancı buna engel oldu. Nerde olduğumu anlamaya çalışırken gözlerimi iyice açıp etrafa baktım.

Hastane.

Tanrım, dakikalar geçtikçe olanları hatırladım. Tam o sırada odanın kapısı açıldı ve içeri giren şahısla birlikte geçirdiğim şok ikiye katlandı.

Annem.

Evet , işte simsiyah saçları ve yemyeşil gözleriyle karşımdaydı. Uzun zamandır onu görmemiştim. Saçlarını at kuyruğu yapmış , hafif makyajla duruyordu. Tanrım, bu hastane ortamında bile bakımlı kalmayı ihmal etmiyor.

"Bebeğim , uyandın mı? Ah Tanrım beni çok korkuttun"

Anneme iğrenir gibi bakıp saçlarımı okşayan ellerini ittim.

"Bana kamyon çarpmadı anne, sadece Sırtıma vurdular o kadar. "

Ona anne derken "anne" kelimesinin yüzüne hiç yakışmadığını fark ettim.

Annem alttan alttan gülerek yaklaştı.

"Sana değil ama Edward'a kamyon çarpmış olabilir. "

Edward mı ?

"Anlamadım ?"

Sorar gibi baktığımda annem gülmeyi kesip açıkladı.

"Edward sana saldıran sarhoş pislikleri biraz pataklamış ama 4 kişiyi doğal olarak aynı anda dövemedigi için sağlam bir dayak yemiş "

Bana doğru eğilip ses tonunu kıstı ve Alaycı bir ifadeyle gözlerime baktı.

"Tabii o anda seni nasıl bulmuş , daha da önemlisi neden seni korumuş bilemiyorum tatlım. Edward yan odada , istersen yanına gidip teşekkür edebilirsin. Sanırım o olmasaydı şu an kaçırılmış olabilirdin."

Duyduklarım karşısında tekrar tekrar şok olurken güçlükle doğrulup odadan çıktım. Yan tarafımdaki odanın camından içerisine baktım.

Edward ölü gibi yatıyordu.

İçimdeki duygu karışımından dolayı gözlerim yanmaya başlamıştı bile.

Korku, minnet ve suçluluk duygusu içimi yakıyordu. En önemlisi de AŞK..

Edward'a aşık olduğumu bir kez daha anladım.

Gözlerimden akan yaşları aldırmadan kapıyı açıp içeri girdim.

Dudağı patlamış , burnu kanamıştı. Yüzündeki sayısız morluk ve kan lekesi korkunçtu.

Edward'ın yattığı yerin yanına , tam belinin hizasındaki boşluğa oturdum.

Yüzünü incelerken Edward'ın üzerindeki örtünün altından gözüken sargıyı gördüm.

Korkuyla örtüyu hafifçe açtım ve gördüklerimle birlikte kilitledim.

Göbek deliginin birkaç santim üstünde başlayan sargı göğüslerinin altına kadar uzanıyordu. Sargının sol tarafındaki kan benim donup kalmama sebep oldu.

Ya ona birsey olursa?

Dehşete kapılmış bir şekilde odadan çıktım ve gözyaşları içerisinde odama döndüm.

Odamdaki koltuğa yayılmış olan annem sinirlerimin daha çok gerilmesine sebep oldu.

"Noldu ! Edward'a noldu?! Vuruldu mu ? Ona birşey olucak mı konuşsana !"

Annem korkuyla toparlanıp ayağa kalktı.

"Bak sakin ol , yorulmaman gerek tatlım. Ona birşey olmayacak. Sadece bıçaklanmış ve yara çok derin değil. Iyileşmesi zaman alacak. "

Duyduklarım beni çok rahatlatmasada içimdeki korkuyu atmama yardımcı oldu.

Tekrar odadan çıkıp Edward'ın odasına girdim ve az önce oturduğum yere oturdum.

Gözyaşları içerisinde kafamı geriye atıp sakinlesmeye çalıştım.

Biliyorum çok kısa bir bölüm ama oy ve yorumlarınıza ihtiyacım var.

Tenimdeki İzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin