⊰1⊱

1.3K 68 38
                                    

  Güneş neredeyse batıyor. Yaydığı turuncu renk insanı rahatlatıyor ve huzur veriyor. Ne kadar da güzel.

  Hanma bir kafede çete toplantısı sonrası kafasını dinliyordu. Sıcak latte.

Okul çıkışı. Ne kadar çok öğrenci var. Bir birleriyle bağıra bağıra konuşan kız grupları, yeni çıkan manga hakkında konuşan küçük otakular, çocuklarını almaya giden ebeveynler. Bir sürü sıradan insan. Sadece pencereden izlediği rahatlatıcı bir proğram. Dünyada ortalama 60 yıl ömrü olan yüzlerce hayat, her biri birbiriyle bir şekilde bağlantılı. Bunlara rağmen yarın yüzlerini bile hatırlamayacağı kişiler. Bir avuç sıradan insan. "Sıkıcı."

Tanrı yanılıyorsun dercesine o yola "onu" düşürdü. Sıradan insanların arasında parlayan bir kız vardı. Tel tel savrulan saçları, parlayan gözleri, uzun kirpikleri. Mütevazi sakin bakışı. İyi giyinimli. Hafif altında ne yattığı belli olmayan, gülümsemesi hayran bırakan güzel bir genç kız. O yüz yarın unutabileceği bir yüz değil. Bu kesindi.

Ama bu kimin umrunda ki sadece 15 saniye görebileceği bir kız. Başını çevirdi. Kahvesinden bir yudum daha aldı.

Tanrı bir kez daha yanıldığını gösterdi. Kızı bir grup genç tam da Hanma'nın oturduğu yerin pencresinin önünde sıkıştırıp onu bir yerlere davet etmeye çalışıyordu. 1-2-3. Sabrının taşması için yeterli bir süre. Gürültüden rahatsız oldu. "Ha-ha ben mi?- Hadi ama burada bir sürü güzel kız var. Onlarla deneyin şansınızı eminim kabul ederler - ...beyler üzgünüm ama eve gitmem gerek."
Kızdan yaşça çok daha büyük çocuklar.  En büyüğü 25 diğerleri 20 küsür gösteriyor. Büyük görünüşlü genç kızın omzunu tutup gitmesini engelledi. "Bayım genç bir kıza fazla sert dokunmuyor musunuz? Bırakın." Adam dinlemedi ve gevezelik yapmaya devam etti. Hanma yanlarına varmıştı tam olaya müdehale edecekken bir ses yükseldi. Kız adama ansızın sağlam bir tekme atmıştı. Bacağına ya da kasıklarına atılan çelimsiz bir kız tekmesi değil. Tam kafasına. O ana kadar gizlediği tüm dişleri büyük bir gülümsemenin sayesinde gözüktü. Bu gülüş Hanma'nın duraksamasına sebep oldu. Kafenin camına savuracak kadar sert. Adam cama cam Hanma'nın oturduğu masaya kahve koltuğa. Gencin arkadaşları kızın vahşiliğine karşılık verecekti lakin başta Hanma'nın oraya gelmesi ve diğer insanların dikkatlerini çekmesi onları bağladı. Herkesin içinde bir kadına el kadırmak. Yavşaklardı ama aptal değillerdi. Arkadaşlarını yerden alıp uzaklaştılar.

"Ah~ olamaz camı çatlatmışım. Kimse gördü mü acaba!" Sağ sola bakarken masaya gözü takıldı. Hanma'ya baktı "Kahveni döktüğüm için özür dilerim!" 90° açı sanki rukuya gidiyor bu kadar abartmaya gerek yok. Hanma hala kızın görünüşüne rağmen attığı tekmenin verdiği şaşkınlığı hafif taşıyordu. Kızın özürüyle kendine geldi "Sorun değil. Daha fazla amcıyla karşılaşmadan eve git." Kız başını kaldırdı yüzünde büyük bir gülümseme "Üstünü giymediğin için farkedememiştim ama bu pantolon bizim okulun forması! Telafi edeceğim sonuçta aynı okuldayız okul arkadaşlığından arkadaş sayılırız değil mi! Lafı olmaz." "Gerek yok." Kız daha fazla dinlemeden içeri girdi ve masaya oturdu. Hanma "Çabalamanın manası yok bu kız sülük." Diye geçirdi. Hizmetli koltukla ilgilenip onları başka bir masaya gönderdi. Kız menüye düşünceli düşünceli bakıyordu. "Hmm..." enerjik ruh halini bırakıp menüye tüm odağını vermişti. Ona rağmen konuşmaya devam ediyordu. "Benden çok daha büyük gözüküyorsun Senpai. 3. sınıf mısın? 4. sınıfım dersen şaşırmam." Dedi. "2. sınıfım." "Ah~ öyle mi?" Tepki veremeyecek kadar odaklanmış. Birden menüyü kapatıp garsona seslendi. "Afedersiniz! Biri latte iki kahve ve ıslak kek lütfen." Cidden sipariş adabını biliyordu.

Kahvesini içerken kek tabağını ortaya doğru yavaşça ittirdi. Açıkçası Hanma'nın da canı çekmişti. Hanma lattesini içerken kız birden "Az-ra-il." Dedi. Hanma bu tarz bir kızın, isminin geçtiği sokaklardan geçmiş olacağını hiç düşünmemişti. "Ha- biliyor musun?" "Ha-ha tabiki biliyorum. Bu dövmeli eller hakkında çok söylenti var~" Biraz daha yumuşak bir sesle "Kim bilmez ki? Bu ismi... Hanma Shuji." diye ekledi. Hanma eliyle ensesini kaşıdı "Neyse ne kahvem bitti ben kalkıyorum."
"Ben de Y/n unutmassın değil mi?" "..." "Tanıştığımıza memnun oldum Hanma!" Hanma uzaklaştı.

"Aslına bakarsan bu memnuniyeti uzun zamandır arzuluyordum Hanma~." Kekten bir çatal aldı. "Ne iğrenç bir damak tadı." Hanma'nın pencerenin önünden geçip gitmesini izledi. Ona hayran hayran baktı.

"Shuji~ emin ol bu suratı ne yarın ne de ömrünün sonunda unutabileceksin!"

~~~~~
Önceki kitapta bölümleri kısa yazdığım için bi kaç kişi şikayet etmişti. Ben de doya doya okuyun diye uzun uzun yazdım. Ama bir yandan da endişelenmiyor değilim fazla uzun olmasından okuyucu sıkılacak diye. Bu konuda ve bölüm hakkında fikriniz varsa paylaşmayı unutmayın. Kendinize iyi bakın ve yeni bölümleri bekleyin♡

Hanma Shuji • SaplantıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin