Her zaman ki gibi etüt saatlerine isyan ederek yürüyordum.Bu kadar geç saatlere kadar etüt mü olurdu ya?Şuan tek endişem taksi bulabilecek olmamdı.Evim,yürüyerek gidilemiyecek kadar uzaktı.Birden gözümü alan ışığa bakınca kendimi,ağzım kulaklarımda gülerken buldum.Taksiye el sallayınca yanıma gelip durdu.Adresi verirken bir yandanda koltuğa yayılmakla meşguldüm.Rahat bir nefes aldım ve bu can sıkıntısını içimden atmaya çalıştım.Arabadaki sessizliği bozan şey şoför amcanın telefon melodisiydi.Dikkatimi pencereden dışarıyı izlemeye bırakırken şoför amcanın acı dolu feryadıyla "NE" dediğini duydum.Şaşkınlığım,amcanın bana süt isteyen kedi yavrusu gibi bakışlarıyla kalbimin sızlamasıyla yer değiştirmişti adeta.Amca bakışlarını üzüntüye bırakarak"Hangi hastane ?"diye sordu karşı tarafa.Bir müddet dinledikten sonra telefonunu kapatıp aynadan bana acınası halde bakıyordu.Dayanamayıp amcaya"Amca ben burada ineyim sende işine bak "derken bir yandan da toplanıyordum. Amcanın konuşmasına müsade etmeyerek arabadan indim ve el sallayarak "geçmiş olsun"dedim.Amcanın parıldayan gözleriyle bana ilettiği sıcak gülümsemesi içimi okşuyorken , taksiyi U dönüşüyle geri döndüğünü anladım.Araba yanımdan hızla geçerken etrafıma bakınmakla yetindim.Sokağın adının yazıldığı tabelaya korkarak bakıyordum çünkü duyduklarıma göre bu sokak hiç tekin bir yer değilmiş.Şuan aldığım bir karara göre hiç kimse ile konuşmayacak ve kimseye görünmeden gidecektim buradan. Tabi şans bende ne arar?Önümden sarışın,siyah gözlü,elinde içkisiyle alayla bana bakan bir adet serseri diye tanımladığım çocuk geliyordu.Başımı çocuğun sözüyle havaya kaldırdım.Benim gelişlerini görmediğim 3 diğer çocuğun önüne geçerek"Buraya böyle çıtırlar gelir miydi ya?"biran için sevinsem mi üzülsem mi bilemedim ama üzülmek ağır bastığı için suratımı astım ve "Çekilin önümden"diyerek yürümeye başladım.Beni durduran şey ise sarışın çocuğun kolumu sımsıkı tutuyor olmasıydı.Gerçekten çok pişmandım.Ben niye indim ki o taksiden.Çok tırsıyordum."Ya beni öldürürlerse,yok canım öldürmezler herhalde yada ne bileyim belki öldürürler."diye düşünürken saçmaladığımı fark ettim. Öyle bir bağıdım ki o bile bunu beklemiyordu."Bırakın beni. İmdaaaatttt!"Çocuk elini belime koyunca gözlerimi yumdum ve açmamaya yemin ederken "Ahada sıçtık ."demeyi unutmamıştım.Tam Allah'a dua etmeye başlıyordum ki çocuk elini belimden çekmişti.Neler olduğunu deli gibi merak ediyordum ama yemin etmiştim kararlıydım,açmayacaktım gözlerimi. Ama kendine bile oyun oynayan ben gözlerini açarak kurtarıcı, yakışıklı prensini izliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEN KADERİME YAZILMIŞ İHANETİMSİN
Hài hướco kim miydi? o benim hayatımı borçlu olduğum genç delikanlıydı.onun sayesinde hayata tutunduğum tatlı çocuktu.yine her zamanki gibi anlatıyordum kendimi ,ailemi,arkadaşlarımı.Hiç sıkılmadan beni dinliyordu.peki arkadaşlarım hayatımda hangi seviyedey...