18

14.1K 1.4K 604
                                    

NEDEN YORUM YAPMIYORSUNUZ😭😭😭
FİCİ SEVMEDİNİZ Mİ😭😭😭

-

"Ben bakarım anne." Odadan çıkıp koşuşturarak kapıya geldiğimde bu saatte kimin geldiğini merak ediyordum. Çünkü bilirsiniz, bizim eve pek misafir gelmiyordu.

Annemle beraber sessiz sakin bir hayatın içerisindeydik. Henüz ben doğmadan, yani annem hamileyken, evlenmeden çocuk sahibi olacağı için ailesi bizi reddetmiş. Ben doğduktan sonra, omega bir erkek olduğum için de babam bizi terk etmişti. Biz yalnızdık, sadece birbirimize sahiptik. Ama küçük şirin evimizde gül gibi geçinip gidiyorduk işte. Annem bana kimsenin yokluğunu aratmıyordu.

Kapıyı açtığımda gördüğüm beden şaşırmama neden olmuştu. Yüzü yara bere içinde, bakışları baygın, omuzları çökmüş bir Taehyung görüyordum karşımda.

"Ne işin var burada," diye sormaktan alıkoyamadım kendimi. Çünkü şu an kapımda olması bayağı saçmaydı.

"Konuşmak istiyorum sadece, içeri gelebilir miyim?"

Çok kötü görünüyordu, tüm bu yorgun halinin yanında dili de pek dönmüyordu ki çakırkeyif olduğunu anlamıştım. Sarhoş değildi, ayakta rahat duruyor, dengesini sağlıyordu. Ama buraya gelmeden önce birkaç kadeh içtim diye bağırıyordu bakışları.

Çaresiz ifadesi başımı sallamama neden olduğunda peşimden içeri girdi. Koridorun sonundaki odama ilerlerken annem mutfak kapısından göründü. "Kim gelmiş oğlum?"

Sorgulayıcı bakışları Taehyung üzerindeyken hemen açıkladım durumu. "Taehyung, sınıftan arkadaşım. Bir ödev hakkında konuşmaya gelmiş."

Anneme ne kadar yalan söylemek istemesem de ruh eşim olduğunu bilse daha çok üzülürdü. Çünkü ruh eşi olduğum kişinin görüşleri ile bizim görüşlerimiz uyuşmuyordu. Annem bunu bilse eminim, kendisinin ki gibi bir hayat yaşarım diye çok korkardı.

"Merhaba," diye çekingence mırıldandı hemen yanımdaki alfa.

Annem ise bir alfa olması yüzünden temkinli ama yine de arkadaşım diye sıcak bir tebessüm ile yanıtladı onu. "Merhaba oğlum, hoşgeldin."

"Hoşbuldum."

"Biz odama geçiyoruz anne."

Taehyung'u da peşimden sürükleyerek yatak odama girdim ve kapıyı üzerimize kapattım.

O; odamı, daha doğrusu test kitapları ile dolu masamı, dağınık yatağımı, yerdeki dergi ve kulaklığımı incelerken ben bu saatte ne konuşacağımızı merak etmekle meşguldum.

"Odan tam sen gibi."

Kaşlarımı çatıp ona döndüm, ne yani sınav haftası diye birazcık dağılmıştı sadece. Dışardan da böyle dağınık ve paspal mı görünüyordum? "Anlamadım?"

Hafif bir tebessümle yatağıma oturdu ve benden izin almadan geriye yaslanarak sırtını çarşafımla buluşturdu. "Okuldaki masan da sürekli dağılıyor. Lisa bundan şikayet edip duruyor. Neredeyse iki günde bir kavga ediyorsunuz, duyuyorum. Her sabah bu pembe kulaklıkların ile okula geliyorsun, öğle teneffüslerinde sanat dergisi elinden düşmüyor. Gözlemlediğim her şey bir araya toplanmış."

Ağzım açık bir şekilde onu dinlemiştim resmen. Beni bu denli gözlemlediğini fark etmemiştim. Sadece bazen göz göze geliyorduk o kadar. İlgisinin üzerimde olduğunu sahiden hiç fark etmemiştim.

"Ne zamandır beni izliyorsun," diyerek dalgaya vurmaya çalıştım ve uzanan bedeninin yanına oturdum.

Soruma karşın birazcık zorlanarak tekrardan oturur pozisyona geçti. Kıvırcık saçları dağılmış, kabarmıştı. Burnu kırışık, bakışları baygındı. Gözlerimin içine öyle bir odaklanmıştı ki göz temasımızı kesmek zorunda kaldım.

you never know✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin