FATİH'İN SEVDASI

Fatih'in ağzından

Bölüm biraz geç geldi  yoğunluktan sebep keyifli okumalar..

 

O kadar zor uyumuştum ki gece boyunca üst katımda uyuyan kıvırcık yüzünden perişan bir haldeydim. Uzaklardan birkaç defa adımı duymuştum sanırım ama rüya da olabilirdi tabi. Ama bu rüya yüzümde yumuşacık bir el hissedene kadardı. Yataktan fırlayıp gözümü açınca bileğini tuttuğumu fark etmiştim, bir an neler olduğunu idrak edemesem de konuşmamızdan anlamıştım. Kıvırcık üstümü çıplak görünce utanmıştı, onu aşağıya yollayıp hazırlandım ve bende aşağıya indim. Mutfağa girdiğimde baştan aşağıya beni süzmesinden beğendiğini anlamıştım. Yemek konusunda zayıf olsa da kahvaltı konusunda oldukça iyi sayılırdı. Bir şeyler yedikten sonra çocukların numaralarını kağıda yazıp ona uzattım kim olduklarını sorunca da söyledim. Kartımı da verdim ama almakta diretince mecburen yine üstüne yürümeye başlamıştım. Ahh bu kızı öpmek istiyordum adımı unutana ona da unutturana kadar hemde. Ben üstüne yürüdükçe geri adım atıyordu nihayet dediklerimi yaptığında evden çıkmıştık. Arabaya binip okuluna geldiğimizde evde söylediklerimi bir kere daha tekrarlamıștım. Başını sallayıp arabadan indi ve okula girdi. Telefonu çıkarıp Arif'e konum attım daha sonra da aradım.

"Efendim patron"

"Sana attığım konuma Musa'yı da al gel. Dikkat çekmeyecek bir arabayla gelin." deyip telefonu kapattım. Bir saatin sonunda gelmişlerdi. Arabayı park edip yanıma geldiler.

"Arif Musa size bir görev vericem. Tüm gün burada bekleyecek etrafı kontrol edeceksiniz. Saat iki civarında okul dağılıyor. Kıvırcık saçlı bir kızı takip edeceksiniz adı Güler on ikinci sınıfta okuyor. Numaralarınızı verdim. Kızın peşinde adamlar var Ferman araştırmaya başladı. Biz bulup gereğini yapana kadar kızı koruma işi sizde.. Okuldan sonra Ortaköy'de incik boncuk satan bir yerde çalışıyor oraya gidecek. Gözünüzü dört açın oradaki adamdan hiç hoşlanmadım. Samet gelip kızı alana kadar gözünüz üstünüzde olsun. Eğer ki Samet olmaz ise yanında hemen beni arayın. Anlaşılmayan bir șey var mı?"

" Yok patron anlaşıldı."

"Peki o halde kızı gözden kaçırmayın sakın size güveniyorum hadi kolay gelsin." deyip arabama bindim. Öncelikle bugün şirkete gitmem gerekiyordu oldukça yoğun geçecek gibi görünüyordu. Telefonuma mesaj gelince Güler den olduğunu fark etmiştim. Ferman a mesajı iletip akşam galeride onu beklediğime dair mesaj attım ve yoluma devam ettim.

Șirkete geldiğim andan itibaren soluk almadan üst üste üç toplantıya girip bir sürü dosya imzalamıştım. Odamın kapısı açılınca abim odaya dalmıştı.

"Hay sıçayım" diye mırıldanıp abime döndüm.

"Hayırdır abi hangi rüzgar attı seni buraya" diye sordum.

"Lan hıyar herif dün Damla yı Samet’le yollayıp alışveriş yaptırmışsın. Sonra da aldıklarını Samet’le evine yollatmışsın. Damla yengene anlatmış oda gelmiş bana soruyor. Sen ne haltlar karıştırıyorsun lan eve de gelmedin dün gece. Bana bak bir Yıldız vakası daha kaldıramam ona göre." deyip sustu.

"Şu kadının adını anma ne alakası var. Ayrıca maşallah yeğenimde anası gibi çenebaz olma yolunda tam gaz ilerliyor. Yirmi altı yaşında adamım ne yaptığımın hesabını verecek değilim kimseye öyle gerekti öyle davrandım." deyip dosyaya döndüm.

"Bana bak Timuçin efendi sana soru soruyorsam cevap vereceksin hesap soruyorsam hesap vereceksin ben senin abinim. Yediğin haltları bileceğim hala unutmadım o kadın yüzünden düştüğün durumları bir yenisini daha kaldıracak gücüm de sabrım da yok anladın mı? Akşam eve geleceksin  canımı sıkma benim." deyip odadan çıktı.