• 지부 : Two •

186 22 103
                                    

Severek okuduğunuz bir bölüm olması dileği ile herkese iyi okumalar diliyorum... 🌹

⚜ Bölüm Şarkısı : Imagine Dragons feat. JID - Enemy

🥀 "Bu dünyada emin olduğum bir şey varsa, o da kimsenin başkasının yaşamına karışmaya hakkı olmadığıdır..." (Gazap Üzümleri)

____________________________

Haneul ;

Ömrüm boyunca, her zaman hayatın karşıma, bir şeyleri tekrardan yoluna koyabilmem için bir mucize çıkartmasını bekledim. Hiç beklemediğim bir anda, hiç beklemediğim bir yerden, yüzümü güldürebilecek bir mucize çıkartmasını bekledim... Fakat görünen o ki hayat, karşıma bir mucize çıkartmayı bırakın, beni tutup sert fırtınaların ortasına atmaya daha bir meraklıydı.

Daha on yaşındayken büsbütün köksüz kaldığım bu sadist hayatta, bu sert fırtınaların arasında, oradan oraya savrulmamak için dik durmayı öğrenmek zorunda kaldım. Geçmişte yaşadığım ve hala yaşamakta olduğum birçok zorluk karşısında, bazen belim bükülmeye yüz tutsa da asla pes etmedim, edemezdim.

Fakat şimdi, hiç beklemediğim bir anda başıma gelen bu saçma sorun karşısında, bir bebeğin ne istediğini söyleyemediği için ağlayarak sesini duyurduğu zamanki, o çaresizlik duygusu vardı üzerimde. Ne hissettiğimi bilmiyordum ama başımıza neler geleceğini kestirebiliyordum.

Görünürde olay sadece benimle ilgili gibi gözükebilirdi fakat eğer bir K-Pop grubunun içerisinde yer alıyorsanız, başınıza gelen her olayın, grup üyelerinize de sirayet edeceğini bilmeliydiniz. Grubumuz zaten pek kaale alınmayan, herhangi bir şans tanınmayan bir grupken, bu olay yüzünden yiyeceğimiz linçlerle daha da geri plana düşeceğimize, adım gibi emindim.

"Unni, bize neden bu olaydan bahsetmedin? Nasıl böyle dikkatsiz davranabilirsin? Zaten ipin ucunda duruyorken, bu haber bizim için hiç ama hiç iyi olmadı."

Dae'nin söyledikleri ile yüzümü bıkkınlıkla sıvazladım ve sırtımı sert bir şekilde yatağımın başlığına yasladım. Haklıydı. Her ne kadar, çok bilinmeyen bir grupta olsak, lider olarak etraflıca düşünüp, her ihtimali hesaba katarak tedbirimi almalıydım.

"Gerçekten üzgünüm kızlar. Her zaman yaptığım ve bugüne kadar herhangi bir sorunla karşılaşmadığım bir aktivite olduğu için dikkatsiz davrandım. Her ihtimali hesaba katarak daha dikkatli olmalıydım. Fakat sizi temin ederim, dün Suga Sunbaenim ile aramızda bu haberde bahsedilen kadar saçma bir durum olmadı. Sadece tesadüfen karşılaştık ve bana bir konuda yardımı dokundu. Bu kadar... Yemin ederim aramızda başka hiçbir şey olmadı."

Seo Yeon, yüzündeki anlayışlı ifade ile omzumu, destek vermek istercesine hafifçe okşadı.

"Unni, seninde böyle olmasını istemediğini biliyoruz. Fakat olayın iç yüzünü biz bilsek bile insanlar, bu dedikodunun ve bizim peşimizi bırakmayacaklardır. Biliyorsun, iki ünlü arasında böyle bir dedikodu baş gösterdiğinde, hep en çok zarar gören taraf kızlar oluyor. Eminim Suga Sunbaenim de linçlenecektir fakat o, ünlü bir müzik grubunun üyesi olmanın avantajına sahip. Bizse insanların gözünde, hala hayal ettiği yere gelememiş, başarısız, sıradan bir K-Pop grubuyuz. Şüphesiz bu olaydan en zararlı çıkacak olan biz olacağız. Bu yüzden, kendi kendimizi yiyip bitirmek yerine, şimdi bu sorunu nasıl çözebileceğimizi ya da alacağımız zararı en aza nasıl indirebileceğimizi düşünmeliyiz."

Seo Yeon'un bu yapıcı tavrı, içimdeki huzursuzluğu bir miktarda olsa yatıştırırken, yüzüme yerleştirdiğim buruk gülümseme ile ona cevap vermek için dudaklarımı harekete geçirdim. Fakat kulaklarıma dolan, telefonumun tanıdık melodisi, bunu engelledi. Kızların merakı ve birazda endişeyi devşirmiş bakışları, anında bana dönerken, derin bir nefes alarak dudaklarımı stresli bir şekilde dişledim ve komodinin üzerinde çalan telefonumu elime aldım. Gözlerim, ekranda parıldayan isimde gezerken, dudaklarımın arasından sağlam bir küfür savurmaktan, kendimi alıkoyamadım.

NEPENTHE (°MYG°)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin