Döneceksen eğer bir gün ; ruhumun derinliklerinde bekliyor olacağım ...
Türkiye'den gezi amaçlı Polonya/ Varşova'ya giden 5 kişilik arkadaş grubunun Avrupa'daki maceralarını bulacaksınız bu kitapta. Tabi buna bir de aşk eklenirse farklı bir serüven...
16 Nisan 2024 Salı Polonya / Varşova ( Yeni uyandım ) Yağmurlu bir güne uyandık iyi mi ? ( Pencereden dışarı baktım ) Hassiktir her yer çamur olmuş . Çocuklarla konuşacaklarım vardı. Ertelesem mi acaba ? Ya da siktir et bir duş alıp çıkayım . (Telefonu kontrol ederek ) Yuh amk yine yağdırmışlar mesajları . ( Gezi Grubu / Whatsapp) Selin : Heyooo günaydııın 7:33 Atakan : Günaydın millet , günaydın Selin Azra: Ne yapıyoruz gençlik bugün fikri olan var mı Ben : Lan bi durun amk duş alayım kendimize gelip konuşuruz sabah sabah car car car Azra : ndndlwnndnbdm Atakan : reisi kızdırmayın :) Selin : Of ya balkona elbiselerimi asmıştım kurusun diye kuş sıçmış üstüne Ege : iyi yapmış ağzına sıçmadığına duâ et :) Selin : Egeee oraya gelirsem senin ağzına sıçarım bak Ege : tamam be sustuk :(
( Saat 8:21) Duştan çıktım . Kurulanıp elbise dolabının oraya gittim . Nerede lan benim siyah kotum Hah buldum . Hmmmm üstüme ne alsam ne alsam bir bakalım . Neyse gömlek giyeyim bugün de . ( Islık çalarak aynaya baktım ) Saçları da tarayalım. Hah şöyle parfümü de sıktık mı tamam . Diş fırçalamaya gerek var mı ? Hadiiii üşenme Poyraz fırçalaaaa.
5 dk sonra ... ( Gezi grubu / whatsapp) 37 mesaj
Ben : Gençlik ben tamamım Green Cafe nin oraya gelin . Atakan : tmm hacı Selin : yine mi orası Ege: bana uyar Azra : ok Ben : Selin bugün yine tersten uyandın herhalde Selin : boş yapma Poyraz Atakan : Şemsiye yi unutmayın lan Ben : harbi iyi hatırlattın aga
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kaldığım apartmandan şemsiyemi alıp hızla çıktım dışarıya. Otobüs durağına doğru gittim. Yerler çamurdu. Hay amk yine paçalarım ıslandı . Nerede bu otobüs? 2 dk sonra ... Hah sonunda. Otobüse binip 15 dk lık bir yolculuk sonrasında Warszawa ' da green cafeye doğru gittim .
8:46 Cafe önünde Atakan ı gördüm . Hişşşt naber lan . Atakan : Vayyy Varşova'nın gülü senden naber Ben : Sktir lan yavşak ( gülerek ) Atakan : Kızlar nerede ? Ben : Kıçlarını kaldırırlarsa gelirler yakında
İkimiz aynı anda Azra' yı gördük ( El sallayarak ) Kanki ! Azra: Günaydın millet! Ben / Atakan : Günaydın Ben: Azra saçın ıslanmış yok muydu şemsiyen Azra: Sorma ya laneti dün kütüphanede unutmuşum gelirken ıslandım Atakan : Aman diyim Azra hastalanıp başımıza bela olma ( gülerek ) Azra : çok komik Ben : Nerede kaldı ressam Selin
Derken o da geldi . Bayağı süslenmişti bugün . Atakan / Ben : Vayyyy Seliiiin Selin : Hayırdır ne var Atakan : Yakıyosuuunn Selin : Amaaan iyi ki de bir makyaj yaptık . Görmemişler Azra: Selincim erkek beyni sonuçta en ufak değişikliklikte salyaları akar. Ben : Hemen de totonuz kalktı Azra : ( Eliyle kafama vurdu ) pislik Azra: Hadi girelim şu cafeye zaten saçlarım ıslandı iyice boku yemeyelim Atakan : Hadi beyler girelim Ege de geliyormuş mesaj attı
Köşede boş bir masa bulup geçtik . Garson menü getirdi . İçecek menüsü : Cafe latte Cappucino Americano Mocha White Chocolate Espresso
Ben : Ben latte alıcam Azra : White Chocolate Atakan: latte Selin : cappucino
Ege kafeye girdi ve yanımıza geldi . Selin : Nerde kaldın Ege bey Ege : amk otobüsü işte lanet Ege : Offf miss gibi kokuyor Ben : Ne içiyorsun bro ( Ege'ye seslenerek ) Ege : Hacı uykum açılsın biraz acı bir şey alayım . Espresso olsun
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
11:24 Ben : beyler bayanlar kahveleri seçtik kahvaltı için ne öneriyorsunuz ortaya karışık bir şey alalım mı Ege: Aynen birader karnım zil çalıyor Selin / Azra : Benim de
Kahvaltı menüsünü de söyledik yedik içtik
11:58 Ben : Selin! Nasıl alıştın mı Polonya 'ya Selin : Valla poyraz başta biraz zorlandım ama şaka maka alıştık bu 26. gün zannedersem Ben : Öyle bir şey Azra: Ben ilk günden alıştım Varşova ya Ege : ben tam alışamadım hacı şu uyku mahvediyor beni Ben : Oğlum mal mısın amk sen de uyumaya mı geldin gezmeye mi belli değil Azra / Selin : ( Güldüler ) Ege : Haklısın hacı yavaş yavaş halletcez