" Beni ikna ettiğini inanamıyorum. "
" Bende."
Kahraman Endeavor'un ajansında, onun ofisine doğru ilerlerken aralarında geçen bu küçük diyalog onu birkaç saat öncesine götürdü.
- 2 saat önce -
Babamla rutin antrenmanımızı yaparken gelen aramayla ikimiz de biraz soluklanmak için kenara çekildik. O telefonda konuşurken ben de nefesimi toparlayıp su içiyordum. Birkaç dakikanın ardından sonunda derin bir nefes verip telefonunu kapattı ve bana yöneldi. Yürürken bana gülümsüyordu. Evet, benden bir şey isteyecek.
" Shi, benimle bir yere gelebilir misin? "
" Mesela neresi?"
" Hmm, Endeavor'un ajansına? "
" Ne için?"
" Tam anlatmadı ama bir görev- "
" İmkânı yok. Baba, daha önce de söyledim, bir daha o lanet görevlere gitmeyeceğim. Ayrıca yasal olarak bir kahraman bile değilim."
" Sana yeni ayaklı uyku tulumu alırım."
" Hazırlanmaya gidiyorum."
Babamın sunduğu teklifi düşünmeden kabul ederken hızla duşa girdim. Duştan çıkıp kostümümü giydim ve yanıma iki tüp kan aldım. Ne olur ne olmaz diye cep çakımı da kemerime yerleştirdim. Evden çıkıp arabaya bindiğimizde ben uyku tulumumu sipariş ediyordum. Araba durunca tulum hayallerimi kenara bırakıp aşağı indim.
- Şimdi -
Büyük kapıyı çalıp aralarken buraya geldiğime çoktan pişman olmuştum. Birçok kahraman içerideydi ve ben önemli bir toplantıda birden odaya giren yaramaz çocuk gibi hissediyordum. Hafifçe öksürüp babama da yol açtım ve bana ayırılan sandalyeye, Endevaor ve Müdür Nezu'nun ortasına oturdum. Biz yerleşince etraftakiler tekrar hararetlenmiş, bir bana bir Endevaor'a bakıp kafalarını onaylamazca sallamaya başlamışlardı.
" SESSİZLİK! "
" Göreve gidecekler çoktan belli, burada olmanızın sebebi onlara Görev sırasında yardımcı olacak olmanız."
" gerçekten onu gönderiyor olamazsınız Endevaor-sama. Özgünlüğü savaş için kullanışlı bile değil ve zaten kontrolünü tam sağlamış deği-"
" Göreve gidecekler belirlendi. Bundan sonra bu konuyu açmayın. "
Sandalyemde hafifçe az önce konuşana dönüp " İstersen benim yerime sen gidebilirsin. Gayet de memnun olurum. "
" Shizuka. "
Babamın bana seslenmesiyle sustum ve önümdeki dosyayı karıştırdım. Görevimiz ülkenin siyasi sırlarını başka ülkelere yetiştiren köstebeği bulmaktı. Dosyayı kapatıp " Yanımda kim gelecek? " diye sordum.
" Hawks. Birbirinizle sonra tanışırsınız. Şimdi, bu hafta düzenlenecek olan baloya sizin de katılmanızı istiyorum. Girişi sizin halletmeniz gerekecek. Köstebek büyük ihtimalle başbakanın yakınlarında olacaktır. Shizuka, başbakana yakın durmanı istiyorum. Yapabilirsen Hawks'ı da yaklaştır. Onu bulursanız mümkünse bayıltıp, öldürmeden, binanın yakınındaki merkeze getirin. Merkezin yerini sonra öğreneceksiniz. Altını çiziyorum, öldürmeyin. "
" Geçen seferki bir kazaydı. Elim çarpmıştı."
" Hawks, Shizuka'nın eline hakim olamadığı bir an olursa sen onun eline hakim ol."
"Pfffttt- sence gerçekten ben istemedikçe beni durdurabilir mi?"
" Ben de tam olarak buna dayanarak söylüyorum."
Bu Hawks kişisi hakkında merakım gittikçe artıyordu.
" Tamam. Öldürmeyeceğim."
" Güzel. Şimdi, sen ve Hawks çıkabilirsiniz. Başarısızlığı kabul etmiyorum. Tokyo'ya gidin. Baloyu bekleyin ve plan yapın."
" Emredesiniz Endevaor-sama hazretleri efendim."
Abartılı bir vedalaşmadan sonra salondan ayrıldım. Hemen arkamdan da başka biri geldi. Hawks buydu sanırım.
" Ah şey... Ben Hawks. Sen Shizuka'sın sanırım. "
" Gerçek adın?"
" Ne?"
" Gerçek adını soruyorum. "
" Eee- sadece Hawks diyebili- "
" İsmini bilmediğim biriyle göreve gitmem."
Derince bir nefes aldı. Sinirlendiğini hissedebiliyorum ama ismini merak ediyorum.
" Keigo. Keigo Takami. Şimdi ben senin tam ismini alabilir miyim?"
" Shizuka Aizawa. Memnun oldum Keigo. Şimdi Tokyo'ya nasıl gitmek istersin? Bilet almalıyız."
Gülmeye başladı ve bir süre sinirle ona baktım. En sonunda durdu ve " Seni ben götüreceğim. Eve uğrayacak mısın? " dedi. Nasıl yani? Ben tüm o yolu bu adamın kucağında mı gideceğim. Kesinlikle hayır.
" Dalga geçiyorsun? "
" hayır ciddiyim. Eve uğrayacak mısın, yola koyulalım mı? "
" Oraya kadar hayatta seninle gitmem. "
Bunları der demez babam kapıdan belirdi ve " Shizuka, onunla gideceksin. " dedi.
Kollarımı birbirine geçirdim ve " Beni ikna et. " dedim. ( yazar " make me " yazmamak için direniyordu T-T )
" Geçen istediğin battaniye çok güzeldi."
" Sana linkini atarım. Hadi Hawks, gidelim. "
.
Eveet, ilk bölü için yeterli bu kadar. Bu arada hikayenin bir kısmını çoktan yazdım ama henüz yayımlamayacağım. Nerden esti bu hikaye diye sormayın bende bimiyom neyse öptüm saat 1.42 ve ben ödev yetiştirmeye çalışacam AAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAA
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hawks x oc
FantasyAizawa Shouta'nın hayatındaki tek aile üyesi olan çocuksu aksi kızı kahraman olmamasına rağmen görevlere gönderilirdi. Bu görevlerden birinde tanıştığı kibar adamdan hoşlanacağını hiç düşünmemişti. Daha önce de birçok kişiyle göreve çıkmasına rağmen...