Hawks x oc

No.3

Yazar feels geçiriyor *////*

Haikyuu ya mangadan devam ediyorum artık allahım sen beni kısa yoldan mı alacan yanına

.

Sabah ilk ben uyandım. Kalkıp küçük ateşi tekrar yaktım ve hazır çorbalardan iki paket çıkardım. Ateşin üstüne koyarken Shizuka'yı uyandırmaya gittim. Bu sefer direkt temas yerine tüylerimden biriyle dürttüm. Anlık gelen tuhaf hisle yüzüm buruşurken Shizuka tüyümü tutmuş onu inceliyordu.

" Uyandığına göre tüyümü bırakır mısın? Canım acıyor. "

Acımıyordu. Aksine iyi hissettiriyordu ancak bunun iyi olmadığını biliyordum. Tüyü bıraktı ve onu geri çektim.

" Ne zaman orada oluruz? "

" 2 saatlik bir uçuşumuz var. Ama istersen süreyi kısaltabilirim. "

" Harika olur. Bu arada ne yiyoruz? "

Sohbet böyle ilerlerken çorbalarımızı içtik ve etrafı toparladık. Kalkış zamanında iki çantayı da sırtıma taktım.

" Ne yapıyorsun? "

" Yolu kısaltacağımı söylemiştim. Şimdi, kırk dakika kadar uçacağız. "

" Tamam, gidelim. " dedi ve onu kucağıma alabilmem için bana yürüdü.

" Seni kucağımda taşımayacağım. "

" Sırtında çantalar var. "

" Biliyorum. Şimdi gel ve bana sarıl. Ne olursa olsun kırk dakika bırakma. "

" 2 saate de tamamım ben şuan. "

" Otelde ilk sen duşa girersin. "

" Nasıl sarılacağım? "

Kendimi gülmemeye zorladım ve ellerini tutup boynumun arkasında kenetlemesini söyledim.

" Bacaklarını belime dola. "

" İşte bu olmaz. Çantaları geri ver. 2 saatlik uçuşa geçiyoru- "

Cümlesini tamamlayamadan bacaklarını belime dolandırıp hemen havalandım.

" SENİ PİSLİK. SANA YAPMAYACAĞIMI SÖYLEDİM. İNDİR BENİ. İMDAAT İNSAN KAÇIRIYORLAR. AAAAAAAAAAAA AZ YAVAŞLA ÖLÜCEM. TANRIM YANINA GELİYORUM. Ay dur ben tanrıya inanmıyorum."

" Bağırmayı kes. Aşağı bir daha inmeyeceğiz otele kadar. Sadece sıkı tutun ve sabret. "

" Emriniz olur Hawks-sama. Sana bunu otelde ödeteceğim. "

" Merakla bekliyorum. "

Kırk beş dakikanın sonunda bir ara sokağa iner inmez benden ayrıldı ve suratıma sağlam bir tokat geçirdi.

" Eğer bir daha beni istemediğim bir şeye zorlarsan tüylerini yakarım. "

" Tamam, özür dilerim. Ama iki saat boyunca seni taşıyamazdım. Bu şekilde uçarken daha hafif geliyorsun. "

" Sen bana ağır mı diyorsun? "

" Her insanın bir ağırlığı var. Şuan sadece bana çatmak için yer arıyorsun. "

Saçlarının rengi kırmızıya döndü ve kostümü benim dün giydiğim, giymiş gibi göründüğüm, elbiseye dönüştü. Çantadan bir tüp kan alıp üzerime boşalttı. Parmaklarını şaklattı ve önden ilerledi. Telefonumdan kamerayı açtım ve kendime baktım. Kızıl saçlarım, kostümüm yerine de şık bir süitim vardı.

Ardından koşturdum ve bileğini tuttum. Hışımla bana döndü ve duvara fırlattı. Çarpmanın etkisiyle yere yığılırken o telaşlanmış, yanıma eğilip özür diliyordu. Tek kelime etmeden kalktım ve otele yürüdüm.

" Keigo ben çok özür dilerim. Kendimi kontrol edemedim. Hey cevap verir misin? "

" Tamam. Sorun değil artık kes şunu. Otele gireceğiz. "

Biraz sert davranıyordum, farkındaydım ama hak etmişti. Sırf onu daha hızlı getirdim diye önce tokat yemiş sonrada duvara fırlatılmıştım.

Resepsiyona geldiğimizde kadına gülümsedim ve isimlerimizi söyledim. Oda anahtarını alıp asansöre yöneldim. Shizuka da arkamdaydı. Ben asansöre binerken o " Ben merdivenlerden çıkacağım. " deyip ortalıktan yok oldu. Oda 23. kattaydı. Bir şey diyemeden gidince asansöre binip yukarı çıktım. Odanın kapısına ilerlerken onu yere oturmuş beni beklerken buldum. Çok hızlı çıkmıştı. Şaşkınlıkla yanına yürürken kafamı salladım. 

.

Bölümü düzgün kesemedim. bölümleri hızlı hızlı atıyorum çünkü bir süre sonra yavaşlayacağım büyük ihtimal so...